Kişi ağırlık merkezini ideal benliğine kaydırınca yalnızca kendini üstün kılmaz ama aynı zamanda aktüel benliğine yanlış bir bakış açısıyla bakar. Görkemli benliği yalnızca peşinden koşulacak bir hayal olmaz; ayrıca kişinin aktüel varlığının ölçütü olur. Tanrısal mükemmelliğin bakış açısıyla bakıldığında aynada gördüğü varlık öylesine mahcup edici utanılası bir görüntü sergiler ki bu varlığı küçümsemekden başka çaresi olmaz. GURUR SİSTEMİ: GURUR + KENDİNDEN NEFRET ETME Kişi hep kendisiyle yaşamak zorundadır. Bazen karısını boşayabilse başka bir işe girebilse her şeyin daha iyi olacağını düşünür. Ancak ne yaparsa yapsın yanına kendini de almak zorundadır. Yaşamını iyi yağlanmış bir makine gibi sürdürse bile hala enerjiyle, zamanla güçle, dayanıklılıkla ilgili sınırlandırmalar olacaktır. Kişi bir blöfçü, bir sahtekar, bir ucube olduğu yolunda sıkıntı veren bir duyguya kapılabilir. Genellikle kişinin kendi gerçekliği, onu rahatsız eder. Hayalinde tanrılaşmış olan bu kişi toplumsal durumlarda beceriksizdir. -Birisinde iyi izlenim bırakmak isterken ya elleri titrer ya konuşurken kekeler, yüzü kızarır
-Hayalinde patronu ile adam gibi konuşurken yalnızca aptalca bir gülümseme sergiler-Bir tartışmayı hemen bitirecek olan parlak sözler ertesi gün aklına geliverir aklına Aktüel ampirik benlik ideal benliğin mecbur bıraktığı incitici yabancıya dönüşür ve ideal benlik ise bu yabancıya nefret ve hor görüyle düşmanlık besler, aktüel benlik ideal gururunun kurbanı olur. İki çatışma yükselir:1- Genişlemeci dürtüler-Kendini ortamdan silme dürtüleri arasında (yüzeydeki çatışma)2-Gurur sistemi- Gerçek benlik arasında (Asıl çatışma)Gerçek benlik, gurur, üstünlük mertebesine yükselirken ve geri plana itilmesine, bastırılmasına karşın hala potansiyel olarak güçlüdür ve her şeyin güllük gülistanlık olduğu koşullarda tümüyle etkinlik kazanabilir. Kendinden nefret etme, artık aktüel benliğin sınırlandırmalarından ve kusurlarından çok, gerçek benliğin ortaya çıkmakta olan yapıcı güçlerine yönlendirilmektedir.Temel içsel çatışma sağlıklıyla nevrotik yapıcı olanla, yıkıcı olan güçler arasındaki çatışmadır. (SAĞLIKLI ve NEVROTİK GÜÇLER). Kişi sınırlarına duyduğu nefreti benliğine (kendisine) duyduğu nefretten daha kolay fark eder. Aktüel benliğe yönelik nefret her zaman karışık bir olguyken gerçek benliğe yönelik nefret neredeyse saf haliyle görülebilir. Büyüyen AcılarBoyun eğeceğim kendi kendimin yıkıntısına,Ben ki iki kişiyim,Olabileceğim ve olduğumve sonunda yok edecek biri ötekini.Olacaktım zıplayan at gibi,Olduğum ise onun kuyruğuna prangalı Tıpkı bir çark, olduğum ise onun feleğiTıpkı bir öfke, parmakları dolanıyor kurbanının saçlarına vampir gibi tıpkı Oturup yüreğinin üstüne emiyor emiyorOlduğum olabileceğimin kuyruğuna zincirli,Christian Morgenstern Kusurlu olmanın suçlanması, kişinin kendisini özdeşleştirdiği tanrısal ölçütleri teyit etmektedir. Hastanın kendine duyduğu nefreti ortaya çıkardığımızda hasta bundan kurtulmaya çalışmak yerine, akla yakın bir biçimde yüksek ölçütlerin geçerliliğini ve kendine daha fazla hoşgörü göstermesi halinde savruk olma tehlikesinin olduğunu savunabilir. Ya da horgörüsünü hak ettiğini söyler. üçüncü etken benliğe yabancılaşmadır. Kişi kendisi için hiçbir şey hissetmez. Kişinin kendisiyle kavga ettiğinin farkına varmasının yapıcı bir davranışı başlatabilmesi için öncelikle acı çeken benlik için bir parça duygudaşlık olmalıdır. Kendilerine yönelik suçlamaların farkında olan nevrotikler bile ne bunların yoğunluğunun ne de yıkıcı doğasının farkındadırlar. Suçlamalarını üstün ahlaki duyarlılıkların bir kanıtı olarak görmeye eğilimlidirler. Geçerliliklerini sorgulamazlar. Kendilerini suçlu, değersiz kısıtlanmış, eziyete uğramış hissederler. Kısıtlanmış hissetmenin acısını çekmek yerine "cömert fedakar görev aşığı" olmaktan gurur duyarlar. Psikiyatr Gökhan ÖzPodcast müziği: Michael Kobrin - The Introvert
(Bir önceki bölümden..)3-UNUTMAK, İNKAR ETMEK, ÇARPITMAK, ötekilerin olaydaki payını büyütmek (yanlış bir şey yaptığımızda, saçma bir şey söylediğimizde)-Üç gecedir uyumamış olmak, kalbi temiz olmak, kışkırtılmış olmak gibi hafifletici nedenler affettirici nedenlere dönüşür. -Pek çok insan bir şeyi yaptığı için ÇOK ÜZGÜN OLMASININ ve bunu söylemesinin her şeyi yerli yerine oturması gerektiğine inanır. 4-MİZAH KULLANIMI: (Terapide şakalar yapmak, kendi ile dalga geçmek)-bir yandan kendini mizahi bir şekilde yerden yere vuran hastalar bir yandan da eleştiriye karşı aşırı hassas olabilirler. Mizah burada utancın acısını azaltmak için kullanılır. 5-Gururun gelecekte incinmesini engellemek için KAÇINMAK -Gurur hem öylesine incinebilir hem de öylesine değerlidir ki. Gelecekte de korunması gerekmektedir. Nevrotik kişi gelecekte incinebileceği durumları savuşturabilmek umuduyla inceden inceye işlenmiş bir kaçınmalar sistemi inşa edebilir.-Bir etkinliğe gitmekten aslında gururunu incitebileceği için kaçınır ama bunun farkında olmaz. -Yeteneklerini uğraşlarını ilerletmez. -Bir sevgili adayına konuşma, buluşma teklifinde bulunmaz. -Etraftaki insanlarla iyi konuşamayacağım diye tatile, insan içine çıkmayabilir. -Yalnızca herkesin onu tanıdığı yerlere gidebilir (SOSYAL FOBİ)-Sıkılgan hale geleceği için toplumsal ilişkilerden uzaklaşır. Böylece gelir düzeyine göre ya da dişe dokunur bir şey yapmaz ya da vasıf bir işe bağlı kalır ve harcamalarını katı bir biçimde sınırlandırır. -Bir çok açıdan elindeki standartların daha altında bir yaşam sürdürür. Uzun vadede bu durum onun başkalarından giderek daha da uzaklaşmasını gerektirecektir. Çünkü KENDİ YAŞ GRUBUNUN GERİSİNDE kalmasıyla da yüzleşemeyecektir ve dolayısıyla başkalarının işiyle ilgili karşılaştırma yapmasından ya da sorular sormasından çekinecektir. -Kendi alanında çok çalışıp başarılı olabilir. Ancak toplumsal hayattan çekilir. -Başkalarıyla duygusal ilişkiler kurmakla ilgili birçok korkunun arasında gurura yönelik hasarlardan duyulan korku sıklıkla belirgin rolü oynamaktadır.-Kişi karşı cinsle ile ilişkisinde göz alıcı bir başarı elde edememekten korktuğu için kaçınabilir. (Bazı eşcinsel dürtülerin nedeni budur diyor.)Ben de bu sırada Karen Horney'in kitabı 1940ların ruhuna göre ve o zamanki bilime göre yazdığından bahsedip, homoseksüellik, transseksüellik ve psikanalizin ve DSM ve ICD sistemleri ile güncel, bilimsel psikiyatrik akımın buna yaklaşımı konusunda biraz konuşuyorum. Kaçınma cinsellikten kaçınma dışında pek çok farklı, kendine özgü meseleyle ilgili olabilir. Böylece kişi topluluk önünde konuşmaktan, spor etkinliklerine katılmaktan, telefonla görüşme yapmaktan kaçınabilir. Etrafta telefon görüşmesini yapacak, karar verecek ya da ev sahibiyle konuşacak başka biri varsa hasta bütün bu işleri bu kişiye bırakır. kaçınmaların iki özelliği:a)Gurur kırılma riskine girmektense KAÇINb)yapıp başarısız olursan gururun kırılır, KAÇAncak tam da geri çekilmesi gururunun daha derinden hasara uğratır. -Hayal işlemeye başlar: "Kendimi besteye ya da yazıya verseydim Chopin'den ya da Balzac'tan daha büyük olurdum."-Yaşlanmak ve öleceğimiz bilgisinden kaçınılır. Bu sırada hayal gücü çalışır. -Sonra Gerçek benliği kaybolur ve kendini gerçekleştirmesi için kullanabileceği enerjisi İdeal benliğe kaydırılır. (Dorian Gray'in Portresi)-Son olarak özel değerler sistemi geliştirilmelidir. Bu sistem tıpkı George Orwell'in 1984'ündeki GERÇEK BAKANLIĞI gibi kendisinde hoşlanması ve kabul etmesi idolleştirilmesi, gurur duyması gerekenleri belirler. Ancak bu değerler sistemi haliyle neyin reddedilmesi, neden tiksinilmesi, neden utanması, neyin küçümsenmesi ve neden nefret edilmesi gerektiğini de belirler. Gurur ve kendinden nefret etme birbirlerinin ayrılmaz parçasıdırlar. Aynı sürecin bir ifadesidirler. Yaratıcı, huzurlu ve mutlu bir ömür dilerim. Sevgiler, saygılar.Psikiyatr Gökhan ÖzPodcast müziği: Michael Kobrin - The Introvert
İncitici davranışın incinmiş gururdan kaynaklanabileceği ihtimalini daha sıklıkla düşünseydik kendimizi pek çok sorundan koruyabilirdik. KİŞİSEL algılamazdık.-Birine yardım elimizi uzattığımızda bize çirkin tarzda davranırsa onun yardımımızı kabul ettiği için gururunun incinmiş olabileceğini hesaba katmalıyız. Aynı şekilde herkesi hor görüyorsa kişinin küstahlığı olduğunu düşünmek yanında onu gururu sebebiyle yaygın bir biçimde incinmeye açık, hayatta karşısına çıkacak deneyimlere hazırlıksız biri olarak değerlendirmeliyiz. Korku, kaygı ve panik (ANKSİYETE) hem gelecekte olması beklenen hem de gerçekleşen aşağılanmalara yönelik tepkiler olarak meydana gelirler. Sınavlarla, topluluk içinde yapılacak etkinliklerle, toplumsal ortamlarla ya da biriyle çıkma deneyimiyle ilgili olabilir. Bu tür durumlarda yaşanan duygular genellikle SAHNE KORKUSU olarak adlandırılırlar. (SOSYAL FOBİ)-Biriyle tanıştığımız ilk seferde iyi izlenim bırakmak istediğimizde -Bazen de yeni bir işe başlamak, resim yapmaya başlamak, topluluk içinde konuşma dersine katılmak gibi durumlarda çekingenlik/korku söz konusudur. Kişiler bunu başarısız olma, rezil olma ve alay konusu olma korkusu olarak tanımlarlar. -Kişi aslında başarısız olmaktan değil, zorlayıcı gerekliliklerinin ondan talep ettiği ölçüde mükemmel bir biçimde etkinlik gerçekleştirmekten ve bu yüzden de gururun incelenmesinden korkar. -Bir başka türü REDDEDİLME ile ilgilidir. (maaşına artış istemek ya da bir ricada bulunmak, başvuru yapmak veya bir kadınla tanışmak)-Anksiyete cinsel ilişkilerden önce gelebilir. -Hakaret işitince meydana gelebilir. Kimileri kendilerine saygısızca ya da küstahça davranmasına titreme, sarsılma, terleme veya başka korku ifadeleriyle tepki gösterir. Bu tepkiler, HİDDET ve KORKU karışımıdır. Bir tepeye tırmanamayınca (normalde korkmadığı) sahipli bir köpekten korkmasını inceleyen kadının örneğini anlatıyor. KORKU ve HİDDET birbirlerine bağlıdırlar ve biri olmadan ötekini kavrayamayız. Her ikisi de GURUR incinmesi sonrası görülebilirler.Nevrotik kişi GURUR ve KENDİNİ HOR GÖRMEden oluşan iki alternatif arasında yaşamaktadır. Bazı psikoz vakaları, depresyonlar, alkol tüketimi durumları ve psikolojik ağrı hastalıkları nevrotik gururun kırılmasına bağlı olur. Gururu korumanın en sık kullanılan ve en etkili yolu ÖÇ ALMA'dır. Bizi inciten kişiden intikam alarak kişinin kendi gururumuzun onarılacağına inanç duyarız. Karşıdaki kişinin tam da gururumuzu incitme gücüyle kendini bizim üstümüze çıkardığına ve bizi yenilgiye uğrattığına inanır, ondan öç alarak ve onun bize yaptığından daha fazla onu inciterek durumu tersine çeviririz. Amaç KISASA-KISAS DEĞİLDİR. Daha sert karşılık verip galip gelmektir. Zaferin gerisinde kalan hiçbir şey gururu onaramaz, üste çıkmak ve orada kalmak gerekir. Bu nedenle karşılıklı cevapların laf sokmaları, bitmediği tartışmalar görürüz. -GÖRKEM ARAYIŞI: (KENDİNİ İDEALLEŞTİRME zemininde): nevrotik hırs+ mükemmellik ihtiyacı+ ÖÇ ALICI YENME İHTİYACI-Gururu onarma yolları arasında önemli bir başka yol da İLGİ YİTİRMEK'tir. Pek çok insan spora politikaya entelektüel uğraşlara ve benzerlerine olan ilgilerinden vazgeçerler. Çünkü işler mükemmel olmamıştır.İyi bir öğretmendir ama ANINDA üstesinden gelemeyeceği ya da aşağılayıcı olduğuna inandığı bir görev verildiğinde öğretmenliğine olan ilgisi söner. Bu tüm öğrenme süreçleri için de geçerlidir. Kişi iyatroya ya da resim yapmaya tutkuyla başlayabilir. Ancak bütün yeteneklerine karşın bir gecede ünlü olmayacaktır. Sınıfındaki tek yetenekli kişinin kendisi olmadığını fark eder. Gururu incinir. İlgisini yitirir. Başarısız olur. -Daha iyi çabalasa elde edeceği yararları sağlayamaz, ilerleyemez. -Karşımızdakinden birden soğuduğumuzda bu ilişkideki bir şeyin gururumuzu, incitmesi söz konusu olabilir. O bizden daha popüler olmuştur, ya da kişi bize her zamankinden daha az ilgi göstermiştir. Psikiyatr Gökhan ÖzPodcast müziği: Michael Kobrin - The Introvert
Nevrotik için gurura dayandırılmayan hiçbir şey yok gibidir. -Bir kimse için parıltılı bir özellik olan bir şey bir başkası için utanç verici bir sorumluluktur. -Biri başkalarına kaba davranmaktan gurur duyarken bir başkası kabalık olarak yorumlanabilecek her şeyden utanç duyar ve başkalarına karşı duyarlılığından gururlanır. -Biri hayatta blöf yaparak yolunu bulmaktan gururlanır, başkası blöf çağrışımı yapacak herhangi bir davranıştan utanır. -Bir yanda insanlara güven duyabildiği için gururlanan biri varken öte yanda insanlara güvenmediği için aynı şekilde gururlanan biri vardır...-Kendiyle gurur duyma ihtiyacı öylesine zorunludur ki kişi kör ihtiyaçların kıskacında olma düşüncesine katlanamaz. Böylece bu ihtiyaçları gurur duyabileceği erdemlere, özelliklere dönüştürmek için hayal gücünü kullanır. -Yalnızca ideal benliğini gerçekleştirme dürtüsüne hizmet eden ihtiyaçlar bu dönüşümden geçerler. Öte yandan bu dürtüyü engelleyen ihtiyaçları bastırmaya, inkar etmeye, küçümsemeye eğilimlidir.-Değerlerin nevrotik tarafından tersyüz edilmesini karikatür ile anlatıyor yazar: Kendi resmini boyayıp beğenmediği özellikleri düzelten bir ressamın dünyaya kendini değil resmini sunuyor.-Böylelikle tutarsızlık-sınırsız ÖZGÜRLÜĞE, aile hazırdaki bir ahlak koduna karşı kör bir başkaldırı-sıradan ÖNYARGILARI AŞMIŞ OLMAYA, insanın kendisi için bir şey yapmasıyla ilgili korku-azizlere özgü BENCİLLİKTEN UZAKLIĞA, ödün verme ihtiyacı-KATIKSIZ İYİLİĞE, bağımlılık-SEVGİYE, başkalarını sömürmek-kurnazlığa dönüşür. -Görkem arayışında kendimizi tüketirsek kendi gerçeğimiz ile ilgilenmeyi bırakırız. Kişi bir dürtü, tutum ya da tepkiden bilinçdışında ya da bilinçli olarak gurur duyduğu sürece uğraşılacak bir problem olarak değerlendirmez. Farkında olmadan başkalarının zekasıyla alt etme kabiliyetinin onu üstün bir insan yaptığına inanabilir ve gizliden gizliye bundan gururlanabilir. Böylelikle başkalarının zekasıyla alt etme eğilimini değiştirmekle değil, kendisindeki bu eğilimi mükemmelleştirmeyi engelleyen etkenlerle ilgilidir.Nevrotik gurur, iskambil kağıtlarından ev kadar temelsizdir ve en hafif rüzgarda yıkılır. İncinmiş gurura yönelik 2 tepki: UTANÇ ve AŞAĞILANMAHerhangi bir yersiz ya da aşırı boyutlardaki utanç ya da aşağılanma tepkisinde şu 2 soruya yanıt vermeliyiz1-Bu tepkiyi doğuran gereklilik nedir?2- Altta yatan hangi özel gurur incinmiştir? Mastürbasyona karşı makul, mantıklı bir tutumu olan ve başkaları tarafından yapıldığında uygunsuz bulunmayan kişi kendi yaptığında aşırı utanç duyuyorsa;
-Elde edilen tatmin cinsel ilişkiden daha mı büyüktür? -Mastürbasyona eşlik eden fanteziler meselesi midir?-Söz konusu olan kişinin çeşitli ihtiyaçları olduğunu kabullenmesini mi ifade etmektedir? -Zevkine ve rahatına düşkünlük ifade etmektedir? Özdenetim irade denetimi kaybını mı ifade etmektedir? Hangi türden gururun incindi? sorusu önemlidir. Sevgilisi olan bir kadın evli olmamaktan dolayı çok utanıyorsa (ya da aşağılanmış hissediyorsa); -Sevgilisinin yeterince göz alıcı olmamasıyla mı yoksa kendisini ona yeterince adamamasıyla mı ilgilidir? -Kadının adamın kendisine kötü davranmasına izin vermesiyle mi ilgilidir? -Kadının adama muhtaç olmasıyla mı ilgilidir?-Sevgilisi olmak kavramının kendisiyle mi ilgilidir?-Evlilik saygınlık meselesi midir?-Evlenilmeye layık görülmemiş midir? Bu gibi durumlarda UTANÇ ya da AŞAĞILANMA tepkisi çeşitli oranlarda ortaya çıkar. Tepkilerimiz yalnızca durumlar tarafından değil, daha çok kendi nevrotik ihtiyaçlarınızla belirlenir. -hakaretler onu 2 şekilde incitir: aşağılanmaya karşı öfke, ve utanç (korku). Bu içsel durum yaygın huzursuzluğa büyük ölçüde katkıda bulunmaktadır. Bu iki duygu başka duygulara dönüştülüp gözümüzden kaçabilir. Gurur incindiğinde hoşlanmamadan nefrete, huzursuzluktan, öfkeye, oradan gözü kör eden cinayeti hiddete gidebilir.
Bu bölümde NEVROTİK GURUR'dan bahsediyoruz. Mükemmel olma yolundaki bütün gayretlerine rağmen nevrotik özgüven ve haysiyeti elde edemez. İçsel güven getirmez, hala kişiliğinin derinliklerinde istenmediğine inanır, kolayca incinir ve değerinin teyit edilmesine sürekli ihtiyaç duyar. Desteklendiği sürece kendini güçlü ve önemli hissedebilir, ama bu coşku yabancı bir ortamda, başarısız olursa veya kendisiyle baş başa kalırsa çöker. "Cennetin krallığı (özgüven) dışarıdan gelen işaretlerle gerçekleşmez."Özgüven için çocuklukta desteklenmeye ihtiyaç duyar. (temel güven-basic trust duygusu)Bunların yerine bazı olumsuz etkenler sağlıklı özgüvenin gelişmesini engeller:-Kendisine duyulan kör hayranlık önem duygusunu şişirebilir.-gerçekten olduğu kişi nedeniyle değil de ailesinin istediği ölçütlere göre (başarı, saygınlık vb) sevildiğini düşünebilir.
-Okuldaki kabahatler ve başarısızlıklar şiddetle kınanırken başarılar doğal karşılanır. -özerk ya da bağımsız olma yolundaki çabalar dalga konusu yapılmış olabillir. -Tüm bu etkenler çocukta değersiz olduğu, ya da olmadığı birine dönüşmediği müddetçe değersiz olacağı hissini uyandırabilir. Nevrotik gelişim varoluşunun özünü zayıflatır, kendine yabancılaşır ve bölünür. Kendini idealleştirme bunu düzeltmek için yaptığı çabadır. Bazen hayalinde bazen de gerçekte arzuladığı görkeme kavuşur. Ancak SAĞLAM ÖZGÜVEN yerine NEVROTİK GURUR'a sahip olur. Pekçok hasta özgüveni yoktan var olan arzulanınca gelen bir özellik olarak değerlendirir. Terapistlerinden kendilerine özgüveni aşılamasını isterler. Halbuki özgüven ile halihazırdaki sahici özelliklerimizle olur. Bunu ancak zaman ve çalışma yapılabilir. Balıkçının özgüveni, teknesinin iyi durumda olması, ağlarının onarılması, hava ve su koşullarına ilişkin bilgisi ve kas gücü gibi somut özelliklere dayanılır. Nevrotik gururun sağlıklı gururdan temel farkı nicelikte değil niteliktedir. Nevrotik gururun en bilinen, kanıksanan özelliği saygınlıktır. Saygınlığı hedeflemeyi seçen nevrotikler için saygınlıkla ilişkili olan grupların içine girmek önemlidir. Ama nevrotik kişi derinlerde gruptan kopuktur, grubun parçası olarak hissetmez kendini, ait olma duygusu yoktur, grubu kişisel saygınlığı için kullanmaktadır. Ama kişinin saygınlık konusunda bu kadar zorlantısının olması terapist tarafından bile kolay fark edilmez. (Terapistte de saygınlık gerekliliği olabilir)Nevrotik gurur, kişinin İDEAL İMGESİNE ait olan hayali özelliklere dayanır. Hali hazırdaki özelliklerinden değil hayali özelliklerinden gurur duyar. Hatta halihazırdaki güzel özelliklerini görmeme, küçümseme eğiliminde olur. Nevrotik aynada dünya ve kendisiyle ilgili sadece kendi DÜŞÜNCELERİNİ görmektedir. Bu nedenle hemen hemen herkes aklından zekasından gurur duyar. Başka hastalar İNCİNMEZLİKTEN gurur duyabilir. (Hastalanmamak, şanslı olmak, yaralanmamak).Sıtmanın kol gezdiği bir bölgede hastalanmamak, kumarda kazanmak, gezintiye çıkıldığı sırada havanın güzel olması gururlanma nedenidir. ,Aslında bütün nevrozlarda bütün iddialar (NEVROTİK İDDİALAR) gurur meselesidir. Kimi nevrotik üzüldüğü sırada yatıştırılma, hoşgörülme, aklanma hakkı görür. İhtiyacı olduğu ve hak ettiği durumda bile, yardım istememekten, hatta reddetmekten gurur duyabilir. Kimi hasta çok iyi pazarlık yapmasıyla kimi hasta ise asla pazarlık yapmaması ile gurur duyabilir. (Gerekliliklerine göre)İyinin ve kötünün bilgisi onu tanrısal yapar. Gururu ahlaki olmasında yatmaz; nasıl olması gerektiğini BİLMESİNDE yatar. Psikiyatr Gökhan Öz
Podcast müziği: Michael Kobrin - The Introvert
Bu bölümde; Gerekliliğin Zorbalığını anlatmaya devam ediyor, ve üçüncü bölümümüzü bitiriyoruz:ahlaki değil, zorlayıcı, hayal dünyası tarafından şekillenir.Gereklilik süreci dışsallaştırılır. (Başkalarına yansıtılır).-Mükemmel bir sevgili olmadıgında, ya da bir yalanı yakalandığında öfkeyle kendisini başarısızlığa uğratanlara öfkelenir. Kendisine yönelik beklentilerini başkaları ondan istiyormuş gibi hisseder.Terapistin kendisinden imkansızı beklediğini, her zaman üretken olmasını, her zaman anlatmaya hazır bir rüyasının bulunmasının beklendiğini vb. düşünür. Ötekilerin beklentilerini tahmin etmeye bunları karşılamaya çalışabilir. Diğer kişilerin onu bir şeye zorladıklarını düşünür. Yılbaşında kendisinden hediye beklendiği için hediye almaya karşı çıkabilir.Bir işe ya da randevuya her zaman beklendiğinden biraz geç gidecektir. Kendisinden bir şey istendiği zaman aşırı tepki gösterecektir. Kendisine duyduğu öfkeyi ötekilerden geliyormuş gibi hisseder. Bir hastadan örnek veriyor: Kendisinden mülteci bir yazara yardım etmesi İSTENDİĞİNDE redddeden sonradan pişman olup kafası karışan bir iş adamının gerekliliklerini fark ediş öyküsünü anlatıyor. Aynı zamanda ÇOK CÖMERT OLMALI ama aynı zamanda KİMSENİN ONU ZORLAMASINA İZİN VERMEMEMELİydi. Gereklilikler gerginlik hissi oluştururlar ve kişi gerekliliklerini gerçekleştirmeye çalıştıkça daha da büyür ve bu kişi kronik yorgunluk yaşayabilir. Kişi eleştiriye tahammülsüzdür, kendisine acımasız davranır. Gereklilikler duyguların isteklerin düşüncelerin ve inançların doğallığını bozar. Kişi gerekliliği nedeniyle nasıl hissetmesi gerekiyorsa öyle hissetmek zorunda kalabilir. Hastalar duygularının sahteliğini fark ettikleri süreçten geçtikten sonra şöyle cümleler kurabilir: "Ne yani, öğrencilerimi, kocamı arkadaşlarımı sevmiyor muymuşum?" Acaba ben kimseyi gerçekten seviyor muyum? Doğal isteklerin içimizdeki gerekliliklerce belirlenmesinin boyutları şaşırtıcıdır. Bir hastanın gerekliliklerinin zorbalığını fark edince yazdığı mektuptan:" Neredeyse hiçbir şeyi, ölümü bile isteyemez hale geldiğimin farkına vardım, ve kesinlikle yaşamıd da... Şimdiye kadar sorunumun ister katıksız bir iradeyle ister sabırla olsun, yalnızca bir şeyleri yapamamak, hayallerimi birakamamak, kendi öteberilerimi toparlayamamak, huzursuzluğumu kabullenememek ya da denetleyememek, kendimi bir daha insan kılamamak olduğunu zannediyordum. Şimdi farkına vardım ki sözcüğün tam anlamıyla hiçbir şey hissedemiyordum. O ünlü hassaslığıma rağmen... "Yapmacık duygu yaratımı en çok iyilikseverlikle ilgili gereklilikleri olanlarda olur. Ama bu ısmarlama duygular bir güçlük karşısında kolayca kızgınlığa, horgörüye bırakır. Başkalarının da diğer insanlara ihtiyaç duymadıklarına inanmaları gerekir.;O kadar çok duyguları denetlenir ki, bunu genel bir duygusal cansızlık takip edebilir.İstemek ile ilgili tabusu varsa (kimseden bir şey istememeliyim), toplumdan bir şey istemez bu nedenle toplumun istediklerini o istemeden vermeleri gerektiğini düşünür, sonra öfkelenebilir.Kendimizi mükemmel olmak için biçimlendirmeye çalıştıkça daha ağır bedeller öderiz. Duygular bizim en canlı kısımlarımız; dikta rejimi ile yönetilirse temel varlığımızda derin bir belirsizlik oluşur. Bu durum bizim kendi içimizdeki ve dışımızdaki bütün ilişkileri bozar. Gerekliliklerin en büyük sonucu karşılayamadığımızda gelişen en büyük sonuç KENDİNDEN NEFRET ETME ve KENDİNİ HOR GÖRME'dir. Sağlıklı yaratıcı ve huzurlu günler dilerim. Psikiyatr Gökhan ÖzPodcast müziği: Michael Kobrin - The Introvert
Çocukluğa (geçmişe) yönelik tutum gerekliliğin bulunduğu tek alan değildir.Bir kişi, sırf eleştirisini içtenlikle yaptığı için mutlaka yapması gerektiğini düşünür. Bir başkası çocuklarını hiç nevrotik yapmadan yetiştimeliydim der.Pişmanlık duyan sağlıklı kişi , neden başarısız oldunu inceleyip dersler çıkarmalıdır. Elimizden geleni yapmış olduğumuzu da kabullenmeliyiz.Nevrotik ise elinden gelenin (mucizevi bir şekilde) daha fazlasını yapmalıdır.Nevrotikin gerekliliklerinden bir sorunun eksikliğin farkına varır varmaz düzeltmesi bir daha aynı hatayı yapmaması zorunluluğudur. (Dikta rejimi)"Katıksız bir irade gücüm olmalı" diyenler korkularının üzerine gidebilir. Buradaki üzerine gidiş aslında asıl sorunu saklayarak tedavi etmeden belirtiyi gidermektir diyor yazar. Bilişsel Davranışçı Terapi ekolünü eleştiriyor. (Ben buna kısmen katılıyor, kısmen de katılmıyorum.)Belli nevrotikler bir zaafını fark eder etmez ani bir karar alıp ("İRADE GÜCÜM SAYESİNDE") ve hemen en şiddetli çözümü uygularlar (çok şiddetli diyet, çok şiddetli çalışma programı). Analist bu tür gayretleri desteklememeli, bu ani kararın arkasında ne olduğunu aramalıdır diyor. (Kısmen katılıyorum).Ama bu bilinçli gayretler ketlenme (tutulma) ve insanı tüketen hayaller karşısında yok olur. (Yani nevrotik sürdüremez bu planları.)Bir hasta örneği, (hasta saçma fantazilerinin peşinden koştuğunu fark ediyor, bu hayalleri bırakma kararı alıyor, ama bu hayaller geçmeyince İRADE GÜCÜYLE bitirememekten dolayı Karen Horney karşısında suçluluk duyuyor.)Yansıtma düzeneği anlatılıyor. Terapideki (ya da yaşamdaki) birçok öfke aslında bir sorun nedeniyle değil, sorunu hemen çözememiş olmakla ilgilidir. (irade gerekliliği)İçsel hedefler "mükemmel bir görüntü"yü sağlamayı hedefler. Bu nedenle kişiyi zor durumlara sokarlar. (el titremesi vb)Sağlıklı kişi şu anda olduğumdan daha cömert olayım derken nevrotik en cömert olmayı hedefler. Edebiyattan Madam Wu karakteri anlatılıyor (Dışarıdan mükemmel gibi gözükürken bir sorun karşısında dağılmak)Nevrotik, kendisinde çıkan bu belirtiyi (sunum korkusu, el titremesi panik atak) yadırgar, utanabilir. Yazar Freud'un kuramındaki SÜPEREGO'nun aslında bazı gerekliliklerin ahlakileştirmesi olduğu gibi bir eleştiri yapıyor.Zorba gereklilikler kişi tarafından karşılanamadığında; -tüm bir kaygı -umutsuzluk -kendini kaybetme-özyıkıcı itkiler (kendini sabote etme zarar verme dürtüleri) yaşar ve bu konularda kendini haklı görür. "Tüm sorunları öngörmeliyim" gerekliliği olan bir hastanın bir sorunu göremediğinde yaşadığı çöküşü anlatıyor. Trafikte bir küçük bir kaza yapan bir başka hastadan, ya da bir kusuru gösterilince dağılan hastalardan örnekler veriyor. İçsel buyruklar (zorba gereklilikler) eğer çatışırsa, birbiriyle çelişen iki gereklilik olursa (iyi koca ol, iyi baba ol, iyi çalışan ol) büyük zorluklar yaşar. Genişlemeci (narsisistik, obsesif antisosyal ) tip gerekliliklerini karşıladığını düşünür, gurur duyar ve gerekliliklerine karışılmasını istemez. Alman ozandan bir nükte anlatıyor Kendini ortamdan silen/Uyum sağlayıcı/yakınlaşan(depresif, histerik, bağımlı) tip ise: gerekliliklere uymaya o da zorunludur ama bunlara asla ulaşamadığını yetemediğini düşünüyor. Uzaklaşan/Kendine Çekilmiş (Şizoid) Tip: en isyankar olduğu için tüm gerekliliklerine de isyan edebilir. (bu tipin isteği özgür olmak/rahat bırakılmaktır)Bazı hastalar bu gereklilikler nedeniyle sıklıkla birbirine zıt uç kararlar alırlar. Borcumu ödemeliyim, hayır ödemeyeceğim. Çok tutumlu olmalıyım- hayır istediğim gibi harcamalıyım. Psikiyatr Gökhan ÖzPodcast müziği: Michael Kobrin - The Introvert
Nevrotik kendini Yunan mitolojisindeki Pygmalion'un ESERİNE yaptığı gibi KENDİNİ idealleştirir ve sanki kendisine (bilinçdışı olarak) şöyle der:"Gerçekte olduğun kusurlu yaratığı unut, olman gereken şey bu, tek önemli olan ideal benlik olman. "Her şeye katlanmalısın, her şeyi anlamalısın, herkesi sevmelisin. Her zaman üretken olmalısın.." Buyruklar merhametsiz oldukları için GEREKLİLİĞİN ZORBALIĞI olarak adlandırıyor Karen Horney. Bunlar nevrotiğin yapabilmesi olabilmesi, hissedebilmesi bilmesi gereken her şeyi ve yapmaması gereken tüm yasakları ve tabuları belirler. "Dürüstlüğün eli açıklığın düşünceli olmanın, adaletin, saygınlığın, cesaretin ve cömertliğin en üstün bir örneği olmalı, mükemmel sevgili koca öğretmen olmalıdır. Her şeye katlanabilmelidir, Bir güçlükle karşılaşır karşılaşmaz onu aşabilmelidir, asla yorulmamalı, hastalanmamalıdır .Her zaman iş bulabilmelidir. Normalde 2 ya da 3 saatlik işleri bir saatte yapabilmelidir."Bu buyruklar zor ve katıdır. bir hastaya kendisinden çok fazla şey beklediğini söylediğimizde onaylayacaktır, hatta farkına varmıştır ama kendisinden gereğinden az şey beklemektense daha çok şey beklemenin daha iyi olduğunu ekleyecektir. Zaman ve enerji sınırlamalarının üstünde olması iddiaları akıl dışıdır. Bu nedenle birçok hasta zeki oldukları için terapilerini anında tamamlamayı umar. Ama nevrotik zekasını sorunlarını saklamakta bile kullanabilir. Ya da bir sorunu fark eder etmez, aynı hatayı bir daha yapmaması gerektiğini düşünür. Çaba gerektiğini, zorlukların üzerine düşünmeyi ihmal eder. Bir öğretmen meslekteki uzun deneyimleri sayesinde bir kitabı şıp diye yazabilmesi gerektiğini düşünür. Herhangi bir noktada duraksama ya da zorluk olursa harap olabilir. içsel buyruklar polis devletindeki siyasal zorbalık gibi kişinin ruhsal durumunu şu anda içinde bulunduğu şartlar hiç önemsemeksizin işler. En sık olanlardan biri ASLA İNCİNMEMELİYİM. bu çok zordur. bu ancak yakınsamayı hedefleyeceğimiz bir ideal olabilir. Böyle bir projeyi ciddiye almak uzun bir plan, iddialarımız üzerinde sahte gururumuz üzerinde bizi incinebilir kılan tüm etkenler üzerinde disiplinli çaba gerektirir. ancak bu iddiadaki (ASLA İNCİNMEMELİYİM) nevrotik somut bir program yapmaz. Bir başkası: "Her zaman anlayışlı duygudaş ve yardımcı olmalıyım, SEFİLLER'deki rahip gibi" (Burada yazar bir hasta örneği veriyor ve ben yazarın çelişkili hastayı anlatışının sert olduğunu, herkesin birtakım çelişkileri olduğundan dem vuruyorum.)Kişinin zihnindeki önerme kişi için hiçbir şeyin imkansız olmamasıdır. Durum buyken var olan koşullarının incelenmesinin önemi yoktur. Bu durum en çok GEÇMİŞE yönelik iddialarda (iş çocukluk çağını hatırlamaya gelince) görünür.Geçmişin ne olduğu kadar kişinin nasıl hatırladığı da önemlidir. Kişiler çocukluk yıllarındaki ortam ile ilgili genelde şunlardan birini ya da birkaçını yapar:a) GÜZEL HATIRLAMA/onları sevmeliyim-sevgi ihtiyacı geliştirmişse (inkar bastırma)b) DIŞARIYI SORUMLU TUTMA/öfke-yaşamın sorumluluğunu reddediyorsa (yansıtma)c) TÜM SORUMLULUĞU ALMA/onların yapabileceği bir şey yoktu-ben aşabilmeliydim (karşıt tepki kurma)"çocukluk ortamım aslında çok zorluklarla doluydu, cehennem gibiydi başka çocuk mutlaka etkilenirdi ama ben etkilenmemeliydim. Kişi enerjisini bu "asla etkilenmemeliyim" zorbalığına ve yukarıdaki üç seçeneğin bir karışımını uygulaya harcamak yerine biraz NEVROTİK/KIRIK olduğunu kabul ederek geçmişin yol açtığı sorunları görüp, enerjiyi değişmeye harcarsa ve özellikle de zorluklarına rağmen nereden nereye geldiği ile gerektiği kadar gurur duysa kendisi için şimdi ve gelecekte çok daha iyi olacaktır. Örneğin maaşı vardır, hırsız olmamıştır, aile kurup çocuk yapmıştır, onlara kendisine davranılandan daha iyi davranmaktadır. ama yapabildiği %70in gururunu yaşamaz %30un acısını çeker bu GÖRKEM ARAYIŞI, NEVROTİK İDDİALAR, ve GEREKLİLİĞİN ZORBALIĞI yüzünden. İyileşmek kendini sevmekle olur.
Bu bölümde;NEVROTİK İDDİALARIN, hem çeşitlerini hem de özelliklerini öğrenmeye devam ediyoruz. Ötekilerin evleri daha hoştur, çimenleri daha yeşildir" (ötekilerin güzel özelliklerini fark eder kısıtlılıklarını görmez, kendi kısıtlılıklarını görürken kendi güzel özelliklerini fark etmez.)Nevrotik Nietzsche'nin "Lebensneid" diye tanımlandığı bir tür kıskançlığa sahip olur. (Bu kıskançlığın derdi hayatladır, sıkıntıların üzüntülerin dertlerin bir tek kendinde olduğunu düşünen bir duygudur.)Ama bir yandan iddiaları (rahat bırakılmalıyım, hoşgörülmeliyim, sevilmeliyim, bana yapılan haksızlıklar giderilmeli, herkes hizmetimde olmalı) haddini bilmez derecede olabilirken, öte yandan terapistinden bir kalem isterken ya da seansın değiştirilmesini isterken çok çekincen olur. Yalnızca "NİYET ETMENİN", "İYİ NİYETLİ OLMANIN", "İSTEMENİN" yetmesi gerektiğini düşünür. İddialar kişiyi aşırı hassas, tatminsiz yapar,Tüm bunların sonucu en yaygın belirtilerden biri olan "EYLEMSİZLİK" e yol açar. (Nevrotik tembellik). Bu ruhsal enerjinin felç geçirmesidir. Taşınmak ya da alışveriş yapmak gibi gündelik işleri yapmaya yönelik çok yorgun hisseder. Örneğin "Bu sene KPSS'ye hazırlanıcam, bu sene İngilizce kursuna gidip ingilizce öğrenicem." der, ama dersaneyi babası seçer, kursa gitmesi için annesi kaldırıp zorlar""Doğal olarak yalnızca hayataına yapıcı ilgisini yitirmiş birisi bu şekilde akıl yürütebilir."Mantığı bunun saçma olduğunu kabul etse de "YETERİNCE İSTERSE" çaba harcamadan elde edebilmesi gerektiğini düşünür/hisseder.İddialar sihir beklentisi ile doludur. Nevrotik iddiaların özelliklerini hatırlayalım ve güncelleyelim: Nevrotik iddiaların özellikleri:a) Gerçekçi olmamalarıb) Benmerkezci özelliği, (nevrotik/çocuk benzerliği)c) Bilinçdışı olmaları (farkında olmayız)d) Abartılı olmalarıe)Tatminsiz (Doyumsuz, açgözlü, yetmeyen)olmalarıf) Sihir beklentisi içinde olmaları (Yeterince İSTERSEM olur)g) Sorumluluğu kendinden başka kişilere, durumlara yüklemesiBorç istenirse çatışma yaşanır (vermezse kötü biri olur verirse güçsüz enayi olur). Bu nedenle borç isteyen kişiye kızar. ŞU AN (şimdiki zaman) görkemli bir gelecek uğruna feda edilebilirdir.Miras beklentisi içinde yaşamını dondurmuş birisi gibidir nevrotik. Hatta nevrotiğin durumu bundan bile kötüdür. Çünkü gelecek olan o güzel görkemli günleri beklerken şimdiki hayatına dair hiçbir şey yapmaz, bunu yapmanın o geleceği yok edeceğini, yitireceğini düşünür. Kişi sağlığa giden yolu yalnızca kendini idealleştirmede bulduğu çözümden vazgeçecek denli güçlü olduğu oranda düşünebilir. (Ancak kendimizi idealleştirmekten kurtulursak iyileşebiliriz.)
Dr. Gökhan ÖzPodcast müziği: Michael Kobrin - The Introvert
NEVROZ ÖYKÜLERİ'NİN (NÖ) bu bölümünde, "Ya hep ya hiç" tarzı düşünmenin fark edilmeyen bir türü üzerine öyküler anlatıyor ve yaptığımız işlere bakış açımızı değiştirebilecek bir duruma dikkat çekiyorum.Sevgi ve saygılar, Uzm Dr. Gökhan Öz Podcast müziği: Michael Kobrin - The Introvert
Bu bölümde;NEVROTİK İDDİALARIN, hem çeşitlerini hem de özelliklerini öğrenmeye devam ediyoruz. -Ölümden, yaşlanmaktan muaf olması iddiası.-"Davetim kabul herkes tarafından kabul edilmeli"-"Bilimsel çalışma yapmak istiyorum, parlak fikirlerim var ama angarya iş yapmamalıyım"-"Her şey bana kolayca gelmeli, işim zorlaştırılmamalı"-"Yakınlarım zor durumumda bana yardım etmeli"-"erdemli olanların işleri her zaman düzgün gitmeli."Nevrotik iddiaların özellikleri:a) Gerçekçi olmamalarıb) Benmerkezci özelliği, (nevrotik/çocuk benzerliği)c) Bilinçdışı olmaları (farkında olmayız)d) Abartılı olmalarıe)Tatminsiz (Doyumsuz, açgözlü, yetmeyen)olmalarıÇatışma (conflict) kavramından, nevroz arttıkça empatinin azaldığından, bahsediyoruz. Nevrotikteki TATMİNSİZLİĞİN arkadaşları tarafından fark edilebileceği. Edilgenlik, zevke düşkünlük. İddialar genelde bilinçdışıdır. -"verdiği değerin karşılığını alma hakkı"-"terapiye gelip doğruları söyledikçe iyileşmeyi terapistin yapması gerektiğine inanç"Öfkeyle üç şekilde başa çıkabilir.a) öfkesini bastırıp unutur (migren, mide ve vücut ağrıları)b) öfkesini yaşar ve dışavurur (kendini haklı gösterir)c) mutsuzluk ve kendine acıma (umutsuzluk, bunu bana nasıl yapabilirler) mazoşiztik tepkiiddiaları yakalamak için öneri: intikam alma hissiniz şiddetli olursa, birinden ani olarak tiksinirseniz, duygularınızın abartılı olup olmadıgını objektif bir şekilde ölçün. duygularınız olması gerekenden şiddetli ise orada bir nevrotik iddianız olabilir.Nevrotik iddialar katman katmandır, bir tanesini fark edip çözdükçe bir alt katmandaki ortaya çıkar. GÖRKEM ARAYIŞI bitene dek bu arayış devam etmelidir. Nevrotik iddialar kişide tatminsizliğe yol açar. (güzel günün içindeki tek bir aksaklık onu mutsuz eder, arkadaşları bunu fark eder.)"Çalışmak her zaman kolay olmalı" iddiamız varsa ders çalışmak her zaman zor hale gelir. Yaşama sanatı, olaylar karşısında telaşa kapılmaksızın sakince gerekeni yapmak. (Nevrotik iddialar bunu bozar.)ADALETSİZ OLDUĞUNA İNANIRSAK HER ŞEY ÇOK ZOR GELİR. Ötekilerin artılarını görmek konusunda ustadır. "Ötekilerin evleri daha güzeldir, çimleri daha yeşildir". Psikiyatr Gökhan ÖzPodcast müziği: Michael Kobrin - The Introvert
Bu bölümde;Görkem arayışındaki nevrotiğin NEVROTİK İDDİALARından bahsediyoruz. Nevrotik dünya ile çatıştığı sırada etrafı ile zıtlaşır. Hayatın ve gerçeklerin ona uyması gerektiğine dair mantıksız iddialarda bulunur. Bu iddiaların sağlıklıdan ayrılan önemli özelliği, aslında hepimizde olan bazı isteklerin ya da ihtiyaçların TALEBE DÖNÜŞMESİdir. Bu talebin karşılanmaması ise adaletsizlik ve kısıtlanma olarak hissedilir. Karen Horney'in kitaptaki sert dilinden biraz bahsedeceğim. Sık kullanılan iddialar arasında; - Trafik kurallarını çiğnediğinde hoş görülmek, -Otobüsün onun işine göre kalkması,-İnsanlar tarafından rahat bırakılmak, kendinden bir şey istenmemesi-Asla eleştirilmeme, şüphelenilmeme, sorgulanmama hakkı, -Zarar görmeme, hastalanmama, yaralanıp ölmeme, yaşlanmama hakkı, (önlem almaz, soğuk havada dışarı çıkar, tehlikeli işlere korkmadan girebilir)-Aldatma hakkı ve kendisinin aldatılmaması,-Anlaşılma hakkı-Kanunlara, kurallara tabi, olmama-Sınavlardan muafiyet hakkı (Birçok sınava çalışmama, erteleme nedeni)-En birinci kalite eğlendirilme ve hizmet edilme hakkı (Örn. Kötü bir gösteriyi izlediğinde çok içerleme)-BEN BEN OLMAMALIYIM, (BEN BENDEN DAHA ÜSTÜN BİRİ OLMALIYIM) iddiası en önemlilerinden biridir.Bunlar gibi ve birçok daha fazla iddialar bulunmaktadır. Bu iddiaların önemli bir özelliği de neden sonuç ilişkisinden kopuk olmasıdır. (Yanlış yere park edersen ceza yazılabilir, bazen restoranda kötü bir hizmet alabilirsin, kendini sevmezsen başkalarının seni sevmesini bekleyemezsin, Değişmek için çalışmak gerekir, gibi ilişkiler kurulamaz. )Karen Horney 2. Dünya Savaşı sırasında başına gelen bir olayla kendi iddialarını fark edişini anlatıyor. Podcast müziği: Michael Kobrin - The Introvert https://youtu.be/UufcCic_lQQ
Bu bölümde sırasıyla şunlar işlenecek: Görkem arayışının bileşenleri: (Kendini idealleştirme zemininde), 1-Mükemmellik ihtiyacı, (En aşırısı )2-Nevrotik hırs (En gerçekçi ve gözle görülür olanı olanı) 3-Öç alıcı yengi ihtiyacı (En gizli ve yıkıcı olanı)Tüm bunlar ideal (sahte) benliğin; uygulamaya konabilmesi (aktüelleştirilmesi) amacına hizmet eder. Yani kişinin doğal (gerçek) benliğine ve kendini gerçekleştirmeye harcanacak enerji ideal benliğe harcanır.Tüm bu maddelerin iki ortak özelliği zorlantılı (mecburi) oluşu ve hayali oluşu.a) Zorlantılı oluşu: Ayrım göstermez (seçici değildir), açgözlüdür (doyumsuz), ve ketleyici (engelleyici)dir.b)Hayali oluşu: Hayaller (fanteziler) arzu doyurucu tarzdadır. (İşine geldiği gibi düşünür, hisseder, gözlem yapar.) Sağlıklı kişidekinin aksine bu hayallere inanılır, farklı hayaller (roller) aynı anda yaşanabilir. Potansiyelini gerçekleşmiş zanneder. Ya da gerçeğin tersine inandırabilir. Her kişinin eski ve şimdiki fantezi ve düşlemleri üzerine düşünmesinin öneminden"Uçlardaki (her özelliğin ucu ve tüm zıt uçlarındaki) kişilerin sıkça nevrotik oldığundan" bahsediyorum.Podcast müziği: Michael Kobrin - The Introvert https://youtu.be/UufcCic_lQQ
Bu bölümde yazar nevrotik gelişimin nasıl şartlarda oluştuğunu incelemeye başlıyor. "İdeal İmge"den bahsediyor ve bunun kişiyi "GÖRKEM ARAYIŞI'na" mecbur bırakmasını açıklıyor.
Bu bölümde kitabımıza giriş yapıyoruz. Yazar, birinci bölümden önceki bu giriş bölümünde, nevrotik gelişimin sağlıklı insan gelişiminden ayrılan özel bir sapma/rota olduğunu, insanın gelişmesi için harcayabileceği enerjinin yanlış yerlere nasıl kaydığını ve kendini tanımanın insan için hem ahlaki görev hem de ayrıcalık olduğunu nedenleriyle açıklıyor.
Psikanaliz kitapları arasında en değerlilerinden birisi olan Nevrozlar ve İnsan Gelişimi (Neurosis and Human Growth): Kendi Gerçekleştirme Mücadelesi'ni ayrıntılı inceleyeceğiz. Kitabın birçok önemli cümle ve paragrafını okuyacak, yorumlayacak, kendimden ve terapi odasından örnekler vereceğim.
Ayrıca Bibliyoterapi (kitapla iyileşme/değişme) hakkında bilgiler verip, neden böyle bir işe giriştiğimi, ve neden ilk olarak bu kitabı seçtiğimi açıklamaya çalışacağım.
Bu projeye çok özeniyorum, heyecanlıyım. Hoş geldiniz.
(Not: içerik YouTube kanalımdan aktarıldığı için oynatma listelerinden bahsediyor, kusura bakmayın)
Eğer halletmeniz gereken bir yüzleşme, ya da yapmanız gereken bir konuşma varsa mutlaka izlemenizi tavsiye edeceğim bu bölümde hassas konuşmaları yapmak ve daha iyi iletişim kurmak için tedapide kullandığım yöntemin ilk ve daha önemli kısmını anlatıyorum. Bu içeriğin ikinci, belki de kısa bir üçüncü kısmı olacak.
Sevgi ve saygılar, Uzm Dr. Gökhan Öz
Podcast müziği: Michael Kobrin - The Introvert
https://youtu.be/UufcCic_lQQ
NEVROZ ÖYKÜLERİ'NİN (NÖ) bu bölümünde, bazı olaylar sonucunda kırıldığımız ya da uzaklaşmaya başladığımız dostlarımızla ilgili mesafeyi nasıl ayarlamamız gerektiği hakkında konuşuyoruz. Ayrıca, bazı değişimlerin olumlu olsa bile ilk başta yakınlarımız tarafından yadırganabileceğinden bahsediyoruz. Sevgi ve saygılar, Uzm Dr. Gökhan Öz Podcast müziği: Michael Kobrin - The Introvert https://youtu.be/UufcCic_lQQ
Bu bölümde birçok terapi ekolünde bulunan “Hadi çocukluğunuza inelim” klişesini inceliyoruz. Ayrıca yakınlarımıza söyleyemediğimiz duyguların etkisinden bahsedeceğim.
Sevgi ve saygılar, Uzm Dr. Gökhan Öz
Podcast müziği: Michael Kobrin - The Introvert
https://youtu.be/UufcCic_lQQ
NEVROZ ÖYKÜLERİ'NİN (NÖ) bu bölümünde, Karakter tiplerinin ne anlama geldiğine dair bir giriş yapıyor, ayrıca bir şeyi şu andaki kendine yakışacak şekilde yaptığında o işi yapmanın kolaylaşması hakkında konuşuyoruz, tırnaklarını kısa tutmakta zorlanma, dağınıklılık pasaklılık hakkında konuşuyoruz. Bir yandan NEVROTİK ERTELEYİCİLİK VE TEMBELLİK içeriğinin devamı gibi düşünebilirsiniz. 00:00 - GİRİŞ; 01:10 - Karakterler üzerine TUVAL metaforu 10:50 - NÖ-TIRNAK KESME ZORLUĞU 15:54 - Kirlilik, DAĞINIKLIK, Pasaklılık üzerine 28:17 - Öneriler, KAPANIŞ Sevgi ve saygılar, Uzm Dr. Gökhan Öz Podcast müziği: Michael Kobrin - The Introvert https://youtu.be/UufcCic_lQQ