
Bu bölümde;Görkem arayışındaki nevrotiğin NEVROTİK İDDİALARından bahsediyoruz. Nevrotik dünya ile çatıştığı sırada etrafı ile zıtlaşır. Hayatın ve gerçeklerin ona uyması gerektiğine dair mantıksız iddialarda bulunur. Bu iddiaların sağlıklıdan ayrılan önemli özelliği, aslında hepimizde olan bazı isteklerin ya da ihtiyaçların TALEBE DÖNÜŞMESİdir. Bu talebin karşılanmaması ise adaletsizlik ve kısıtlanma olarak hissedilir. Karen Horney'in kitaptaki sert dilinden biraz bahsedeceğim. Sık kullanılan iddialar arasında; - Trafik kurallarını çiğnediğinde hoş görülmek, -Otobüsün onun işine göre kalkması,-İnsanlar tarafından rahat bırakılmak, kendinden bir şey istenmemesi-Asla eleştirilmeme, şüphelenilmeme, sorgulanmama hakkı, -Zarar görmeme, hastalanmama, yaralanıp ölmeme, yaşlanmama hakkı, (önlem almaz, soğuk havada dışarı çıkar, tehlikeli işlere korkmadan girebilir)-Aldatma hakkı ve kendisinin aldatılmaması,-Anlaşılma hakkı-Kanunlara, kurallara tabi, olmama-Sınavlardan muafiyet hakkı (Birçok sınava çalışmama, erteleme nedeni)-En birinci kalite eğlendirilme ve hizmet edilme hakkı (Örn. Kötü bir gösteriyi izlediğinde çok içerleme)-BEN BEN OLMAMALIYIM, (BEN BENDEN DAHA ÜSTÜN BİRİ OLMALIYIM) iddiası en önemlilerinden biridir.Bunlar gibi ve birçok daha fazla iddialar bulunmaktadır. Bu iddiaların önemli bir özelliği de neden sonuç ilişkisinden kopuk olmasıdır. (Yanlış yere park edersen ceza yazılabilir, bazen restoranda kötü bir hizmet alabilirsin, kendini sevmezsen başkalarının seni sevmesini bekleyemezsin, Değişmek için çalışmak gerekir, gibi ilişkiler kurulamaz. )Karen Horney 2. Dünya Savaşı sırasında başına gelen bir olayla kendi iddialarını fark edişini anlatıyor. Podcast müziği: Michael Kobrin - The Introvert https://youtu.be/UufcCic_lQQ