20’li yaşlara girerken “çok çalışırsam her şey yolunda gider” diye düşünürüz.
Ama iş hayatına adım attığımızda çoğumuz aynı gerçekle yüzleşiriz:
Okulda öğretilenlerle gerçek hayat arasında büyük bir uçurum var.
Bu bölümde “gerçek şoku” dediğimiz o çarpışmayı konuşuyorum:
• İşin kimliğe dönüşmesi,
• Bitmeyen tükenmişlik ve anlamsızlık hissi,
• “Her şeyi başarmalıyım” baskısı,
• Kadınların görünmez yükleri,
• Ve öz-yeterliliğin neden bu kadar kolay kırıldığı…
Bazen yorgunluk, aslında “artık bu ben değilim” demektir.
Ve 20’li yaşların en önemli dersi şudur:
Her şey yolunda gitmek zorunda değil—yeter ki sen kendi yolunda gidebilmeyi öğren.
Kaygı, stres ya da geçmişin izleriyle bedenden koptuğunda, bu kısa egzersiz sana yeniden “şimdi”yi hatırlatabilir.
Bu 6 dakikalık bölümde, güven duygusunu bedende yeniden inşa etmeye yardımcı olacak bir farkındalık pratiği yapıyoruz.
Bu egzersiz terapi yerine geçmez.
Ama iyi geldiğinde fark edeceksin: bazen bir nefes, bir farkındalık, bir sessizlik bile yeter.
Klinik Psikolog Sevcan Okay
@klinikpsikologsevcanokay
Travmatik bir deneyim sona erdiğinde, hayat kaldığı yerden devam etmez.
Beden sakinliği, zihin sessizliği hemen tanıyamaz.
Her şey yolundaymış gibi görünür ama içeride hâlâ bir tedirginlik vardır.
Çünkü uzun süre hayatta kalmak için alarmda kalan bir sistem,
artık güvenli olmayı da tehdit gibi algılar.
Bu bölümde, travma sonrası zihnin “tetikte kalma” eğilimini,
huzura alışmanın neden bu kadar zor olduğunu
ve iyileşmenin bazen neden huzursuzlukla başladığını konuşuyoruz.
Belki artık acı yok, ama güven yeniden inşa edilmeyi bekliyor.
Sevilmek için sürekli uyum sağladığını, kendi sınırlarını unuttuğunu fark ediyor musun?
Bazen “yakınlık” ile “kendini korumak” arasında kalabilir, hangisini seçersen diğerini kaybediyormuş gibi hissedebilirsin.
Bu bölümde, sınırlar ve aidiyet arasındaki dengeyi konuşuyorum:
Sınırlarının ihlal edildiğini nasıl fark edebileceğini ve sınırlarını suçluluk duymadan korumayı nasıl öğrenebileceğini.
Kendini korurken de sevilmenin mümkün olduğunu.
Çünkü bazen birini sevmenin yolu, kendin kalarak yakınlaşabilmektir.
Her şey güzel giderken bir anda geri çekiliyor musun?
Yakınlık arttıkça huzursuz mu oluyorsun?
“Nasıl olsa yine bitecek” diyerek ilişkileri başlamadan bitiriyor musun?
Bu bölümde ilişkilerdeki sabotaj davranışlarının ardındaki psikodinamik nedenleri konuşuyorum:
İyi bir şeye neden tahammül edemediğimizi, yakınlığın neden korkutucu hale geldiğini ve bu döngünün nasıl fark edilip yavaşlatılabileceğini.
Bazen iyileşmek “artık yapmıyorum” değil, “yaparken fark edebiliyorum” diyebilmektir.
Eğer son zamanlarda kendine fazla yükleniyor, “her şeyi yetiştirmem gerek” baskısıyla yoruluyorsan —bu bölüm sana biraz nefes, biraz anlayış ve belki de biraz huzur verebilir.Zor bir gün geçirdiğinde, kendine nasıl davranıyorsun?
Birçoğumuzun iç sesi, başkalarına asla söylemeyeceğimiz kadar sert olabiliyor.
Bu bölümde öz şefkat kavramını konuşuyorum — kendine acımadan, duygularını bastırmadan, yargısızca kendinle kalabilmeyi.
Kendine nezaket göstermek, yalnız olmadığını hatırlamak ve duygularına farkındalıkla yaklaşmak…
Yani insan olmanın doğal kırılganlığına alan açmak.
sevcanokay@gmail.com
@klinikpsikologsevcanokay
Merhaba, ben Klinik Psikolog Sevcan Okay.
Bu kanalda psikoloji ve hayata dair içerikler üretiyorum. Terapist olarak danışanlarımın hayatlarının bir dönemine eşlik edebilmek benim için çok kıymetli. Umarım sen de bu podcastler ile gününün bir kısmına eşlik etmemden keyif alırsın.
İyi dinlemeler.
"Ya yeterince iyi olmazsa?”
Birçok insanın zihninde dönen bu soru, çoğu zaman bizi harekete geçmekten alıkoyar.
Bu bölümde mükemmeliyetçiliğin ne olduğunu, nasıl erteleme ve başlayamama döngüsüne dönüştüğünü konuşuyorum. Yetersizlik korkusundan öz eleştiriye, kültürel baskılardan sosyal medyanın etkisine kadar bu döngünün psikolojik altyapısını ele alıyor, günlük hayattaki yansımalarını tartışıyoruz.
Ayrıca bu kısır döngüyü kırmak için küçük adımlar paylaşıyorum. Çünkü bazen “kusurlu başlamak”, hiç başlamamaktan çok daha iyidir.
Eğer senin de uzun süredir ertelediğin bir şey varsa, bu bölüm sana ilk adımı atman için eşlik edebilir.