
20’li yaşlara girerken “çok çalışırsam her şey yolunda gider” diye düşünürüz.
Ama iş hayatına adım attığımızda çoğumuz aynı gerçekle yüzleşiriz:
Okulda öğretilenlerle gerçek hayat arasında büyük bir uçurum var.
Bu bölümde “gerçek şoku” dediğimiz o çarpışmayı konuşuyorum:
• İşin kimliğe dönüşmesi,
• Bitmeyen tükenmişlik ve anlamsızlık hissi,
• “Her şeyi başarmalıyım” baskısı,
• Kadınların görünmez yükleri,
• Ve öz-yeterliliğin neden bu kadar kolay kırıldığı…
Bazen yorgunluk, aslında “artık bu ben değilim” demektir.
Ve 20’li yaşların en önemli dersi şudur:
Her şey yolunda gitmek zorunda değil—yeter ki sen kendi yolunda gidebilmeyi öğren.