Speak Up 39. Bölümde; Konuğum Think House’un kurucusu, yazar ve düşünür Fırat Devecioğlu.
Bu bölümde, teknolojiyle iç içe geçmiş bir dünyada insan kalmanın anlamını sorguluyoruz. Onun kurumsal hayattan sanata, felsefeye ve insan doğasının derin labirentlerine uzanan yolculuğu bize tek bir soruyu düşündürüyor:
“Kaosun içinde kendimizi yeniden nasıl buluruz?”
🌱 Keşif ve İnsana Dönüş
Fırat’ın hikâyesi, merakla başlayan bir içsel devrim.
Yıllarca süren kurumsal kariyerinin ardından, “daha fazlası olmalı” diyerek insanın özüne yöneliyor.
Bugün Think House çatısı altında tiyatro, psikoloji ve kültürün iç içe geçtiği üretimleriyle “insan olma hâlini” yeniden tanımlıyor.
“Gerçekten insani değerler çerçevesinde mi davranıyoruz?”
Bu sorunun cevabında Fırat’a göre her şeyin temeli yatıyor: Güven.
Çünkü güven olmadan ne kültür yeşeriyor, ne liderlik doğuyor, ne de iletişim anlam buluyor.
🧠 Gürültünün İçinde Sessizlik
Dijital çağ, bizi bir “performans toplumu”na dönüştürdü.
Sürekli görünür olma baskısı, bitmeyen üretim döngüsü, ekranların parıltısında yitip giden benlikler…
Fırat’a göre bu yüzyılın en büyük ihtiyacı sade ama derin bir kelimede saklı: Sessizlik.
“Biz artık kendi sesimizi, kendi sessizliğimizi özlüyoruz.”
Fazla düşünmek, aslında kontrol etme çabası.
Ama bilgelik, “gereksiz düşünmemeyi bilmek”te gizli.
Çünkü zihin güvenilir bir alan değil, esas olan, onu sessizlikle yönetebilmek.
💡 Yaratıcılık ve Varoluş
Fırat’ın sözüyle:
“Yaratamayan, yok eder.”
Yaratıcılık insana özgüdür çünkü irrasyoneldir.
Makineler veriyi işler, ama anlamı sadece insan yaratır.
Bu yüzden yapay zekâ çağında bile hikâye anlatıcılığı, storytelling , insanlığın en güçlü kalesi.
Eric Fromm’un dediği gibi,
“İnsan, öz aşkın olabildiği ölçüde anlam bulur.”
Katkıda bulunmak, paylaşmak, üretmek…
Bunlar sadece eylemler değil; insanın hayata kök salma biçimleridir.
🌍 Kültür, Teknoloji ve Yeni İnsanlık
İçinde bulunduğumuz çağ bir İkinci Rönesans:
İnsan ile makinenin iş birliği dönemi: Transhümanizm.
Fırat bu dönüşüme korkuyla değil, merakla yaklaşıyor.
“Mutluluğun bir üstü neşedir. Neşeyle bakmak lazım hayata.”
Teknoloji sınırları zorlarken, insanın farkı hâlâ aynı:
Yaratıcılık, anlam ve hikâye.
Verinin değil, duygunun çağında insanlık yeniden tanımlanıyor.
✨ Son Söz
Fırat’ın mottosu sade ama sarsıcı:
“Bu iki kapılı handan geçerken, kendimi olduğum gibi yaşayabilmek.”
Kendini gerçekleştiren insan, zaten dünyayı dönüştürür.
Çünkü kendi ışığını bulan biri, başkalarının yolunu da aydınlatır.
Speak Up bu bölümde bir kez daha hatırlatıyor:
Teknolojinin merkezinde bile, insan olmanın hikâyesi devam ediyor.
Çünkü sessizlikte yaratıcılık, güvende insanlık, hikâyede anlam var.
Bölüm sponsorumuz Siaflex'e teşekkür ederiz.
#işbirliği #siaflex
Show more...