Hazır olmadığım için, olmayacak kişilere yöneldim. Gerçek bir yakınlığa cesaret edemeyince, sahte yakınlıklar ‘güvenli’ geldi. Ama o güven, en derin yalnızlıktı.
Bu bölümde, Özdemir Asaf’ın “Kendi bahçesinde dal olamayan, benim bahçemde ağaçlık taslıyor” sözüyle yola çıkıyor, Dunning-Kruger etkisinin gölgesinde sesin değil derinliğin konuştuğu yerlere uğruyoruz.
Neden bazı insanlar her şeyi biliyormuş gibi konuşur da, gerçekten bilenler sessiz kalır?
Neden bazen bilgimizi küçümseyenlerle çevrili oluruz?
Ve benlik algımız neden kendi değerimizi unutturur?
Cevapları birlikte arayalım.
Belki de bu bölüm, kendi bahçene yeniden bakmak için bir davettir.
Bu bölümde, kayıptan kaçınma dürtüsünün ilişkilerde nasıl devreye girdiğini keşfediyoruz.
Gitmekten korktuğumuz için mi kalıyoruz, yoksa kalmak gerçekten istediğimiz bir şey mi?
Kayıp korkusu, sevgi, bağlılık ve özgürlük arasındaki hassas dengeyi birlikte sorguluyoruz.
Bazı bakışlar sadece bakış değildir.Bu bölümde Lavinia ve konuğu, başkalarının ilişkilerine düşen "masum" gözlerin peşine düşüyor.Hiçbir şey yapılmadı ama her şey yaşandı diyebileceğiniz o anlar, gezinirken yakalanan kalp çarpıntıları ve görünmeyenler…
“Göz hakkı” deyip geçmeyin.
Tarot baktırmayı sever misiniz?
Ben bakmayı çok severim... Hadi gelin size basıl bir falcı olduğumu anlatayım.
“Ya bizim kurallarımıza uyarsın, ya da kendi başının çaresine bakarsın” dediler.
Ben de baktım.
Bu bölüm, zorunda kalınca güçlü olanların, mecbur kalınca yol bulanların hikayesi.
Hayatta kalmanın, kim olduğunu hatırlamanın ve büyümenin bir rehberi gibi…
Kendi yolunu seçmiş ya da seçmek zorunda kalmış herkese gelsin.
Eskiden büyürken sadece kemiklerim ağrırdı. Şimdi büyürken kalbim acıyor. Ne zaman bitecek bu büyümek? Hep acıyacak mı artık kalbim.
X: hisyya
Plan a'lar Plan b'ler ikinci kadınlar ve şerefsizler... işte bütün hikaye bu.
Her daim hayatımı aydınlatan arkadaşım, dostum Can'a ithafen. ✨
Hayatta bazen göz ardı ettiğimiz, belki de hiç fark etmediğimiz kelimeler vardır. Küçük, basit ama yüreklerde derin yankılar uyandıran kelimeler… 'Seninle gurur duyuyorum' da onlardan biri. Her zaman duymadığımız, belki de duymayı hiç beklemediğimiz bu cümle, duyduğumuz anda içimizde bir kapı açar. Bir an için dünya durur, tüm yorgunluklar, çabalar, yalnızlıklar anlam kazanır.
İnsan varlığı, doğası gereği onaylanmak, değer görmek ve kabul edilmek ister. Maslow, ihtiyaçlar hiyerarşisinde bu derin ihtiyaca işaret ederken, Viktor Frankl, insanın yaşamındaki anlam arayışının yalnızca başarıdan değil, başkalarının gözünde değer bulmaktan da geçtiğini vurgular. İşte bu yüzden, birinin bizimle gurur duyduğunu bilmek, varlığımızı daha derinden hissettirir; sanki ruhumuza sessizce bir nefes alınmış gibi.
Ancak ne tuhaftır ki, bu üç kelimeyi söylemekte bazen ne kadar zorlanırız. Sosyal normlar, dilimize yerleşmiş mesafeler, duygusal bariyerler… Belki de Sartre’ın dediği gibi, 'Cehennem başkalarıdır,' çünkü onların gözlerinde görmek istediğimiz onayı her zaman bulamayız.
Bugün burada, bu podcast'te, hep birlikte bu basit ama etkili ifadenin gücünü keşfedeceğiz. Neden sevdiklerimize, arkadaşlarımıza, hatta kendimize bile 'gurur duyuyorum' demekte tereddüt ederiz? Ve bunu söylediğimizde ne değişir?
Bu yolculukta, birlikte keşfedeceğimiz çok şey var. Belki de en önemlisi, dilimizin arka odalarında unuttuğumuz bu kelimelerin hayatlarımızdaki dönüştürücü gücüdür. O zaman, kelimelerin kapılarını aralamaya başlayalım…
Bu bölümde, modern ilişkilerin karmaşık dünyasına dalıyoruz! "Friends with Benefits", "Fuck Buddy", "Bariyer İlişki", "Tampon İlişki" ve "Love Buddy" gibi kavramları ele alıyoruz. Her bir ilişki türünün dinamiklerini, avantajlarını ve zorluklarını keşfederken, duygusal bağlar ile fiziksel çekim arasındaki ince çizgide geziniyoruz. Dinleyicilere, bu alternatif ilişki türlerinin ne anlama geldiğini, neden tercih edildiğini ve potansiyel etkilerini anlamalarına yardımcı olmayı amaçlıyoruz. Modern aşkın yüzünü görmek için bize katılın!
Gerçek bir hayat hikayesinden kesittir.
Ayrılık, hayatımızın en zor anlarından biridir. İnsan ilişkilerinin doğal bir parçası olmasına rağmen, ayrılıkla başa çıkmak her zaman kolay olmaz. Seneca, "Ayrılık acı verir, ama bazen de gereklidir" der. Bu acının, büyümemize ve kendi içsel gücümüzü keşfetmemize olanak tanıdığını unutmamalıyız.
Carl Rogers: "Gerçek, içten ve empatik bir ilişki, kişinin psikolojik iyileşmesi için en güçlü faktördür."
Bu bölümde, yola çıkış sebeplerimizi ve ilk hayallerimizi hatırlayarak yaşam yolculuğumuzu sorguluyoruz. Podcast bölümünde, "yola neden çıktın" teması üzerinde duracağız.
Kendi söküğünü dikemeyen terzileri, en iyi mumları yakmak için en iyi anları bekleyen insanları sevmem. Bu benim için hem bir gerçeklik ifadesi hem de bir yargıdır. İnsanların sık sık başkalarına yardım etme konusunda yetenekli olduklarını görürüz; ama kendi sorunlarıyla yüzleştiklerinde bu yeteneği kaybettikleri, hatta kendilerine karşı acımasız olabildikleri bir gerçektir.
Kendi deneyimlerimden yola çıkarak söylüyorum ki, başkalarının sorunlarını çözmek bazen kendi sorunlarımızı göz ardı etmemize neden olabilir. Belki de bu, başkalarına sunduğumuz sabrı ve anlayışı kendimize göstermekte zorlanmamızın bir yansımasıdır. Kendi iç dünyamıza odaklandığımızda ise, en iyi çözümleri bulmak için bazen beklemeyi tercih ederiz.
Bu podcast'te, insanların neden kendi sorunlarına karşı bu kadar katı olabildiklerini ve bu kalıbı nasıl kırabileceklerini derinlemesine inceleyeceğiz. Benim için bu konu, insan doğasının karmaşıklığını ve içsel çelişkilerini anlamaya yönelik bir yolculuk niteliğindedir. Kendimize karşı daha şefkatli olmayı öğrenerek, içimizdeki karanlığı aydınlatmanın yollarını arayacağız.
O gün, çiçekçiyle iletişime geçtim ve özenle seçilmiş çiçeklerden oluşan bir çelenk sipariş ettim. Çelenk, üzerindeki büyük, parlak bir kurdeleyle tamamlanmıştı. Kurdeleye, kalbimde sakladığım o duygusal mesajı yazdırdım: "GAVATSIN"
Siz siz olun başlasa kalmak isteyen bir çifte her ne olursa olsun ayran göndermeyin. Lütfen ve lütfen.
Merhaba sevgili dinleyiciler!
"Sevgili miyiz Siyam ikizi mi?" podcastimize hoş geldiniz. Bu hafta, romantik ilişkilerin derinliklerine Kierkegaard'ın duyarlı bakış açısıyla dalıyoruz. Kierkegaard, aşkın sadece bir duygu değil, aynı zamanda birbirimizi keşfetme süreci olduğuna dair çarpıcı bir düşünce sunar.
"Aşk birbirimizi keşfetme sürecidir" diyen Kierkegaard'ın bu sözü üzerinden, ilişkilerdeki bu keşif sürecinin nasıl şekillendiğini ve aşkın gerçek anlamını araştırıyoruz. Kierkegaard'ın felsefi bakış açısını ele alarak, romantik ilişkilerin, sadece hissetmekle değil, aynı zamanda birbirimizi anlama ve derinleşme yolunda bir araştırma süreci olduğunu keşfedeceğiz.
"Sevgili miyiz Siyam ikizi mi?" podcast bölümümüzü kaçırmayın, çünkü bu sefer aşkı, keşfi ve derin bağları konuşuyoruz.
İyi dinlemeler! 👩🏻❤️👨🏼🎙️
#AynayaKarşıKonuşmak #İlişkiler #Kierkegaard
Merhaba. Bugün, duygusal dünyamızın derinliklerine inerek öfke duygusunu ve bu duygunun yaratıcılıkla nasıl ilişkilendirilebileceğini keşfedeceğiz. Friedrich Nietzsche'nin söylediği gibi, öfke bir güç kaynağıdır ve bu podcast bölümünde, bu gücü anlamanın ve doğru bir şekilde yönlendirmenin yaratıcı potansiyele nasıl dönüşebileceğini ele alacağız.
DUYGULAR:
Merhaba sevgili dinleyiciler,
Yeni bir yılın kapısını araladığımız bu özel anlarda, sizleri içsel bir yolculuğa davet etmek istiyorum. Ben Lavinia, bu bölümü sizinle paylaşmak için buradayım. Bu yeni yıl, üzerimize düşen potansiyeli keşfetme, mutluluğa giden yolda cesur adımlar atma ve belki de en önemlisi, mutluluğun kendisinden korkmamayı öğrenme zamanı.
Belki hayatımız boyunca birçok sebep, mutluluğu engellememize neden oldu. Belirsizlik, korkular, beklentiler... Ancak yeni yılda, bu etkenlere teslim olmadan, içsel bir dönüşüm yaşamaya karar verdim. Bu bölümde, benimle birlikte bu yolculukta adım atacaksınız.
Bu ve sonraki bölümlerde, mutluluğun peşinden gitmenin yollarını keşfedeceğiz. Kendi deneyimlerimizi paylaşacak, bana kulak verecek ve hep birlikte bu yolculukta birbirimize destek olacağız. Unutmayın, mutluluk bir seçimdir ve bu seçimi cesurca yapmak için buradayız.
Hazır mısınız? Yeni yılda korkularımızı bir kenara bırakıp, mutluluğa açılan kapıyı aralamaya? Benimle bu heyecan verici yolculuğa katılın ve birlikte yeni bir yılın getirdiği potansiyeli birlikte keşfedelim.
Bizi dinlediğiniz için teşekkür ederim, mutlu yıllar!
Lavinia
🎙 Tavlama Sanatı: Bir Hikaye, Bir Sahne ve Bir Aşk Oyunu
Aynaya Karşı Konuşmak dinleyicileri! Yepyeni bir bölümle karşınızdayız ve bu sefer mikrofon başında, duyguların, komedinin ve tabii ki aşkın izlerini bulacağınız bir hikaye var. Bugün, eski sevgilimi tavlamak için attığım adımları ve bir gösterinin sihirli dünyasında nasıl buluştuğumuzu anlatacağım.İşte detaylar bu bölümünde.
Lezbiyen teyzelerin gerçekten nerede?
Lezbiyen teyzeleri farketme rehberi ve eski sevgililerin halsizliği üzerine bir bölüm.
Toksik pozitiflik nedir?
Mutsuz olmanız için son derece realist veriler varken bile hala mutlu olmaya mi çalışıyorsunuz?
Bu ne kadar mantıklı ki... mutluluk kadar mutsuzluğun da mantıklı olduğunu anlamak ve Miletli filozof Anaksimenes gibi havayı (arkhe) hissetmek için bir şeyler konuştum.