Birini kırmamak için kendini kırdığın oldu mu hiç?
Bazen sevgiyi korumaya çalışırken, aslında kendimizden uzaklaşırız.
“Ayıp olur” diye sustuğumuz, “üzülmesinler” diye kendi içimizi bastırdığımız anlarda
yavaş yavaş sınırlarımız silinir.
Bu bölümde, sınır koymanın neden bu kadar zor olduğunu,
“hayır” derken neden suçluluk hissettiğimizi ve
sınırın aslında uzaklaşmak değil, kendinde kalabilmek olduğunu konuşacağız.
🌿 Kendime Kulak Verdim – Benim de Bir Sınırım Var
Bazı günler güçlü olmak istemezsin.
Bir şeyleri halletmek, toparlamak, gülümsemek gelmez içinden.
Sadece dağılmak, biraz sessiz kalmak, içinden geçenleri olduğu gibi bırakmak istersin.
Ama o anda bile içinden bir ses yükselir:
“Dayan. Sen güçlüsün.”
Bu bölüm, o sesin altında kalmış, yorulmuş tarafımıza dair.
Hep güçlü durmaya çalışan, ama içten içe “artık istemiyorum” diyen yanımıza.
Şema terapide biz buna “aşırı telafi eden taraf” deriz;
aslında çok erken yaşta yük almış, güçlü görünmek zorunda kalmış bir çocuk vardır orada.
Ama artık o çocuk yalnız değil.
Artık dağılmak da mümkün, toparlanmak da.
Bazen en büyük güç,
biraz dağılmaya izin vermektir.
DİKKAT FAZLACA FARKINDALIK İÇERİR !!!
Hiç durmak istemediğin oldu mu?
Sadece düşünmemek için telefona sarıldığın, işe gömüldüğün, temizlik yaptığın, bir şeyler izlediğin anlar…
Aslında tüm bunlar bazen sadece bir şey hissetmemek içindir.
Bu bölümde, duygularla başa çıkmak yerine onlardan kaçtığımız o anları konuşuyoruz.
Kimi zaman hissizleşiyoruz, kimi zaman susuyoruz, kimi zaman da güçlü görünmeye çalışıyoruz.
Ama her birinin altında aynı çocuk var: korkmuş, kırılmış, yalnız kalmak istemeyen o küçük çocuk.
Terapide bu kaçışların izini sürüyoruz; hangi duygudan, hangi anda uzaklaştığımızı buluyoruz.
Çünkü kendimizden kaçmayı bıraktığımızda, içimizdeki çocuğun sesini nihayet duyabiliyoruz.
Belki senin için de bugün, o sesi duymanın zamanı gelmiştir…
Bazen affetmek kolay değildir.
İçinde yıllar öncesinden kalan bir öfke, bir kırgınlık, bir “neden böyle oldu” sorusu vardır.
Ve zaman geçtikçe affetmek değil, bu yükü taşımak yorucu hale gelir.
Bu bölümde, affedemediğimiz insanlara karşı içimizde biriken o duygulara yakından bakıyoruz.
Bazen affetmek istemeyiz çünkü hâlâ anlaşılmadığımızı hissederiz.
Bazen sadece bir “özür” duymak isteriz, ama o kelime hiç gelmez.
Ve sonunda kendimizi, sürekli anlatmaya, kanıtlamaya çalışırken buluruz.
Oysa iyileşme, bazen karşımızdakinden değil, kendimizden gelir.
Kendine dönüp şunu diyebildiğinde:
“Evet, beni anlamadılar. Ama ben artık kendimi anlıyorum.”
Affetmek bir zorunluluk değil.
Bazen sadece yükü yere bırakmak, kalbini dinlendirmek yeterlidir.
🎙 Kendime Kulak Verdim’in bu bölümünde, affetmeden de hafifleyebilmenin yollarını konuşuyoruz.
Spotify, Apple Podcasts ve YouTube’da yayında. 🌿
Her şey yolunda giderken bile için tam olarak rahat etmiyor mu? Mutlu anların bile gölgesinde bir kaygı mı dolaşıyor…Sanki her an kötü bir şey olacakmış gibi?
Bu bölümde, içinizdeki kaygılı çocukla tanışıyoruz. Dünyayı tehlikeli ve öngörülemez gibi gören bu çocuk yanın sesine kulak veriyoruz.Kaygının kökenlerine —kaygılı ebeveynlere, tutarsız ortamlara, çocuklukta yaşanan ani sarsıntılara— şefkatle bakıyoruz.
Ve sonra o çocuğun elini tutup şunu söylüyoruz:“Artık yalnız değilsin. Ben buradayım.”
Kaygıyı yok etmeye değil, onunla birlikte yaşamayı öğrenmeye niyet ettiğimiz bu bölümde, sağlıklı yetişkin yanımızı güçlendirecek yolları keşfediyoruz.
Modern ilişkiler karmaşıklaştıkça, duygularımız da onlarla birlikte savruluyor…
Ghosting, love bombing, breadcrumbing — son yıllarda sık sık karşımıza çıkan bu terimler, aslında sadece ilişkilerin yüzeyinde kalan davranış biçimleri değil.
Onlar, hem karşımızdakinin hem de bizim iç dünyamızdaki yaralı taraflara dokunan, görünmez duygusal döngüler.
Bu bölümde, modern ilişkilerin popüler terimlerine kulak veriyor; tetikledikleri çocuk taraflarımızı birlikte keşfediyoruz.
Eğer kendini bir anda yok sayılmış, duygusal olarak savrulmuş ya da hep umutla beklerken bulduysan… bu bölüm sana iyi gelecek 💛
“Başlayacağım ama… yarın.”
Bu cümleyi kendine defalarca söyledin mi?
Sorumlulukları ertelemek, harekete geçmekte zorlanmak, mükemmeliyet baskısıyla adım atamamak…
Bu bölümde erteleme döngüsüne kulak veriyoruz.
İçimizdeki zor gelenden kaçan yanımızı, eleştirel sesi ve bu döngüyü nasıl kırabileceğimizi konuşuyoruz.
✨ Küçük adımlarla başlamak mümkün.
📍 Kendime Kulak Verdim – Spotify, YouTube ve Apple Podcast’te yayında!
Yalnızlık sadece tek başına kalmak değildir. Bazen kalabalıkların ortasında, sevdiğimiz insanların yanında bile içimizde yankılanır. Kaçmaya çalıştıkça büyüyen bu duygu, aslında bize kendimizi duyma fırsatı da sunar.
Yeni bölümümde Yalnızlığımla Barışmak üzerine konuşuyorum. Masalsı bir girişle ‘Yalnız Ağacın Hikayesi’ni dinleyecek, sonra yalnızlığın acıtan ve dönüştüren yüzünü birlikte keşfedeceğiz. Şemalar, içsel sesler ve sağlıklı yetişkinin desteği eşliğinde yalnızlığın yanına oturmayı deneyeceğiz.
Ayrıca yalnızlığı hafifletecek pratik yolları, içsel şefkat ritüellerini ve sosyal becerilerimizi geliştirmek için küçük ama güçlü alıştırmaları paylaşıyorum.
Eğer sen de zaman zaman yalnızlığın ağırlığını hissediyorsan, bu bölüm tam sana göre. Unutma: Yalnız değilsin.
Farklı ilişkiler zamanla aynı hisleri hissetmene benzer deneyimler yaşamana sebep oldu mu? İlk başta bambaşka gibi görünen ilişkiler, sonunda hep aynı hayal kırıklığına mı dönüşüyor? İlgisiz, eleştiren ya da ulaşılamaz kişiler… Peki kalbimiz neden hep tanıdık olanı seçiyor?
Bu bölümde “benzer kişilere çekilme” döngüsünü, günlük hayattan örneklerle konuşuyoruz. Tanıdık gelen ile sağlıklı olan arasındaki farkı birlikte keşfediyoruz.
📍 Kendime Kulak Verdim – Spotify, YouTube ve Apple Podcast’te yayında!
Hiç kendini şöyle derken buldun mu:
“Şimdi istiyorum, hemen istiyorum!”
“Bekleyemem, dayanamam!”
Bu bölümde içimizdeki dürtüsel çocuğa kulak veriyoruz.
Sonuçlarını düşünmeden harekete geçen, sabırsız, “hemen şimdi” diyen yanımızı…
Alışverişte, ilişkilerde, öfke anlarında nasıl ortaya çıktığını konuşuyoruz.
Ve bu tarafımızı nasıl fark edebileceğimizi, onun enerjisini nasıl daha sağlıklı yönlendirebileceğimizi birlikte keşfedeceğiz.
📍 Kendime Kulak Verdim – Spotify, YouTube ve Apple Podcast’te yayında!
Hepimizin ailesiyle ilgili farklı hikâyeleri var.
Kimi zaman güzel anılar, kimi zaman da içimizde biriken kırgınlıklar…
Çocukken eksik kalan şeyleri fark ettiğimizde, o boşluk bazen öfke olarak karşımıza çıkıyor.
Bu bölümde, ailemize duyduğumuz öfkenin ve kırgınlığın kökenlerine kulak veriyoruz.
Bu duygularla ne yapabileceğimizi, onları nasıl anlayabileceğimizi ve sağlıklı yollarla nasıl taşıyabileceğimizi konuşuyoruz.
📍 Kendime Kulak Verdim – Spotify, YouTube ve Apple Podcast’te yayında.
Bazen sinirin kontrol edilemez gibi mi geliyor?
Ya da hep güçlü görünmek zorundaymışsın gibi, içinde birikenleri patlayarak mı dışa vuruyorsun?
Bu bölümde, içimizdeki öfkeli çocuğun sesine kulak veriyoruz.
Çünkü her öfkenin ardında görülmeyen bir kırgınlık, duyulmayan bir ihtiyaç olabilir.
Belki de seni anlamadan susturanlara, yok sayanlara bir cevaptır o öfke.
Gel birlikte bu öfkenin kökenine inelim,
ve içimizdeki çocuğu yalnız bırakmadan, anlamaya çalışalım.
Bu bölüm, “Kendime Kulak Verdim” serisinin en özel duraklarından biri…
Hepimizin içinde, zaman zaman ürken, kırılan, yalnız kalan bir yan var. Bu bölüm, işte o tarafımıza şefkatle yaklaşmak ve onunla yeniden tanışmak için hazırlandı.
Bölümün yarısından itibaren sana rehberlik eden bir egzersizle, içindeki kırılgan çocukla karşılaşacak, ona kulak verecek ve belki de uzun zamandır söyleyemediklerinizi paylaşacaksınız. Bölümün sonunda ise, yeniden bugüne dönmen için sakinleştirici bir topraklama egzersizi seni bekliyor.
Bu sadece bir farkındalık değil… Kendinle bağ kurma, kabullenme ve iyileşme yolculuğu. 💛
Bu bölümde, içimizdeki küçük halimizin bilmesi gereken, hayat boyu bize eşlik edecek gerçeklerden bahsediyorum. Ebeveynlerimizin duygularının sorumluluğunu almamız gerekmediğini… Sevilmenin “hak edilmesi” gereken bir şey olmadığını… Ve bazı yüklerin bize ait olmadığını.
Bunları fark ettiğinde, kendi hikâyenin içinde daha hafif, daha özgür hissedebilirsin. Çünkü senin değerini belirleyen, çocukken yaşadıkların değil; kendine nasıl davrandığındır.
📍 Kendime Kulak Verdim — Spotify, YouTube ve Apple Podcast’te yayında.
Bazı insanlar vardır, hep biraz dışarıdadır.
Bir ortama girer ama içinde bir ses “Sen buraya ait değilsin” der.
Sanki hep bir yabancı, hep bir misafir gibi hisseder.
Kendini farklı, eksik ya da görünmez gibi…
Bu bölümde, ait hissedemeyen çocuğun hikayesini dinleyeceksin.
Yalnızlık, farklılık, kopukluk…
Tüm bu hislerin kökenine birlikte bakacağız.
Spotify, YouTube ve Apple Podcast’te yayında.
🎧 Dinlemeye hazır mısın?
Bazen insanlar yanındadır ama sen hâlâ yalnız hissedersin.
Duygularını anlatmak zor gelir, çünkü kimse tam olarak anlayamayacak gibidir.
Ve o derin eksiklik hissi… Geçmişten gelen bir yankı olabilir mi?
Bu bölümde, duygusal ihtiyaçları görülmemiş çocuk yanımızı konuşuyoruz.
İlişkilerde neden hep eksik bir şeyler varmış gibi hissettiğimizi, bu eksikliğin hangi çocukluk deneyimlerinden beslendiğini ve nasıl dönüştürülebileceğini ele alıyoruz.
🎙️ “Sanki Hep Bir Şey Eksik – Duygusal Yoksunluk Yaşayan Çocuğun Hikayesi” şimdi yayında.
Hiç “Gerçek beni görseler… belki de sevmezler” diye düşündüğün oldu mu?
Bu bölümde, içimizdeki o kırılgan ama derinlerde saklı kalan bir parçayla tanışıyoruz: Kendini eksik, kusurlu ve sevilmeye layık görmeyen çocukla.
Utancın gölgesinde büyüyen bu sesin nasıl oluştuğunu, günlük hayatta nasıl konuştuğunu ve ona nasıl kulak verebileceğimizi keşfetmek için seni de bekliyorum.
🎙️ “Kendime Kulak Verdim”in 6. bölümü yayında!
Bazen her şey yolunda gider… ama sen yine de içten içe terk edilmekten korkarsın.Bir mesaj geç gelince, bir bakış değişince, bir an sessizlik olunca…Sanki o tanıdık acı yeniden kapıyı çalar.
Bu bölümde, içimizde “yalnız kalmaktan” korkan o küçük çocuğun sesine kulak veriyoruz.Bu korkunun nereden geldiğini, hayatımızı nasıl etkilediğini ve neler mümkün olabileceğini konuşuyoruz.
🎙️ “Kendime Kulak Verdim”in beşinci bölümünde, içsel dünyamızın en derin korkularından birine dokunuyoruz.
🔍 İçinde hep bir “acaba” sesi var mı?
Bu bölümde, güven duygusu sarsılmış içsel çocuğa kulak veriyoruz.
Nereden geliyor, nasıl etkiliyor, nasıl iyileşir?
🎧 Kendine kulak ver… belki de artık güvenmenin zamanı gelmiştir.
Bazen hiç beklemediğin bir anda kırılıyorsun.
Bazen bir söz, küçücük bir bakış gününü alt üst ediyor.
Belki de o anda incinen, bugünkü sen değil…
İçindeki küçük biri.
Bu bölümde içsel çocuğun kim olduğunu, neden hala bizimle konuştuğunu ve hangi duygularla hayatımıza seslendiğini konuştuk.
💭 İçimizdeki kırılgan, öfkeli, dürtüsel ya da disiplinsiz çocuk yanımız ne anlatmaya çalışıyor?
💭 Neden bazı duygular mantıkla geçmiyor?
💭 İçimizdeki çocuğu nasıl duyabiliriz?
Sıcak, anlaşılır ve örneklerle dolu bir bölüm seni bekliyor.
Sen de kendine biraz kulak vermek istersen, bu bölüm tam sana göre.