Çok kırıldım, çok incindim ve hep bunların üzerimde ki negatif enerjisiyle dünyayı gözlemledim, kimse bana affetmenin ve yaşananları arkada bırakmanın nasıl bir hafiflik olduğundan bahsetmedi.. Ta ki ben yaşayıp hafifleyene kadar.
Yeni sezonun ilk bölümünde affetmek ve hafiflemek üzerinesizlere misafir oluyorum.
Ve diyorum ki Tanrım kötü kullarını sen affedersen ben de kendi menfaatim için hayli hayli affederim.
Bu podcastte size kadının güzellik algısı olarak bize empoze edilen, kusursuz bir bedeni hedeflemek , bunun psikoloji üzerinde ki etkisi, yeme bozuklukları, kilo ile mücadele ve kendini kabul edememe yani ''Bedeninle Barış-amama'' sürecinden bahsettiğim bir bölüm yaptım.
Bu aralar yolculuğum, bazı özelliklerimin aslında hiç ben olmadığını, bunların çocukluk travmalarım sonucunda öğrenilmiş bilinç dışı gerçekmiş gibi varsaydıklarım olduğunu fark ettiğim bir süreçte . Bu bilinç dışı özelliklerimi fark ettiğimde kendilerine veda edip , asıl ''benle'' tanıştığım bir dönemdeyim de diyebilirim aslında.
Tabi ki bu konuya podcastim de yer vermesem olmazdı :)
Bu bölümde size yanlış öğretilmiş bir bilginin tezat görüşüyle geliyorum. Teselli etmenin ''boşver , takılma, önemli değil, sen bundan etkilenecek insan değilsin'' gibi klişe kelimelerini bir sandığa kitleyip , bizi etkileyen duygu durumlarını, yani bedenimizde ki duyumları (acı-tatlı-ekşi vb.) koşulsuzca hissetmenin sonrasında gelen ferahlığını vurguladığım bir bölümle sizlere konuk oluyorum.
Podcastin İnstagram hesabı;
https://www.instagram.com/kendine.bir.bilet/
Benim İnstagram hesabım;
https://www.instagram.com/elfcn.k/reels/?locale=en_AE%2B2
Arkadaş kelimesinin kökenine baktığımızda; arka çıkan, destek olan kişi demek olduğunu görürüz. Peki senin arkadaşım dediğin kişi gerçekten böyle biri mi ? Ya da ne gibi özellikler ararsın arkadaşlıkların da, seni rahatsız eden yönleri nelerdir ? Bunlara katlanmak zorunda mıyız ? Ya da neden katlanmamalıyız ? Ben bu konuda sana destek olacak bir 10 başlıktan oluşan bölüm hazırladım. Umarım destek verici bir tarafından sana eşlik edebilirim.
Podcastin İnstagram Hesabı; https://www.instagram.com/kendine.bir.bilet/
Benim İnstagram Hesabım; https://www.instagram.com/elfcn.k/
Ailemizden, evimizden, memleketim dediğimiz yerden herhangi bir sebeple ayrılırken içimizde büyük bir korku olabiliyor… Özellikle bunu ilk defa deneyimliyorsak, bizi nelerin beklediğini bilmediğimiz bir dünyaya atıldığımızın soru işaretleriyle dolu olduğu o belirsizlik, bize huzursuzlukhissini yaşatabiliyor.
Çünkü bilinç altımız; yalnız kalmaktan, tehlikelere karşı savunmasız olmaktan korkuyor ve bilinmezin ufkunda ki zorlu şartlara odaklanıyor. Belki de aile evinden, memleketinden daha önce bu kadar uzak kalmadın, ya da kaldığında kötü tecrübelerle karşılaştın… Ama ben ilk evimdenuzakta kaldığım dönemlerde, aileden uzakta ve yalnızlık dediğimiz o duygunun korkulacak bir dünya değil de bağımsızlık hissimin pekiştiği, olgunlaştığım ve tek başıma birey olmanın verdiği hazzı tadınca bu deneyimlerin zevkiniçıkarmaya başladım.
Bu yolculuktaki deneyimlerimi sizlerle paylaştığım bu bölümü dinlemeye ne dersin?
Hiç şu deneyimimi tekrar yaşasaydım dediğin bir an var mı?
Peki şu anki bilgi birikimiyle, geçmişte bir olayı değiştirmeşansın olsaydı bunu yapar mıydın?
Aslında bir önceki podcastin devamı tadında olan bu bölümde; güncel rutinlerimden bahsediyor ve sizi derin bir nefes pratiğiyle anılarda yolculuğa davet ediyorum.
Kadın olmak , kadınlığı gerçekten özgürce yaşayabilmek bir çok toplum tarafından endişe sebebi... Ve ne yazık ki baktığımda biz kadınları en çok eleştirip yargılayan, yine biz kadınlarız...Kızının regl olduğunu sosyal medyada kutlayan bir oyuncuyu en çokta kadınlar yargılamıştı hatırlayın. Yani regl olman üstü örtülecek bir döngü onların dünyasında.
Ninelerimiz kirlenmek diyor regl olma sürecine ya da hastalık...Onun da bir suçu yok , ona da öyle öğretilmiş. Ama artık yıl olmuş 2025 (!) Regl olmak , REGL olmaktır ! Kirlenmek ya da hastalık değildir.
Regl sancım var rahatsızım demekten, marketten ped almaktan utanma, PED'ini gazetelere sardırma (!)
Unutma ki kadınlığa yapılın tüm baskılar, zorbalıklar evrenseldir.
Kadınlarımız , erkeklerimiz, hepiniz bugün ki bölüme özel davetlimsiniz...
Eğer bölümü beğendiysen, benimle olmak sana iyi geliyorsa;
Spotify veya Apple Podcast hangi platformdan dinliyorsan; takip etmeyi, puan vermeyi ve arkadaşlarınla paylaşmayı unutma...
Podcastin instagramhesabı:
https://www.instagram.com/kendine.bir.bilet/
Kendi intagram hesabım:
https://www.instagram.com/elfcn.k/
Bu bölümde sana yalnız olmadığını hissettiren ve omuz omuzayız tadında bir yaklaşımda bulunduğum bir bölüm hazırladım.
Bumerang etkisi gibi başa sardığın döngülerin olabilir, kabuğuna çekildiğin dönemlerin olabilir. Eski neşen enerjin yerini hareketsizliğe, durgunluğa teslim etmiş olabilir. Bu ruh halimizdeki değişimler normal .Bu değişimlere sabırla yaklaşabilmek mümkün. Unutma hiç birimiz bu alanda yalnız değiliz.
Podcastin Instagram Hesabı;
Aslında her (Soru)n doğru soruları sorduğumuzda bizi çözüme götürecek cevabı içinde barındırır. İstediğin hayatı kendine çekmek için (Soru)na doğru sorularla yaklaşırsan cevabın sana akış içinde geldiğini göreceksin. Cevap belki reklam panosunda ki büyük büyük puntolarda, gece rüyana gelen ak sakallı dedenin nasihatlerinde(mizahtı) veya dinlediğin bir şarkı sözlerinde...
Şimdi arkana yaslan ve anın tadını çıkar...
İnsan olarak yaşantımızın 7 yıllık döngüleri bulunmakta vebunlar 4 ayrı süreçten oluşmaktadır.
İlk süreç 7. Yaşımıza kadar azalarak öğrendiğimiz duygusalgelişimimizdir ki maalesef çoğumuzda bu duygusal gelişimimiz 7. yaşla biter.
İkinci süreç ise 7. Yaşımızda çocukluğun bittiği ve artıköğrenme becerilerimiz üzerine ilerleyen zihinsel gelişimdir. Bu dönemde okul hayatımız başlar, okuma , yazma , iletişim yönlerine odaklanırız.
Üçüncü süreç ise 14. Yaşımıza geldiğimizde artık zihinselgelişimden fiziksel gelişime yol aldığımız evre, yani ergenlik dönemi… bu dönem de fiziksel bedenimize ve dünya ile olan ilişkimizde farkındalığımız artar. Hayatta ki rollerimizi nasıl gerçekleştireceğimizi belirlediğimiz bir dönemdir.
Dördüncü ve son evre ise 21. Yaşımızla başlar. Artık gençyetişkinlerizdir…
Eğer ki biz hayatımızın ilk yedi yılık sürecinde duygusalbedenimize mühürlemiş olduğumuz duygusal durumları bilinçli olarak bütünlemezsek devamında ki hiçbir döngüde duygusal alanda hiçbir şekilde yol alamayız..
Hayatımızın ilk yedi senesindeki duygusal deneyiminhazmedilememesinin sebebi , yaşamın sadece duygusal deneyimlerden ibaret olmaması , zihinsel ve fiziksel bileşenlerinin de olmasıdır. Bir deneyimi tamamen bütünleyebilmek için onu duygusal, zihinsel ve fiziksel olarak kucaklamanız gerekir.
Demem o ki eğer bu süreçler de çevrenin, ailenin sendenbüyük büyük beklentileri olduysa, veya hata yaptığında, başarılı olamadığında eleştirilip utandırıldıysan; kendine mükemmeliyetçilik diyarından bir yer ayırtmış olabilirsin.
Hadi gelin bunun üzerine detaylı konuştuğum bölümü dinleyelim.
Bu bölümde Michael Brown'un Varoluş Süreci kitabından alıntılar bulunmaktadır.
Podcastin instagram hesabı:
https://www.instagram.com/kendine.bir.bilet/
Kendi intagram hesabım:
https://www.instagram.com/elfcn.k/
Bölümü beğendiysen, takip etmeyi, puan vermeyi ve arkadaşlarınla paylaşmayı unutma...
Eskiden yas sürecinin, çok sevdiğin birinin vefat etmesiyle başladığını düşünürdüm. Şimdi durup geçmişime şefkatle baktığımda ben yanı başımdaki babamın yasını içten içe yaşamışım ve bunu hiç fark etmemişim...
Sizlere eski anılarıma bol bol değinerek yas süreci, yas sürecini fark etmemenin bedenine yarattığı olumsuzlukları ve benim artık hayattan umudumu kestiğim, zevk alamadığım noktada Zümrüdü Anka kuşu gibi nasıl küllerimden yeniden doğduğumu anlattığım, dertleştiğim bir bölüm hazırladım.
Podcastin instagram hesabı: https://www.instagram.com/kendine.bir.bilet/
Geçmişten günümüze içinde bulunduğumuz toplumun bize öğrettiği ŞART OLMASA DA , ŞART'mış gibi bize dayattığı ve özünde bizi rahatsız eden bazı algılar bizi etki alanına hapsetmiş durumda...
Benim çevremdekiler (çocukken) özel alanımın, kurallarımın olmasına ve sınır ihlaline tepki vermeme '' zor ve istenmeyen biri olursun, dışlanırsın'' gibi yaklaşımlarda bulunarak beni bu alanda manipüle etmeyi başarmışlardı. Bundandır ki yaşantımın uzun bir döneminde ben hayır diyememiş yada sınırlarını aşanlara ''heeey orada bir dur ''! yanıtını verememişim... İçten içe rahatsız olsam da , öfkelensem de bunu karşı tarafa yansıttığımda sevilmemekten korkmuşum... Bunun akabinde bu durumlar sinir sistemimde üst üste birikmiş ve en ufak sınır ihlaline öfkelenir olmuşum...
Bugün baktığımda kendi öfkemden en çok zarar göreninin yine kendim olduğunu fark ettim ve bu bölümde sana , seni sen yapan kurallarını şeffaf bir şekilde dile getirmekten çekinme demeye geldim.
Hazırsan haydi bölüme geçelim .
Podcast instagram hesabım------------------------------------https://www.instagram.com/kendine.bir.bilet/
Bir yerde , ''Aşkın tanımı nedir'' sorusuna ;
- ''Sen aşktan ne anlıyorsan aşk odur !'' cümlesini görmüştüm... Ve bu bölümde size Elif Can'a göre aşk, sevgi nedir ? Elif Can bu yolda ne gibi sınavlar verdi, nasıl bir uyanışa geçti ve sağlıklı bir ilişkinin tanımı nedir sorularının cevabına ulaşabileceğiniz acı-tatlı bir bölüm hazırladım. Kahven ve keyfin bu bölüme hazırsa buyurun beklerim :)
Podcast'in resmi Instagram hesabı ---------->
Michael Brown'un ''Varoluş Süreci'' kitabından esinlenerek oluşturduğum bu bölümde size sürece güvenmek, olanı kabullenmek ve istemediğimiz ya da bizi rahatsız eden durumların aslında bize gelen haberciler olduğunu anlatıyorum. Eğer koşulları değiştirmek senin elinde değilse sürece güven, kabullen ve kitabın kapağında da söylediği gibi şimdiki an farkındalığında bir yolculuk sana eşlik etsin.
Podcastin instagram hesabına gitmek için tıkla
➡️https://www.instagram.com/kendine.bir.bilet/
Bu bölümde size değersiz hissetme duygusunun nerelerden gelebileceğini, nasıl çözebileceğimizi ve bu duyguyu aşmanın yollarını anlatıyorum.
Değerli olmak; bir sayı, bir parametre yada belli bir yüzdenin üstünde olmakla alakalı değil, olduğun seni kabullenip onunla barışmak ve sevginle beslemenle kazanılan bir servettir...
Daha kendi hayatımıza yeteri kadar enerjimizi veremiyorken ah bir de çevremize yetmeye çalışmamız... Hatta daha ötesine geçip ''ben kahramanınım ve seni kurtarmaya geldim'' diyerek mevzuya girişimiz... Sana ne be işgüzar derken buldum kendimi bir gün. Nasıl üstlendim bu herkesin kurtarıcısı olmak rolünü bilmiyorum ama ben artık bu işe bir dur dedim. Sende bu durumdan muzdaripsen ve benim gibi ''Sana ne be işgüzar'' diyorsan, hiç de geç kalmış değilsin.
Ben bu bölümde kendinize seçtiğiniz bu kahramanlık mesleğinizden sizi men ediyorum !
...............Podcast instagram hesabım; @kendine.bir.bilet
.............. Kişisel instagram hesabım; @elfcn.k
Bu bölüm gecikmeli bir bölüm olsa da hiçbir şey için geç değildir diyoruz ve genel anlamda 2024'ü değerlendirip 2025 için güzel bir manifest çalışması yapıyoruz. Bölümde neler var neler... Toplumun bize yanlış dayattığı mutluluk algısını kırıp kendi doğrumuzu benimsiyoruz, hayatımızdan memnun olmanın ve çirkin dış seslere ''hadi oradan sende'' diyerek gülüp geçmenin mental huzurunu vurguluyoruz. Neyse ben burada daha fazla yazmayayım, sesim konuşsun!
Bu bölümde sizlere yakın zaman da farkındalığına vardığım ve öğrenince içime su serpilen bir konudan yani narsist insanlardan bahsediyorum... Çünkü bu durumu açık bir şekilde öğrenmeden önce hatayı hep kendimde arayan biriydim...Bu ailenden biri ,sevgilin, yakın arkadaşın hatta öğretmenin bile olabilir, peki sen de narsist bir insana maruz kalmış olabilir misin ?