BÖLÜM HAKKINDA
Bu hafta sizlerle diyet meselesine değindik. Düzenli ve dengeli beslenmek olarak tanımladığımız bu kavramın Fransızcadaki anlamının, « hastalıkta ve sağlıkta hayatın devamlılığı için yapılması gereken her şey » olduğunu öğrenip, bunun üzerinden, modern hayatta bunun ne olabileceğini düşündük. Rejim’i ayrıca ele aldık : yediğiniz içtiğiniz hakkında ahkam kesilmesi şeklinde, zira rejim, yönetmek’tir. Diyet meselesine yaklaşımımızın kısıtlama olmasından, piyasada dönen sağlıklı beslenme akımlarının içyüzünü inceledikten sonra tarihe baktık. Kilo problemlerinin esasında, bir tüketim çılgınlığı etkisi olduğunu dolayısıyla bizim kusurumuz olmadığını lakin yeni dünya düzeninde çaba harcamazsak yaşayayacağımız sağlıklı sorunlarına geçip, kişisel anılar üzerinde ilerledim. 10-15 seneye yayılmış diyet yolculuğumda öğrendiğim 3 şeyi sizinle paylaştım : bünyenize uygun ve yerel gıdaların tüketimini, kalori matematiğinin neden işlemediğini, son olarak da algı meselesini konuştuk. Blue Zones adıyla anılan bir sağlıklı yaşam araştırmasını da kısaca konuşup, diyetlerde esas olanın, kendi sağlık tanımlarımızı yapmak olduğunu, « sıfır beden » olma çabasının bizi tüketebileceği, ve artık (bir uzman hariç) başkalarının yediğimize, içtiğimize, hayatımıza karışmasına bir dur deyip nasıl huzurlu olacağımızı anladık.
GENEL
Ben Eylül Sunar, nam-ı diğer Vapur Filozofu, kimlikte 21, görüntüde 17, ruhunda 57, Kadıköy-Beşiktaş Hattı’nın, hiç de çatlak olduğunu göstermeyen, gözlüklü, sempatik, biraz da tombik müdavimi.
BÖLÜM HAKKINDA
Bu hafta sizlerle peynir'i, etimolojik olarak inceledik (kavramsal incelemeyi merkeze aldığımdan, diğer bölümlerdeki çoğul sözcük kullanımı aksine tekil hâliyle yazdım), Farsçadaki "sütten yapılmış"ın, Hintçe "ekşimek" oluşuna, buradan "caesus"a dönüşüp kimimizde kazein hassasiyeti yaratışına değinip tarihe geçtik. Polonya'daki süzgeç kalıntılarından, Orta Doğu'da koyun midesinde süt depolama geleceğine, Odysseus destanındaki cyclope'ların (tepegöz ismiyle Türk mitolojisinde de geçer) mağaralarına ve de Roma'daki caseus formatus'a geldik. İktisadi yönü unutmadık : II.Dünya Savaşı yükselen sanayisine de konuştuk. İşin kimyasına da baktıktan sonra, Türk kültüründe peynirciliği Fransa'yla karşılaştırdık : peynir türlerini, nasıl, ne zaman yendiğini söyledik. Finaldeyse, çoğu hafta olduğu gibi, bir anıyla bitirdik.
GENEL
Ben Eylül Sunar, nam-ı diğer Vapur Filozofu, kimlikte 21, görüntüde 17, ruhunda 57, Kadıköy-Beşiktaş Hattı’nın, hiç de çatlak olduğunu göstermeyen, gözlüklü, sempatik, biraz da tombik müdavimi.
BÖLÜM HAKKINDA
Bu hafta sizlerle saat kelimesinin etimolojisinden yola çıktıktan sonra MÖ 4000'lerdeki Mısır güneş saatinden, mekaniklere, hatta günümüzdeki akıllı modellere kadar gelişimi inceledik. Osmanlıdaki örneklere değindikten sonra zamanı izleme meselesinin dünyadaki yerine, bunun matematiksel boyutuna, meridyen sistemlerine baktık. Ardından, saatlerin bir yatırım aracı olarak nasıl değerlendirildiğini, lüks tüketim üzerinden konuştuk. Finaldeyse, saatler konulu bir anıyla bitirdik.
GENEL
Ben Eylül Sunar, nam-ı diğer Vapur Filozofu, kimlikte 21, görüntüde 17, ruhunda 57, Kadıköy-Beşiktaş Hattı’nın, hiç de çatlak olduğunu göstermeyen, gözlüklü, sempatik, biraz da tombik müdavimi.
BÖLÜM HAKKINDA
Bu hafta sizlerle taksi kelimesinin, vergi ölçüm cihazı'ndan (taximètre'ten) geldiğini, tarihi olarak bakıldığında, at arabalarından günümüze gelişini inceledik. Ardından, taksilerin kendine has özelliklerini, fiyat hesabını, indi-bindi meselesini ve de yolculuk muhabbetlerini konuştuk. Ardından, İstanbul dışındaki dinleyicilerimiz için kısa bir "Takside dikkat edilmesi gerekenler" rehberi sunduk. Finaldeyse, yine bir anı ile bitirdik.
GENEL
Ben Eylül Sunar, nam-ı diğer Vapur Filozofu, kimlikte 21, görüntüde 17, ruhunda 57, Kadıköy-Beşiktaş Hattı’nın, hiç de çatlak olduğunu göstermeyen, gözlüklü, sempatik, biraz da tombik müdavimi.
BÖLÜM HAKKINDA
Bu hafta sizlerle düzgün konuşma meselesine değindik. Diksiyon kelimesinin esasında bu olmadığını, bir şeyi anlaşılacak sayıda tekrarlamaya dayandığını, bilakis konuşma tarzının bu tekrar sayısını etkilediğini konuştuk. Anlaşılabilirliğin çağlar arası değişiminden, anlaşılabilir olmak için çeşitli tekniklerden bahsedip bu tema üzerine kurslara baktık. Finaldeyse, kişisel önerilerimi sizlere aktardım.
GENEL
Ben Eylül Sunar, nam-ı diğer Vapur Filozofu, kimlikte 21, görüntüde 17, ruhunda 57, Kadıköy-Beşiktaş Hattı’nın, hiç de çatlak olduğunu göstermeyen, gözlüklü, sempatik, biraz da tombik müdavimi.
BÖLÜM HAKKINDA Bu hafta sizlerle uçuş meselesini inceledik. Etimolojisiyle başlayıp, havacılık sektörünün gelişimine oligopol piyasa örneğiyle baktık ; bilet fiyatlarının hesaplanışına mikroekonomik açıdan yaklaştık. Ardından, uçak içinde nasıl zaman geçirildiğini alaya aldık. Sağlık konusunda bu aracın ne anlama geldiğini söyledik. Uçak kazalarına istatistiki bir yorum ile bitirdik.
GENEL
Ben Eylül Sunar, nam-ı diğer Vapur Filozofu, kimlikte 21, görüntüde 17, ruhunda 57, Kadıköy-Beşiktaş Hattı’nın, hiç de çatlak olduğunu göstermeyen, gözlüklü, sempatik, biraz da tombik müdavimi.
BÖLÜM HAKKINDA Bu hafta sizlerle, fotoğrafları enine boyuna tartıştık : etimolojisinden tarihine, optikten (yani ışığın yönü) kimyasal formüllere çok sıkmadan bilimine. Ardından, fotoğrafın felsefesine kısaca değindik ; fotoğrafın, bir çeşit gerçekliği sabitleme aracı olmasından yola çıkarak, aslında fotoğrafların hayatımızdaki önemini konuştuk. Ve, bu konuya yönelik bir anıyla bitirdik.
GENEL
Ben Eylül Sunar, nam-ı diğer Vapur Filozofu, kimlikte 21, görüntüde 17, ruhunda 57, Kadıköy-Beşiktaş Hattı’nın, hiç de çatlak olduğunu göstermeyen, gözlüklü, sempatik, biraz da tombik müdavimi.
BÖLÜM HAKKINDA
Bu hafta sizlerle, her sene 5-10 bölümlük planlanıp genelde uzayan bir televizyon içeriğini, yani yaz dizilerini, tartıştık. Tekrar eden temalardan güç dengesizliklerine, Yeşilçam'dan beri süregelmiş "sarışın zengin kötü kadın" tiplemesinden ve babacan iyi kalpli akrabalardan bahsettik. Meselenin psikolojik arka planına ve de topluma verdiği mesajlara değindik. Yaz dizilerinin, "göle maya çalma" konseptine nasıl bir atıf olduğunu açıklayıp bölümü bitirdik.
GENEL
Ben Eylül Sunar, nam-ı diğer Vapur Filozofu, kimlikte 21, görüntüde 17, ruhunda 57, Kadıköy-Beşiktaş Hattı’nın, hiç de çatlak olduğunu göstermeyen, gözlüklü, sempatik, biraz da tombik müdavimi.
BÖLÜM HAKKINDA
Bu hafta sizlerle, turizmin etimolojik kökeninden başlayıp Türkiye'de ve dünyada turizm modellerini inceledik, "yaz turizmi" ve "kültür turizmi"nin dış ticaret açığı açısından katkılarına değindik. Turistin geldiği yere göre fiyatlama yapılma sistemlerinin ekonomik açıdan verdiği zararı tartıştıktan sonra, Avrupa tipi kültür turizmi örneğinin Türkiye'de nasıl uygulanabileceğine değinip, "bacasız sanayi"nin sandığımız kadar da kurtarıcı olmadığını vurguladık. Finaldeyse, birkaç ay önce İstanbul hakkındaki yorumlarına denk geldiğim bir turiste cevabımla bitirdik.
GENEL
Ben Eylül Sunar, nam-ı diğer Vapur Filozofu, kimlikte 21, görüntüde 17, ruhunda 57, Kadıköy-Beşiktaş Hattı’nın, hiç de çatlak olduğunu göstermeyen, gözlüklü, sempatik, biraz da tombik müdavimi.
BÖLÜM HAKKINDA
Bu hafta sizlerle, kurgu ve kurgu dışı yayınları inceledik. Son dönemde artan Kişisel Gelişim, Özel Sektör, Yaşam Koçluğu temalı kitapların özüne baktık. Meseleye hem ticari hem de popülist(çoğunluğa hitap etme) yorumlarla yaklaştık. Ardından kendi sonuçsuz kalan yayıncılık tecrübelerimi, 6. eserim Ponte Coperto'ya değinerek, sizinle paylaşıp bölümü bitirdim.
GENEL
Ben Eylül Sunar, nam-ı diğer Vapur Filozofu, kimlikte 21, görüntüde 17, ruhunda 57, Kadıköy-Beşiktaş Hattı’nın, hiç de çatlak olduğunu göstermeyen, gözlüklü, sempatik, biraz da tombik müdavimi.
BÖLÜM HAKKINDA
Bu hafta sizlerle sarımsak'ın etimolojisinden başlayıp, yetiştiriciliğinden ve farklı kültürlerdeki yerlerinden bahsettik. Türk ve Çin sarımsak tiplerini karşılaştırıp, Lokman Hekim hikayesi üzerinden de sağlık konusundaki yerine değindikten sonra, "Sarımsak Testi" ile yakın arkadaşlarınızı saptama formülünü öğrendik. Ve üç farklı anı ile bitirdik.
GENEL
Ben Eylül Sunar, nam-ı diğer Vapur Filozofu, kimlikte 21, görüntüde 17, ruhunda 57, Kadıköy-Beşiktaş Hattı’nın, hiç de çatlak olduğunu göstermeyen, gözlüklü, sempatik, biraz da tombik müdavimi.
BÖLÜM HAKKINDA
Bu hafta sizlerle Kıskançlık kavramını etimolojik olarak inceledik ; bir şeyin kısılması yani bizden esirgenmesi, ona ulaşmamızın engellenişi olduğunu, geçmişte mali duruma bağlı olsa da günümüzde daha çok ikili ilişkilerde ortaya çıktığını gördük. Fransızcadaki kullanımın, Rumca kökeni "zelos"tan geldiğini detaylıca inceleyip, tarihi bir bakış açısı da sunduktan sonra, bu kavramın modern dünyada ifade ettiğini anlamı, ekonomideki "Pareto Etkimlik Prensibi"ne bağladık, romantik ilişkiler üzerinden de atıflar yaptık. Ve başımdan geçen bir anı ile bitirdik.
GENEL
Ben Eylül Sunar, nam-ı diğer Vapur Filozofu, kimlikte 21, görüntüde 17, ruhunda 57, Kadıköy-Beşiktaş Hattı’nın, hiç de çatlak olduğunu göstermeyen, gözlüklü, sempatik, biraz da tombik müdavimi.
BÖLÜM HAKKINDA
Bu hafta sizlerle Para kavramını tarihi olarak inceledik, gerçek ve itibari değer kavramlarını ayırdıktan sonra, değer hesabının nasıl yapıldığını ve nümizmatikten (para koleksiyonerliği) bahsettik. 2012-2013 düşük faiz döneminde çizmiş olduğum alternatif yatırım stratejisi Eylül Bank'ı da söyleyip, madeni paralar hakkında kısa bir anıyla bitirdik.
GENEL
Ben Eylül Sunar, nam-ı diğer Vapur Filozofu, kimlikte 21, görüntüde 17, ruhunda 57, Kadıköy-Beşiktaş Hattı’nın, hiç de çatlak olduğunu göstermeyen, gözlüklü, sempatik, biraz da tombik müdavimi.
BÖLÜM HAKKINDABu hafta sizlerle Düğünleri tartıştık, kavramın kültürel yerinden, düğün masraflarına, bu aktivitelerden keyif alanın yalnızca misafir olmasından, üstü kapalı kutlama dolandırıcılıklarına, meseleyi ekonomik bir açıdan inceledik. Bu incelememiz esnasında, ilginç bir "tesadüf", (9.bölüm'den hatırlayanlarımıza, "gerçekleşmesi muhtemel nötr olay") düğün alayına denk geldik. Bölümü, alternatif bir kutlama önerisiyle bitirip eğer bunu tercih etmeyecekseniz de ileride kuracağım organizasyon şirketiyle anlaşmanızı rica ederek bitirdim, en azından paranız yabancıya gitmesin.
GENEL
Ben Eylül Sunar, nam-ı diğer Vapur Filozofu, kimlikte 21, görüntüde 17, ruhunda 57, Kadıköy-Beşiktaş Hattı’nın, hiç de çatlak olduğunu göstermeyen, gözlüklü, sempatik, biraz da tombik müdavimi.
BÖLÜM HAKKINDA
Bu hafta sizlerle Gülleri tartıştık, etimolojisinden kültürel yönüne, benim hayatımdaki anlamlarıyla da birlikte niçin bu çiçek türünü abartılı bulduğumu inceledik. Ve devamında, her hafta yaptığımız gibi bir anıyla bitirdik.
GENEL
Ben Eylül Sunar, nam-ı diğer Vapur Filozofu, kimlikte 21, görüntüde 17, ruhunda 57, Kadıköy-Beşiktaş Hattı’nın, hiç de çatlak olduğunu göstermeyen, gözlüklü, sempatik, biraz da tombik müdavimi.
BÖLÜM HAKKINDA
Bu hafta sizlerle Şans ve Tesadüfler meselesine girdik, Şans ve Tesadüf'Ün aynı şey olmayışından, kültürel anlamdaki yerine geçip, şansa inanmayan bir arkadaşımla başımdan geçen olayı size anlatıp bölümü bitirdim.
GENEL
Ben Eylül Sunar, nam-ı diğer Vapur Filozofu, kimlikte 21, görüntüde 17, ruhunda 57, Kadıköy-Beşiktaş Hattı’nın, hiç de çatlak olduğunu göstermeyen, gözlüklü, sempatik, biraz da tombik müdavimi.
BÖLÜM HAKKINDABu hafta sizlerle sarma-dolma ayrımından, sarma türlerinden bahsedip, sarma tüketmenin ekonomik ve ekolojik faydalarıyla bölümü bitirdik.
GENEL
Ben Eylül Sunar, nam-ı diğer Vapur Filozofu, kimlikte 21, görüntüde 17, ruhunda 57, Kadıköy-Beşiktaş Hattı’nın, hiç de çatlak olduğunu göstermeyen, gözlüklü, sempatik, biraz da tombik müdavimi.
BÖLÜM HAKKINDABu hafta sizlerle, Şemsiyeler'in tarihi ve kullanım alanından başlayıp, kültürel önemine baktık. Devamındaysa hem benim hayatımdan trajikomik anılar hem de anneannemden bir anı bölümü bitirdik.
GENEL
Ben Eylül Sunar, nam-ı diğer Vapur Filozofu, kimlikte 21, görüntüde 17, ruhunda 57, Kadıköy-Beşiktaş Hattı’nın, hiç de çatlak olduğunu göstermeyen, gözlüklü, sempatik, biraz da tombik müdavimi.
BÖLÜM HAKKINDA
Bu hafta sizlerle, Misafirler'in farklı kültürlerdeki yerinden başlayıp hayatı bize bize zaman zaman ne kadar dar ettiklerini, hazırlık süreçlerini ve misafir tiplerine de bakarak inceledik.
GENEL
Ben Eylül Sunar, nam-ı diğer Vapur Filozofu, kimlikte 21, görüntüde 17, ruhunda 57, Kadıköy-Beşiktaş Hattı’nın, hiç de çatlak olduğunu göstermeyen, gözlüklü, sempatik, biraz da tombik müdavimi.
BÖLÜM HAKKINDABu hafta sizlerle, Alışveriş ve Tüketim temasını ele alıp, 1929 Krizi sonrası değişen alışkanlıklarımızı, özellikle de 1990 sonrası hayatımıza giren tüketim çılgınlığını, bir kez daha bilimsel olmayan, esprili bir şekilde ele aldık.
GENEL
Ben Eylül Sunar, nam-ı diğer Vapur Filozofu, kimlikte 21, görüntüde 17, ruhunda 57, Kadıköy-Beşiktaş Hattı’nın, hiç de çatlak olduğunu göstermeyen, gözlüklü, sempatik, biraz da tombik müdavimi.