İnsan Olmak kitabında, “Yaşam ve Ölüm” başlığında bir bölüm var. Burada diyor ki, “Yetişkinlik dönemine geçiş, insanın bireyleşme çabaları ile toplum normları arasında bir uzlaşma sağlamasını gerektirir.” İki tür insan vardır: yaşayanlar ve yaşayanları seyredip eleştirenler. Seyretmek ölümü, katılmak yaşamı simgeler… Kendi sorumluluğunu alan insan özgürleşir, özgür insan daha az korkar, işte insan o zaman gerçekten sevebilir! Kendini de, bir başkasını da, yaşamı da!
“İnsan nedir?” diye sorar Mark Twain ve insanı bir makine olarak tanımlar. Altın, teneke, bakır, çelik, kurşun insanlar ve daha pek çoğu… İnsan onun için malzemesi değişen ve malzemesine göre de yapabileceklerinin bir sınırı olan canlıdır. Her bir insan; doğasının, kalıtımının, eğitiminin ve çevresinin belirlediği sınırlara sahiptir. Hiçbir düşünce, duygu veya davranış ona ait değildir. İnsanı yalnızca harici etkiler hareket ettirir, yönetir, yönlendirir.
“insan nedir?” podcast serisi; insanı tanımak ve anlamak üzerine kitaplardan, filmlerden, belgesellerden alıntılarla hayatın içinden örnekleri birlikte yorumlamaya çalışacağım, iletişim temelli, iki haftada bir yayınlanan podcast serisidir. İlerleyen zamanlarda iletişim, kültürel çalışmalar, sosyoloji ve antropoloji gibi alanlardan akademisyenlerle insan olmak üzerine sohbetler etmeyi amaçlamaktadır.