Günümüzün hızla değişen dünyasında, marka oluşturmanın temelleri de değişiyor. Artık bir markanın başarısı sadece kaliteli bir ürün sunmakla sınırlı değil; otantiklik ve etkili hikaye anlatımı da en az ürünün kendisi kadar önemli.
Bizi çepeçevre saran algoritmalar ve sistemi anlamak girişim yolculuğumuzun yol haritasını çizerken bizlere rehber olabilir.
İyinin ve kötünün tanımı bakış açımız ile ilgili. Belki de her şey düşündüğümüz gibi kötü değildir. Girişim ve markalaşma yolculuğunda girişimcinin kötüye nasıl bakması gerektiği üzerine bir kaç şey söyledim. Bana ulaşmak için kursatgurcay@gmail.com adresine eposta gönderebilir ya da instagram üzerinden bana yazabilir ve takip edebilirsiniz.
Instagram: @kursatgurcay
Bu bölümde hedef kitle ile bağ kuran iletişim frekansı ve segmentasyon konularında yaptığım okumalardan edindiğim bilgileri paylaşmak istedim.
Çoğu zaman hayaller kurarız ve hayallerimizin sınırsız olduğu düşüncesi bizi mutlu eder. Fakat hayallerimiz, yaşamımız içinde oluşan düşünce evrenimizin sınırları içerisindedir. Bu bölümde Hayal Kurmak, hayal kurmanın markalaşma yolculuğu içerisindeki gerekliliği, hayal kurmanın o kadar da kolay olmadığı ve hayal kurmanın yöntemleri üzerine konuştum. Beni instagram üzerinde takip edebilirsiniz.
https://www.instagram.com/kursatgurcay
Bu bölümde Hedef kitle tercihimizi yaparken izlememiz gereken adımlar ve bazı kısa yolları sizlerle paylaşmak istedim. Sormak istediğiniz sorular için bana instagram üzerinden ulaşabilirsiniz ya da kursatgurcay@gmail.com adresine eposta gönderebilirsiniz.
Bu bölümde Psikolog Sibel Şengül ile bir önceki bölümde başladığımız konu örgüsüne bu bölümde de devam ediyoruz. Bu bölümün öne çıkan konusu ise konfor alanımızdan çıkmanın bize kazandırdığı önemli ivmeler. Girişimcilik bireyleşme yolculuğu ile paralel yürüyen bir olgu. Herkes bir girişimci formuna dönüşebilir. Yeteneklerimizi farketmek ve konfor alanımızı terketmeyi göze almak; bize yepyeni yollar açar.
Girişimcilik ve markalaşma sürecinde birey, çevre etkenlerin yanı sıra kendisine bir çok engel oluşturabilir. Görülme korkusu, eleştirilme korkusu gibi bir çok kaygı ile markalaşma sürecini gereken hızla tamamlayamaz. Bu süreçte karşımıza çıkan ya da çıkacak bu dirençlerin nedenlerini bilirsek bunlarla çok daha kolay mücadele edebiliriz. Bu bölümde kişisel markalaşma sürecimizdeki dirençlerin psikolojik kaynakları üzerine Psikolog Sibel Şengül ile konuştum. Keyifli dinlemeler.
Bilgi girişimciliği; belli bir alanda, o alan ve diğer tüm alanlardan beselenerek geliştirilen ustalığın, bu ustalığın getirdiği bilgi, birikim ve deneyimiden yararlanmak isteyen insanlara danışmanlık ya da eğitimler yolu ile ulaştırılması ve bilgi girişimcisi tarafından bir değere dönüştürülmesi diyebiliriz. Bu podcast yayınında bu alanda kariyer hedefleyen girişimcilerin izlemeleri gereken bazı adımlar üzerine konuştum. Bana sormak istediğiniz tüm sorular için kursatgurcay@gmail.com adresini kullanabilir Instagram.com/kursatgurcay hesabından iletişim kurabilirsiniz.
Kelime anlamı kök örnek olan arketipler Jung’a göre varlığı en uzak geçmişe dayanan ilk görsellerdir. Arketiplerin varlığı mitolojide, peri masallarında, inanç sistemlerinde ve ilkel sanat iletilerinde de görülmektedir. Bütün arketiplerin kaynağı, aklın ilk gelişen kısmı olan ortak bilinçdışımızdır ve kolektif bilinçdışı insanlığın atalarının geçmişi ile kurması gereken bağı sağlar. Kolektif bilinçdışı sayesinde, türlerin her bir üyesini genelleştirmede, insanlık atalarından kalan bu şekil ve tecrübelerden faydalanabilmektedir
İnsanların büyük bir çoğunluğu kendileri gibi olanlar ile etkileşime girerler. Dolayısı ile satın alma eğilimleri de bu şekildedir. Kendileri gibi olan, onları anlayan ve onlara benzer tepkiler veren bir marka ile etkileşime girip, o markaya aidiyet hissederler ve o markadan satın alırlar.
Çünkü insan doğduğu ilk günden itibaren bağ kurmak ister ve karşısında, güvenli bağ kurabileceği ön görülebilir bir profil arar. Markanın, hedef kitlesinin duygusal ihtiyaçlarını da karşılayan bir kişiliğe sahip olması, hedef kitlenin marka ile etkileşime girebilmesi için gereken ön koşullardan en önemlisidir.
İnsanı ve davranış biçimini anlamak, yürüteceğiniz pazarlama faaliyetinde, ürün ya da hizmetinizin tasarımından , üretim ve tanıtımına kadar tüm süreçlerde elinize sihirli bir değnek verir. Bazen kendimizi karşımızdaki kişinin yerine koyarak düşünmek, her şeyin temelini çok daha net anlayabilmemizi ve daha hızlı adımlar atabilmemizi sağlayabilir. Pazarlama da insan odaklı olmak süreçte bizi bir adım öne çıkarır.