Arkadaşlar merhabalar, podcasat serimizin bu bölümünde, hayata dair yaşanmışlıkları ve bu yaşanmışlıklardan arta kalanlarımızı konuştuk. Bazı şeyleri bitirebiliyor olmanın güzelliğinden söz ettik. Artık devam etmemesi gerektiğine inandığımız her ne varsa, acı da olsa onu sonlandırabilmenin aslında ne kadar da onurlu bir davranış olduğunu konuştuk. Gelen mesajlarla beraber keyifli anlar yaşadığımız bir sohbet daha sizlerle, iyi dinlemeler.
arkadaşlar merhabalar,
podcast serimizin bu bölümünde; olduğumuz yerlerde bizlere kendimizi yetersiz hissettiren insanlar üzerine konuştuk ve hayatımızda sanki daha farklı, daha güzel olmalıymışız hissi veren insanların bizler için kesinlikle yanlış insanlar olduklarına değindik. bunun dışında gittiğin her yerden dönebileceğine inandığın o hissin konforundan bahsettik. dört duvardan münezzeh, ev mevhumunu ve ev yerine koyduklarımızı konuştuk. keyifli bir yayın sizlerle, iyi dinlemeler.
Arkadaşlar merhabalar,
podcast serimizin bu bölümünde; en büyük yanılgımız olan, 'sürekli mutlu olacağım' fikrini konuştuk ve bu fikrin yanılgısıyla yaşadığımız kırgınlıklarımızdan bahsettik. Mutsuzluklarımıza değindiğimizde ise iyi anları nadiren, kötü anları sıklıkla anımsıyor oluşumuzu; beynin çalışma prensibinin kötüye odaklı olmasından kaynaklandığını ve bunu da aslında savunma mekanizması devreye sokarak bizi uyarmaya çalıştığı için yaptığından söz ettik. Keyifli ve verimli bir sohbet daha sizlerle, iyi dinlemeler.
Arkadaşlar merhabalar,
Podcast serimizin bu bölümünde, aslında hayatta her şeyin stabil bir düzlemde ve nötr bir şekilde ilerlediğini fakat yaşanan olaylara yüklediğimiz anlamlar özelinde mutlu ya da mutsuz olduğumuz gerçeğini konuştuk. Tüm yaşadığımız şeylerin sonunda ise; 'o hep hayal ettiğimiz o insan olabildik mi, yoksa bambaşka birine mi dönüştük?" sorusuna cevap aradık. Keyifli bir sohbet daha sizlerle, iyi dinlemeler.
Arkadaşlar merhabalar, podcast serimizin bu bölümünde; soruların ve sorunların içerisinde kaybolduğumuz ilişkilerin yoruculuğundan bahsettik. "Senin ellerin, benim koşulsuz iman ettiğim tanrıdır." dedik ve hayatımıza aldığımız kişiye şeksiz ve şüphesiz inanabilmenin güzelliğini konuştuk. Sevginin, bu bağlamda biraz da imani bir olgu olduğuna ve güven hissinin verdiği içsel huzura değindik. Gelen sorular eşliğinde şekillenen keyifl bir sohbet sizlerle, iyi dinlemeler.
Arkadaşlar merhabalar, podcast serimizin bu bölümünün ilk etabında; geçen zor günlerin ardından, "Ayağa kalkmak nasıl güzel bir bilseniz.." dedik ve başarmış olmanın, bu hayatta hala var olabilmenin, insanı nasıl da güçlü hissettirdiğini konuştuk. Ardından değer verdiğimiz insanlara karşı geliştirdiğimiz davranış normlarımızın hayatımızı nasıl olumsuz etkilediğinden bahsettik. Sonuç olarak herkese iyi gelemeceğimize, herkesi mutlu edip, iyileştiremeyeceğimize kadar verdik ve "bi kötü de ben olayım" fikrinin çok da yanlış bir fikir olmadığına karar verdik. Akışta gelen mesajlarla şekillenen keyifli bir yayın daha sizlerle, iyi dinlemeler.
Arkadaşlar merhabalar, podcast serimizin bu bölümünde; Cibran'ın, "aşk, seni kendimden bile korumayı öğretti bana..." cümlesinin üzerine ekleyerek, gerekirse sevdiğimiz kişiyi kendinden dahi koruyabilmenin güzelliğinden bahsettik. Sevginin yönünün nasıl olması gerektiğinden, zehirlemeden, can yakmadan nasıl sevebiliriz'den konuştuk. Aynı zamanda, farkındalıklarımızın bizleri nasıl huzursuz ettiğini, bilmenin dezavantajlarını değerlendirdik. Keyifli bir yayın sizlerle, iyi dinlemeler.
Arkadaşlar merhabalar, podcast serimizin bu bölümünde; bazı şeylerin iyi ki bitebiliyor olduğu gerçeğini ele aldık. Çünkü hayatı asıl yaşanır kılan şey; bir şeylerin biterek, yeni şeylerin başlamasına vesile olmasıdır ve yaşam, sürekli devam eden bu döngüyle anlam kazanır dedik. İlerleyen dakikalarda gelen mesajlarla şekillenen verimli bir yayın daha sizlerle, keyifli dinlemeler.
Arkadaşlar merhabalar, podcast serimizin bu bölümünde; düzelsin diye çabaladığımız durumlar üzerinden kaderi ele aldık ve elimizden geleni yapmış olmanın içsel rahatlığından söz ettik. Kaderimizin muhakkaktır ki çabamıza göre şeklillendiğinden ve eğer bir şeyler, tüm uğraşlarımıza rağmen olmuyorsa bunu kabullenip yolumuza devam etmemiz gerektiğinden konuştuk. Aslolanın her zaman süreçlerde verdiğimiz mücadeleler olduğunu ve hayalini kurduğumuz her ne var ise onun için çabalamamız gerektiğinden, elimizden geleni yaptıktan sonra ise sonucu kabullenmenin getireceği huzurdan söz ettik. Gelen mesajlarla şekillenen keyifli bir yayın sizlerle, iyi dinlemeler.
Arkadaşlar merhabalar, podcast serimizin bu bölümünde; aşkın acı veren o zehirli halini psikolojik çerçevede ele alan Limerence kavramından söz ettik. Aşkın, saplantılı bir duygu durum bozukluğu olduğunu savunan ve etkisi altında nasıl tepkiler verdiğimizi inceleyen bu kavram; sevdiğimizi sandığımız insanı aslında nasıl objeleştirdiğimizi bize gösteriyor, bundan konuştuk. Elbette güzel sevmenin ve sevilmenin insana nasıl çiçekler açtırdığından da bahsettiğimiz verimli bir yayın sizlerle, keyifli dinlemeler.
Arkadaşlar merhabalar, podcast serimizin bu bölümünde; "Hayatın tadını onu yaşarken çıkartmalıyız." dedik ve bir anlığına da olsa hayat güzelmiş dedirten anlardan bahsettik. İçerisinde bulunduğumuz akışta bazı güzellikleri nasıl kaçırdığımızı ve mutlu anların içerisine neden giremediğimizi konuştuk, bu bağlamda mutluluğun hakkını verebilmenin önemine değindik. Gelen mesajlarla şekillenen keyifli bir yayın sizlerle, iyi dinlemeler.
Arkadaşlar merhabalar, podcast serimizin bu bölümünde; Fuzuli'nin, "Aşk derdiyle hoşem el çek ilâcımdan tabîb, kılma dermân kim helâkim zehri dermândadır.” beyitini ele aldık.
Aşkın o zehirli halinden, bizleri nasıl da bir sarmaşık gibi sarıp ele geçirdiğinden bahsettik. Fakat tüm bu zehrine rağmen bizi asıl öldürecek şeyin zehrinde değil, şifasında olduğundan söz ettik. İlişkilerimizin, hayatımıza aldığımız insanların, bizleri nasıl evirdiğinden konuştuk. Divan Edebiyatından alıntılar yaparak ilerlediğimiz ve gelen mesajlarla beraber keyifle ilerleyen bir bölüm sizlerle, iyi dinlemeler.
Arkadaşlar merhabalar, podcast serimizin bu bölümünde yanılgılarımızdan bahsettik. Tam olarak, 'öyle zannetiğimiz' yerlerde, bizleri göğsünü açmış bekleyen yenilgilerimize nasıl sığındığımızdan ve yalnızlıklarımızdan bahsettik. Hayal kırıklıklarımızın ardından nasıl yalnızlaştığımızdan; başkalarının, hatta herkesin içinde nasıl yalnız kaldığımızdan söz ettik ve tam burada, 'bir ben var benden içeri' cümlesinin altında yatan gücü konuştuk. Keyifli bir yayın sizlerle, iyi dinlemeler.
Arkadaşlar merhabalar, podcast serimizin bu bölümünde; "Titrerim mücrim gibi baktıkça istikbalime." Dedik ve gelece doğru baktıkça, olduramadığımız her ne varsa, hepsi adına bir suçlu gibi titreyenler yani bizler adına konuştuk. Geçmişin pişmanlığı ve geleceğin kaygısı, anı nasıl ziyan ediyor, bundan bahsettik. Gelen mesajlarla şekillenen keyifli bir yayın sizlerle, iyi dinlemeler.
Arkadaşlar merhabalar, podcast serimizin bu bölümünde Dostoyevski'nin; "Herkesin gidebilecek bir yeri olmalı, çünkü öyle bir an olur ki, insanın mutlaka bir yere gitmesi gerekir." Sözü üzerine konuştuk. Bu bağlamda, günümüzde herkesin zor koşullar içerisinde, beğenmediği hayatları yaşadığından, fakat yeni bir hayat kurmaya da gücünün yetmemesinden söz ettik. Tüm bu olumsuzlıklar içerisinde bizi kurtaran tek şeyin yine yarına olan inancımız olduğunu söyledik ve ona sığındık. Keyifli bir sohbet sizlerle, iyi dinlemeler.
Arkadaşlar merhabalar; podcast serimizin bu bölümünde, Albert Camus'nun 'Sisifos Söyleni'nden bahsettik. Sisifos'un hikayesini ele alırken; içinde bulunduğu hayatın anlamsızlığından, yaptığı hatalardan ve hayatındaki mutsuzluklrdan bahsettik. Ve tüm bunların aslında bizlerin hayatlarıyla olan ilişkisine değindik. Son derece keyifli ve öğretici bir bölüm sizlerle, keyifli dinlemeler.
Arkadaşlar merhabalar, podcast serimizin bu bölümünde, "Yaşamak biraz da katlanmaktır." dedik. Varolduğumuz ilk andan, şuan olduğumuz kişiye evrilene kadar geçen süre içerisinde, hayatta herşeye nasıl da katlanmak zorunda olduğumuzu konuştuk ve hayat devam ettiği sürece de mutsuzlukların, can yangınlarıın içinden farkında dahi olmadan nasıl geçip, hepsini bir bir geçmişte bıraktığımızdan söz ettik. Gelen mesajlarla da şekillenip keyiflenen bir sohbet daha sizlerle. İyi dinlemeler.
Arkadaşlar merhabalar, podcast serimizin bu bölümünde spontane bir şekilde giriş yaptığımız özlemek konusunu konuştuk. Bir şeyin değerinin, o şeyin yokluğundaki etkisiyle ölçülebileceğinden bahsettik ve ardından gelen o sarılmanın güzelliğine değindik. Daha sonra doğru bir iletişimle çözülemeyecek çok az sorun olduğu konusuna değindik. Gelen mesajlarla da şekillenen ve keyifle dinleyeceğiniz bir bölüm sizlerle...
Arkadaşlar merhabalar, podcast serimizin bu bölümünde, vakti geldiğinde, artık o gün geldiğinde bitirilmesi gereken ilişkilerin hayat standardımıza olumsuz etkilerinden bahsettik. Alışkanlıklarımızın, ve rutinlerimizin, bizlerin hayat standardını belirlediğini ve kötü giden ilişkilerimizden, aslında bu rutinleri bozmaya korktuğumız için vazgeçemediğimizi konuştuk. Elbette bu durumun hayatımızı nasıl çıkmaza sürüklendiğine değindik. Gelen mesajlarla da beraber keyifle şekillenen bir sohbet sizlerle. İyi dinlemeler.
Arkadaşlar merhabalar, podcast serimizin bu bölümünde, o meşhur cümle, "Aşk, köpekliktir." başlığı altında buluştuk. Aşkın herhangi bir biriminin elbette olmadığını fakat, maşuğun aşığı ne denli üzebileceğini ve nasıl değiştirip dönüştürebileceğini konuştuk. Çok seven tarafın, olduğu insanın ötesine geçip nasıl bambaşka bir hal alabileceğinden bahsettik. Ve sonunda aşk denen olgunun, verdiği mutluluğu muhakkak misli ile geri alacağından söz ettik. Kazanımlı ve keyifli bir sohbet sizlerle, iyi dinlemeler.