Yeni serinin ilk bölümü.  Çok sevgili arkadaşım Dr. Psikolojik Danışman Elçin Külahçıoğlu ile kendin olmak üzerine nefis bir sohbet ettik. Ayrıca bu bölümü size ulaştırmamı sağlayan Hiwell'den sizin için indirim kodu aldım :) 50seyma indirim kodu ile ilk seansta %50 indirimle bu yolculuğa adım atabilirsin! Linke tıklayarak 1400’den fazla uzman psikolog bulunduran Hiwell'i indirip, ücretsiz tanışma görüşmelerinin ardından bütçenize uygun seans paketini seçebilir ve terapi yolculuğunuza başlayabilirsiniz.https://hiwell.app/-seymaunal

Bu bölümü sizlere ulaştırmamı sağlayan Heltia uygulamasını denemek ve SEYMA10 koduyla %10 indirimden faydalanmak için: https://heltia.go.link?adj_t=1d50l2sy_1d4q4vpp Rasyonel gelirken sezgiler dönüyordu: Bu bölümde içine sinen bir hayat yaşamanın yollarında gezerken, bedenin ve sezgilerin mevzulara her şeyden önce uyandığında onu dinlemezsek kendini dinletmenin muhakkak bir yolunu bulacağını konuşuyoruz.

Öfke Dansı: Bu bölümde dünya çapında milyonlarca kadının başucunda yer etmiş Öfke Dansı kitabının bendeki etkilerinden yola çıkarak benim dünyadaki yerim nerede sorusuna cevap arıyoruz. Bu soruyu cevaplamam için bana yol gösteren en önemli şey terapi sürecim oldu sanırım. Siz de terapi yolculuğunuza başlamak isterseniz 10seyma indirim kodu ile Hiwell’le tanışabilirsiniz. https://hiwell.app/seymaunal 

Sonu hep sızı hüsran: Bir şeyi yapmanın yolu başka bir şeyi yapmamaktan mı geçer? Yollar sadece bir ihtimal olduğunda mı güzeldir? Boşluğu doldurmak bir fantezi midir? Bugün de buralara bakalım.

Yalanlar söyle bana: Kendi gerçeğimizi bulmak mümkün mü? Bulmak çektiğimiz çileye değer mi? Bu bölümde daha çocukken başladığımız ve git gide kapsamını genişlettiğimiz bir insani meseleden bahsediyoruz, kendimize yalan söylemek. Bu bölümün sponsoru Eczacıbaşı Evital, sizi yüzlerce hekim/psikolog ve diyetisyenle buluşturan şahane bir platform. 8 Ekim’e kadar lansmana özel ilk online görüşme %50 indirimli! https://evital.com.tr/?utm_source=ig&utm_medium=ig&utm_campaign=unal

Fleabag sen bana ne yaptın? Bu bölümün sizlere ulaşmasını sağlayan online terapi platformu Hiwell ile tanışmak için: https://hiwell.app/dahaoncegelmistim seyma10 koduyla %10 indiriminiz olacak, unutmayın :)

Yapabildiğim her şeyi yapacak mıyım yani? : Kişnişten, kanepede duran yastığa oradan da izafiyet teorisine; hayatın, deneyimlerin, taşıdığımız yüklerin göreceliliği üzerine tatlı sert bir yolculuk. Hiwell’i denemek isterseniz aşağıdaki link ve kodu kullanabilirsiniz. https://hiwell.app/dahaoncegelmistim indirim kodu: seyma10

Gitmesem kalamazdım: Ucunu bırakmadığımız iplerle, tutsak bile ulaşamayacağımız yerler hakkında bu bölüm. Bir nevi orta yaş sancıları. Bahsettiğim dizinin adı, Fleichman in Trouble.

Boşluk Korkusu: İnsan hayatı nasıl kaçırır? Bir sonraki adıma düşkünlük nereden gelir? Belirsizlik olmadan insan olmaktan söz edilebilir mi? Bu kadar doldurmanın olduğu yerde vardır? Boşluk. Boşluk ve ondan kurtulmak için yaptığımız şeyler üzerine bazı düşünceler.

Kabul görme ve tam karşısındaki korkulu rüyamız dışarda kalma. Yıllar bununla geçmedi mi? Kimim sorusundan daha önce geldi. Nereye aitim? Hangi gruba? Yaşımız kaç olursa olsun kabul görmek ve ait olmak isteyeceğiz, bu çok sağlıklı bir insan olma hali. Ama ait olma pahasına yaptıklarımız üzerinde düşünmeye değer.

İlk görüşte ahretlik: Gelişmek konfor alanından çıkınca gelir klişesine yeni bir soluk. Sıcacık, tanıdık yerlerde kalmanın keyfi ve girince alışılan soğuk sular üzerine bir ikilem.

Ben ne dersem o! Cevaplardan çok sorularla, varılacak yerden çok yürüdüğüm yolla ilgilenmeye niyetlendiğim bir dönemdeyim. Bu bölüm, yazdığım hikayeleri başkasının değil kendi gözümden yazma girişimimi anlatıyor.

Kirli Pembe Tavşanları Kovalamak:İnsan bir çita üzerinden kendini bulabilir mi? Eve dönmenin yolları uzaklardan geçebilir mi? Evet ve evet. Tasmalar, kafesler ve gaz lambaları hakkında vahşi bir bölüm. Bahsettiğim kitap Untamed-Glennon Doyle

Duvarlar olmasa Sahne olur muydu? Kimsenin her zaman her şeyi yapamayacağını, benim de farklı olmadığımı bilme, etrafın açık çemberlerle dolu olduğunu görme niyetiyle çıktığım, oğlumdan çıkıp kendime vardığım bir yol.

Huzur içinde uyu Ben Amca: Hiç süper gücünden utanan kahraman gördünüz mü? Ben gördüm. Tanıştırayım.

Seçmediklerinizin ağırlığı sırtınıza bindi mi hiç? Seçtikleriniz ilk zamanki kadar ışıltılı gelmeyince gözünüze. Hadi istemediğim için değil de korktuğum için kaçırıyorsam dediniz mi? Ben dedim. Hala diyorum. Sahip olmadığım şeylere kaybettiğim şeyler olarak bakmak istemediğimi anladığımda yeni bir yola girmem gerektiğini de anladım. Bakalım neler olacak?

Hayattaki koca koca meselelerin ortak bir tarafını keşfettiğimde bir ay önce saat 20:58’di. O günden beri bu çekirdek fikir beslendi büyüdü ve bana en sonunda "Hayat bu işte ya!" dedirtti. Dans. Tutmanın ve bırakmanın dansı.

Yakınlık Uçurumu: Uzaktan bakmanın sihri nedir? Yakın olduklarımızı böyle değersizleştiren ne olabilir? Ya da mesela bir şeyin değerini hangisi belirler, uzaktan bakıldığında hissedilen hayranlık mı, yakından bakanın gördüğü sıradanlık mı? Peki bir şeyin değerini bakan mı belirler? Felsefe böyle bir şey mi? Bir kitap okudum da Montaigne mi oldum şimdi ben?

Döngülerin Arka Kapısı: Her sene şekeri bırakacağım derim, sonra bir tane iki tane derken bir bakmışım eskisinden çok yiyorum. Düzenli egzersiz yapacağım derim, spor salonuna yazılırım önce haftada 3 gün giderim, kardı kıştı hastalıktı derken, daha 3.ayda spor salonunun yolunu unuturum. Tanıdık geliyor mu? Biliyorum geliyor! Siz de buraya daha önce gelmiştiniz dimi? Neyse ki bu kısır döngülerden çıkmak için bir arka kapı buldum.

Uyumsuzluğun Hazinesi: İlk bakışta aykırı gelen şeyleri kendine iyi gelen şekilde karıştırabiliyorsan müthiş bir zemin olabilir bir şeylerin büyümesi için. Ama nasıl? Hadi yaptık diyelim. Bir arada görmeyi sindiremediğimiz şeylerle yakınlaşmak bize ne sağlar?