Home
Categories
EXPLORE
True Crime
Comedy
Society & Culture
Business
News
Sports
TV & Film
About Us
Contact Us
Copyright
© 2024 PodJoint
Podjoint Logo
US
00:00 / 00:00
Sign in

or

Don't have an account?
Sign up
Forgot password
https://is1-ssl.mzstatic.com/image/thumb/Podcasts126/v4/78/94/35/78943594-23b3-c3bc-ceda-a079c656bf7c/mza_14689921093879503305.jpg/600x600bb.jpg
Şiir Sever
Şiir Sever
29 episodes
11 hours ago
Türk Edebiyatı'nın eşsiz ve can alıcı şiirlerinin hayat bulduğu o podcast...
Show more...
Arts
RSS
All content for Şiir Sever is the property of Şiir Sever and is served directly from their servers with no modification, redirects, or rehosting. The podcast is not affiliated with or endorsed by Podjoint in any way.
Türk Edebiyatı'nın eşsiz ve can alıcı şiirlerinin hayat bulduğu o podcast...
Show more...
Arts
Episodes (20/29)
Şiir Sever
Atilla İlhan - Bitsin Dedik

Bu şiir, bir bekleyişin ortasında sıkışıp kalmış bir ruhun, yokluğun derinliklerinde yankılanan sessiz çığlığı gibi. Gecenin rüzgârında savrulan bulutlar, yalnızlığın birer metaforu; her biri uzaklaşırken geride bıraktığı iz, unutulmuş bir aşkın silüeti. Şairin gözleri, artık bir anlam taşımayan bir ufka bakarken, dans eden bir hayal kadar gerçek olmayan bir sevgiliyi izliyor.

“Sarmaşıklı ev” bir zamanlar güvenin ve huzurun sembolüydü, şimdi ise yalnızca geçmişin hayaleti. “Her akşamki keman” notalarını kaybetmiş; komşunun melodileri susmuş. Şair, bir zamanlar doldurulmuş olan tüm boşlukların şimdi yankılandığı bir sessizlik içinde.

Ve sen… Neredesin? Bunu sadece şair değil, okuyucu da hissediyor. Sanki bu soruyu hepimiz birine sormuşuz gibi: "Neredesin?" Belki de bir insanın diğerine en içten fısıldadığı cümlelerden biri bu.

“İşte kalbim, işte şiirlerim,” derken şair, varoluşunun tüm çıplaklığını ortaya seriyor. Artık ne bir maske var ne de bir mesafe. Sevilen kişiye dönük bir özlem var, ama aynı zamanda bir teslimiyet. “Sen gelsen,” diye başlayan her kelime, gerçekleşmeyecek bir ihtimale tutunmanın acısını anlatıyor.

Rüzgâr, gece ve sonbahar yıldızları arasında bir kalbin kendine bile itiraf edemediği kaybı anlatıyor.

Son cümle ise insanı darmadağın eden bir kapanış: “Ağlasam.” Çünkü bazen gözyaşları, kelimelerin ifade edemediği duyguların tercümanıdır. Bu şiir, her dizesinde hem bizi hem de kendi yaralarını ağlatıyor.

-Bitsin Dedik bitsin dedik bitmedi beklemek

İşte gece rüzgarlı gece

işte bulutlar almış başını gidiyor

yine bensiz dans edeceksin demek

müzik sen sahnede sahne rüzgarda

gözlerin gözlerin uzaklarda

ben kimim yağmurlar içinde mahzun

nerde saadetimiz nerde sarmaşıklı ev

nerde her akşamki kemanı komşumuzun

ya sen nerdesin nerdesin

işte rüzgar işte sonbahar yıldızları

işte kalbim işte şiirlerimsen

gelsen elini alnıma koysan

saçlarını öpsem

ağlasam...


-Atilla İlhan

Show more...
10 months ago
3 minutes 17 seconds

Şiir Sever
Atilla İlhan - Ayrılık Sevdaya Dahil

Ayrılık sonrası akla gelip can yakan işte bu şiir! Ayrılık Sevdaya Dahil

açılmış sarmaşık gülleri
kokularıyla baygın
en görkemli saatinde yıldız alacasının
gizli bir yılan gibi yuvalanmış
içimde keder
uzak bir telefonda ağlayan
yağmurlu genç kadın

rüzgâr
uzak karanlıklara sürmüş yıldızları
mor kıvılcımlar geçiyor
dağınık yalnızlığımdan
onu çok arıyorum onu çok arıyorum
heryerinde vücudumun
ağır yanık sızıları
bir yerlere yıldırım düşüyorum
ayrılığımızı hissettiğim an
demirler eriyor hırsımdan

ay ışığına batmış
karabiber ağaçları
gümüş tozu
gecenin ırmağında yüzüyor zambaklar
yaseminler unutulmuş
tedirgin gülümser
çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var
çünkü ayrılık da sevdâya dahil
çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili
hiç bir anı tek başına yaşayamazlar
her an ötekisiyle birlikte
herşey onunla ilgili

telâşlı karanlıkta yumuşak yarasalar
gittikçe genişleyen
yakılmış ot kokusu
yıldızlar inanılmayacak bir irilikte
yansımalar tutmuş bütün sâhili
çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var
öyle vahşi bir tad ki dayanılır gibi değil
çünkü ayrılık da sevdâya dahil
çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili

yalnızlık
hızla alçalan bulutlar
karanlık bir ağırlık
hava ağır toprak ağır yaprak ağır
su tozları yağıyor üstümüze
özgürlüğümüz yoksa yalnızlığımız mıdır
eflatuna çalar puslu lacivert
bir sis kuşattı ormanı
karanlık çöktü denize
yalnızlık
çakmak taşı gibi sert
elmas gibi keskin
ne yanına dönsen bir yerin kesilir
fenâ kan kaybedersin
kapını bir çalan olmadı mı hele
elini bir tutan
bilekleri bembeyaz kuğu boynu
parmakları uzun ve ince
sımsıcak bakışları suç ortağı
kaçamak gülüşleri gizlice
yalnızların en büyük sorunu
tek başına özgürlük ne işe yarayacak
bir türlü çözemedikleri bu
ölü bir gezegenin
soğuk tenhalığına
benzemesin diye
özgürlük mutlaka paylaşılacak
suç ortağı bir sevgiliyle

sanmıştık ki ikimiz
yeryüzünde ancak
birbirimiz için varız
ikimiz sanmıştık ki
tek kişilik bir yalnızlığa bile
rahatça sığarız
hiç yanılmamışız
her an düşüp düşüp
kristal bir bardak gibi
tuz parça kırılsak da
hâlâ içimizde o yanardağ ağzı
hâlâ kıpkızıl gülümseyen
-sanki ateşten bir tebessüm-
zehir zemberek aşkımız

-Attilâ İlhan, Bir Avuç Kıvılcım, S. 64-69

Show more...
1 year ago
4 minutes 21 seconds

Şiir Sever
Ataol Behramoğlu - Aşk İki Kişiliktir

Her zaman da doğru olmayan bu şiirdeki önermedeki "aşk" çoğu kez tek kişilik olabilmektedir. Zira karşılıklı olanı epey azdır.

AŞK İKİ KİŞİLİKTİR

Değişir yönü rüzgârınSolar ansızın yapraklar;Şaşırır yolunu denizde gemiBoşuna bir liman arar;Gülüşü bir yabancınınÇalmıştır senden sevdiğini;İçinde biriken zehirSadece kendini öldürecektir;Ölümdür yaşanan tek başına,Aşk iki kişiliktir.

Bir anı bile kalmamıştırGeceler boyu sevişmelerden;Binlerce yıl uzaklardadırBinlerce kez dokunduğun ten;Yazabileceğin şiirlerÇoktan yazılıp bitmiştir;Ölümdür yaşanan tek başına,Aşk iki kişiliktir.

Avutamaz olur artıkSeni, bildiğin şarkılar,Boşanır keder zincirlerindenSular tersin tersin akar;Bir hançer gibi çeksen de sevginiOnu ancak öldürmeye yarar:Uçarı kuşu sevdanınAlıp başını gitmiştir;Ölümdür yaşanan tek başına,Aşk, iki kişiliktir.

Yitik bir ezgisin sadece,Tüketilmiş ve düşmüş gözden;Düşlerinde bir çocuk hıçkırırGece camlara sürtünürken;Çünkü hiçbir kelebekTek başına yaşamaz sevdasını,Severken hiçbir böcekHiçbir kuş yalnız değildir;Ölümdür yaşanan tek başına,Aşk iki kişiliktir.

- Ataol Behramoğlu (Temmuz 1994)

Show more...
1 year ago
3 minutes 17 seconds

Şiir Sever
Aziz Nesin - Yokluğundaki Sen

Yine yalnız değilim her zamanki gibi Bu Uzakdoğu gecesinde yokluğunlayım Aramızda yirmibeşbin kilometre Sen kıştasın ben yazdayım Sen bir yarısında dünyanın Ben öte yarısındayım Yine de bırakmıyor ellerimi yokluğun Daha da bir gönlümcesin Varlığından bin kat güzel O yalımsal çıplaklığın yalaz yalaz Ve en gizlerden konuşurken ellerin İçimden gelmiyor mektup yazmak demeden Sevisiyoruz yirmi beşbin kilometreden

Show more...
2 years ago
1 minute 16 seconds

Şiir Sever
Cemal Süreya - 8:10 Vapuru

Boğazınıza düğümlenenleri bir çırpıda önünüze seren işte bu şiir bizlere duygulara şu sözlerle tercüman oluyor:

Sesinde ne var biliyor musun Bir bahçenin ortası var Mavi ipek kış çiçeği Sigara içmek için Üst kata çıkıyorsun Sesinde ne var biliyor musun Uykusuz Türkçe var İşinden memnun değilsin Bu kenti sevmiyorsun Bir adam gazetesini katlar Sesinde ne var biliyor musun Eski öpüşler var Banyonun buzlu camı Birkaç gün görünmedin Okul şarkıları var Sesinde ne var biliyor musun Ev dağınıklığı var İki de bir elini başına götürüp Rüzgarda dağılan yalnızlığını Düzeltiyorsun Sesinde ne var biliyor musun Söylemediğin sözcükler var Küçücük şeyler belki Ama günün bu saatinde Anıt gibi dururlar Sesinde ne var biliyor musun Söyleyemediğin sözcükler var

-Cemal Süreya

Show more...
2 years ago
2 minutes 20 seconds

Şiir Sever
Orhan Veli Kanık - Aşk Resmi Geçidi

Henüz 36 yaşında ölen Orhan Veli'nin, ölümünden sonra bir diş fırçasına sarılı olarak bulunan ve yarım kalmış işte o şiiri:

Birincisi o incecik, o dal gibi kiz,
Simdi galiba bir tüccar karisi.
Ne kadar sismanlamistir kim bilir.
Ama yinede de görmeyi çok isterim,
Kolay mi? ilk gözagrisi.

Ikincisi Münevver Abla, benden büyük
Yazip yazip bahçesine attigim mektuplari
Gülmekten katilirdi, okudukça.
Bense bugünmüs gibi utanirim
O mektuplari hatirladikça.

............................çikar
............................durduk mahallede
..........................................halde
...........................adlarimiz yan yana yazilirdi duvarlara
.......................................yangin yerlerinde.

Dördüncüsü azgin bir kadin,
Açik saçik seyler anlatirdi bana.
Bir gün de önümde soyunuverdi
Yillar geçti aradan, unutamadim,
Kaç defa rüyama girdi.

Besinciyi geçip altinciya geldim
Onun adi da Nurünnisa.
Ah güzelim
Ah esmerim
Ah
Canimin içi Nurünnisa.

Yedincisi Aliye, kibar bir kadin
Ama ben pek varamadim tadina,
Bütün kibar kadinlar gibi,
Küpe fiyatina, kürk fiyatina.

Sekizincisi de o bokun soyu:
Sen elin karisinda namus ara,
Kendinde arandi mi, küplere bin.
Üstelik kendinde de
Yalanin düzenin bini bir para.

Ayten'di dokuzuncunun adi,
Barlarda göbek atar
Is baisnda sunun bunun esiri,
Ama bardan çikti mi,
Kiminle isterse onunla yatar.

Onuncusu akilli çikti
Birakti gitti beni.
Ama haksiz da degildi hani,
Sevismek zenginlerin harciymis
Issizlerin harciymis.
Iki gönül bir olunca
Samanlik seyranmis ama,
Iki çiplak da - olsa olsa -
Bir hamama yakisirmis.

Isine bagli bir kadindi on birinci.
Hos, olmasin da ne yapsin?
Bir zalimin yaninda gündelikçi;
Adi Luksandra
Gece odama gelir,
Sabaha kadar kalir.
Konyak içer, sarhos olur,
Sabahi da, isbasi yapardi safakla....

Gelelim sonuncuya.
Ona baglandigim kadar
Hiçbirine baglanmadim.
Sade kadin degil, insan.
Ne kibarlik budalasi,
Ne malda, mülkte gözü var.
Esit olsak, der,
Hür olsak, der.
Insanlari sevmesini de bilir,
Yasamayi sevdigi kadar.
-Orhan Veli Kanık

Show more...
2 years ago
3 minutes 57 seconds

Şiir Sever
Nazım Hikmet - Ben Senden Önce Ölmek İsterim
Bencillik mi yoksa fedakarlık mıdır önce ölmeyi istemek? Duygu dolu, aşk dolu işte o şiir:    Ben senden önce ölmek isterim. Gidenin arkasından gelen gideni bulacak mı zannediyorsun? Ben zannetmiyorum bunu. Iyisi mi,beni yaktırırsın, odanda ocağın üstüne korsun içinde bir kavanozun. Kavanoz camdan olsun, şeffaf, beyaz camdan olsun ki içinde beni gorebilesin Fedakarliğimi anlıyorsun vazgeçtim toprak olmaktan, vazgeçtim çiçek olmaktan senin yanında kalabilmek için. Ve toz oluyorum yaşiyorum yanında senin. Sonra, sen de ölünce kavanozuma gelirsin. Ve orada beraber yaşarız külümün içinde külün ta ki bir savruk gelin yahut vefasız bir torun bizi ordan atana kadar... Ama biz o zamana kadar o kadar karışacağız ki birbirimize, atıldığımız çöplükte bile zerrelerimiz yan yana düşecek. Toprağa beraber dalacagız. Ve bir gün yabani bir çiçek bu toprak parçasndan nemlenip filizlenirse sapında muhakkak iki çiçek açacak : biri sen biri de ben. Ben daha ölümü düşünmüyorum. Ben daha bir çocuk doğuracağım Hayat taşıyor içimden. Kaynıyor kanım. Yaşayacağım, ama ,çok, pek çok, ama sen de beraber. Ama ölüm de korkutmuyor beni. Yalnız pek sevimsiz buluyorum bizim cenaze şeklini. Ben ölünceye kadar da Bu düzelir herhalde. Hapisten çıkmak ihtimalin var mı bugünlerde? İçimden bir şey : belki diyor. -Nazım Hikmet Ran
Show more...
2 years ago
2 minutes 21 seconds

Şiir Sever
Ahmed Arif - Hasretinden Prangalar Eskittim

Karşılıksız bekleyişin prangaları dahi eskietecek kadar yoğun bir özlemi Ahmed Arif şu satırlarla dile getiriyor:

Seni, anlatabilmek seni. 

İyi çocuklara, kahramanlara. 

Seni anlatabilmek seni, 

Namussuza, halden bilmeze, 

Kahpe yalana.  

Ard-arda kaç zemheri, 

Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu. 

Dışarda gürül-gürül akan bir dünya... 

Bir ben uyumadım, Kaç leylim bahar, 

Hasretinden prangalar eskittim. 

Saçlarına kan gülleri takayım,

 Bir o yana Bir bu yana...  

Seni bağırabilsem seni, 

Dipsiz kuyulara, Akan yıldıza, 

Bir kibrit çöpüne varana, 

Okyanusun en ıssız dalgasına 

Düşmüş bir kibrit çöpüne.  

Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin, 

Yitirmiş öpücükleri, 

Payı yok, apansız inen akşamdan, 

Bir kadeh, bir cigara, dalıp gidene, 

Seni anlatabilsem seni... 

Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır 

Üşüyorum, kapama gözlerini... 

-Ahmed Arif

Show more...
2 years ago
2 minutes 2 seconds

Şiir Sever
Edip Cansever - Masa Da Masaymış Ha

Hayatınızın belli döneminde hislere tercüman olan ve bazen şiirdeki masa gibi hissetmenize sebep olan işte o şiir: Masa da masaymış ha!

Adam yaşama sevinci içinde 

Masaya anahtarlarını koydu 

Bakır kâseye çiçekleri koydu 

Sütünü yumurtasını koydu 

Pencereden gelen ışığı koydu 

Bisiklet sesini çıkrık sesini 

Ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu 

Adam masaya 

Aklında olup bitenleri koydu 

Ne yapmak istiyordu hayatta 

İşte onu koydu 

Kimi seviyordu kimi sevmiyordu 

Adam masaya onları da koydu 

Üç kere üç dokuz ederdi 

Adam koydu masaya dokuzu 

Pencere yanındaydı gökyüzü yanında

Uzandı masaya sonsuzu koydu 

Bir bira içmek istiyordu kaç gündür 

Masaya biranın dökülüşünü koydu 

Uykusunu koydu uyanıklığını koydu 

Tokluğunu açlığını koydu. 

Masa da masaymış ha 

Bana mısın demedi bu kadar yüke

Bir iki sallandı durdu 

Adam ha babam koyuyordu.

-Edip Cansever 

Show more...
3 years ago
1 minute 30 seconds

Şiir Sever
Özdemir Asaf - Ben Değildim

Bir yerlerde yabancılık bile çekmeden içinize işleyen bir Özdemir Asaf şiiri sizinle: 

BEN DEĞİLDİM

Bir aksam-üstü pencerenden bakıyordun 

Ağır ağır, yollara inen karanlığa. 

Bana benzeyen biri geçti evinin önünden. 

Kalbin başladı hızlı hızlı çarpmaya.. 

O geçen ben değildim.  

Bir gece, yatağında uyuyordun.. 

Uyanıverdin birden, sessiz dünyaya.

Bir rüyanın parçasıydı gözlerini açan, 

Ve karanlıklar içindeydi odan... 

Seni gören ben değildim.  

Ben çok uzaktaydım o zaman, 

Gözlerin kavuştu ağlamaya, sebebsiz ağlamaya. 

Artık beni düşünmeye başladığından 

Bıraktın kendini aşk içinde yaşamaya.. 

Bunu bilen ben değildim.   

Bir kitap okuyordun dalgın.. 

İçinde insanlar seviyor, ya da ölüyorlardı. 

Genç bir adamı öldürdüler romanda. 

Korktun, bütün yininle ağlamaya başladın.. 

O ölen ben değildim.. 

-Özdemir Asaf  


Show more...
3 years ago
2 minutes 18 seconds

Şiir Sever
Melih Cevdet Anday - Çok Güzel Şey

Gelecek güzel günlere inananlara ilaç gibi gelen işte bir Melih Cevdet şiiri...  

Yaşamak güzel şey doğrusu 

Üstelik hava da güzelse 

Hele gücün kuvvetin yerindeyse 

Elin ekmek tutmuşsa bir de 

Hele tertemizse gönlün 

Hele kar gibiyse alnın 

Yani kendinden korkmuyorsan 

Kimseden korkmuyorsan dünyada

Dostuna güveniyorsan 

İyi günler bekliyorsan hele 

İyi günlere inanıyorsan 

Üstelik hava da güzelse 

Yaşamak güzel şey 

Çok güzel şey doğrusu. 

-Melih Cevdet Anday  


Show more...
3 years ago
1 minute 1 second

Şiir Sever
Can Yücel - Buluşmak Üzere

Kavuşmanın beklenmedik bir halini anlatan işte bu şiir:

BULUŞMAK ÜZERE

Diyelim yağmura tutuldun bir gün 

Bardaktan boşanırcasına yağıyor mübarek 

Öbür yanda güneş kendi keyfinde 

Ne de olsa yaz yağmuru

Pırıl pırıl düşüyor damlalar 

Eteklerin uça uça bir koşudur kopardın 

Dar attın kendini karşı evin sundurmasına

İşte o evin kapısında bulacaksın beni  

Diyelim için çekti bir sabah vakti 

Erkenceden denize gireyim dedin 

Kulaç attıkça sen 

Patiska çarşaflar gibi yırtılıyor su ortadan

 Ege denizi bu efendi deniz 

Seslenmiyor 

Derken bi de dibe dalayım diyorsun

İçine doğdu belki de

İşte çil çil koşuşan balıklar 

Lapinalar gümüşler var ya 

Eylim eylim salınan yosunlar 

Onların arasında bulacaksın beni  

Diyelim sapına kadar şair bir herif çıkmış ortaya 

Çakmak çakmak gözleri

Meydan ya Taksim ya Beyazıt meydanı 

Herkes orda sen de ordasın 

Herif bizden söz ediyor bu ülkenin çocuklarından 

Yürüyelim arkadaşlar diyor yürüyelim 

Özgürlüğe mutluluğa doğru 

Her işin başında sevgi diyor 

Gözlerin yağmurdan sonra yaprakların yeşili 

Bi de başını çeviriyorsun ki 

Yanında ben varım 

-Can Yücel 

Show more...
3 years ago
2 minutes 33 seconds

Şiir Sever
Birhan Keskin - İz Şiiri

Şiirlerinin hemen hepsinde kendinizi bulduğunuz şair: Birhan Keskin.  Ve onun İz şiiri:

Acıyla geçtiğim yoldan geçiyorsun
izlerime rastlıyorsun, bıraktıklarıma,
orada o yolda çekmiştim ruhumu patlatan fitili
benden savrulan parçalar kurusa da,
izleri var hala yolun kenarında.

İzini sür yolun, acının ormanı büyütür insanı
vakit geniştir, ufuk sandığından daha yakın
acıyla geçtiğim yoldan geçiyorsun,
ustası olacaksın içine gerdiğin tellerin
hangi sızıyla titrer içinde, hangi sesle
büyük bir aşk, hangi sesle ölür, bileceksin.

Ne zamandı bilmiyorum. yaşadıklarından sana
kalan tortu, seni olduğun yere çakan, olduğun
yerde fırtına koparan korku. kendi sarmalında
döndün, döndün, sanma ki daha dönmeyeceksin
kalsan da bir yer için, aslında hep gidiyorsun.

Şimdi, acının ormanından geçiyorsun
her şey bir daha kanasa da
ne geçtiğin yola ne sana dokunabilirim ben
geç meleğim, senin de şarkıların olsun
içindeki telleri titreten.  

-Birhan Keskin  

Show more...
3 years ago
2 minutes 13 seconds

Şiir Sever
Edip Cansever - Yerçekimli Karanfil

Buram buram rakı kokan ve belki de İkinci Yeni'nin en iyi şiirlerinden olan bu şiirde Edip Cansever, aşkın doğasını muazzam bir şekilde özetlemekte.  

Biliyor musun az az yaşıyorsun içimde  

Oysaki seninle güzel olmak var  

Örneğin rakı içiyoruz, içimize bir karanfil düşüyor gibi  

Bir ağaç işliyor tıkır tıkır yanımızda  

Midemdi aklımdı şu kadarcık kalıyor.  

Sen karanfile eğilimlisin, alıp sana veriyorum işte  

Sen de bir başkasına veriyorsun daha güzel  

O başkası yok mu bir yanındakine veriyor  

Derken karanfil elden ele.  

Görüyorsun ya bir sevdayı büyütüyoruz seninle  

Sana değiniyorum, sana ısınıyorum, bu o değil  

Bak nasıl, beyaza keser gibisine yedi renk  

Birleşiyoruz sessizce.  

-Edip Cansever

Show more...
3 years ago
1 minute 7 seconds

Şiir Sever
Can Yücel - Eğer
Yapılmış en güzel "aşk" tariflerinden birini bu şiiri ile Can Yücel şöyle tarif ediyor: O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler, arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer. utanılacak bir şey değildir ağlamak, yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer… belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla, öylesine derince bakmasalardı eğer… çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de, kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer… düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman meydan savaşlarında korkular aşkı ağır yaralamasaydı eğer… rengi bile solardı düşlerdeki saçların zamanla, tanımsız kokuları yastıklara yapışıp kalmasaydı eğer… uykusuzluklar yıkıp geçmezdi kısacık kestirmelerin ardından, dokunulası ipek ten bir o kadar uzakta olmasaydı eğer… gerçekten boynunu bükmezdi papatyalar, ihanetinden de onlar payını almasaydı eğer… ıssızlığa teslim olmazdı sahiller, kendi belirsiz sahillerinde amaçsız gezintilerle avunmaya kalkmamış olsaydın eğer… sen gittikten sonra yalnız kalacağım yalnız kalmaktan korkmuyorum da, ya canım ellerini tutmak isterse? evet sevgili, kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu, kim uzanmak isterdi ince parmaklarına, mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık etmiş olmasalardı eğer… - Can Yücel
Show more...
3 years ago
3 minutes 11 seconds

Şiir Sever
Aziz Nesin - Sen Söylemeden de Biliyorum
Koşulsuz, çıkarsız ve beklentisiz sevmek ancak bu kadar güzel dile getirilirdi. Aziz Nesin'den "Sen Söylemesen de Bilirim." Seziyorum ki kaçacaksın.. Yalvaramam koşamam Ama sesini bırak bende Biliyorum ki kopacaksın Tutamam saçlarından Ama kokunu bırak bende Anlıyorum ki ayrılacaksın Cok yıkkınım yıkılamam Ama rengini bırak bende Duyumsuyorum ki yiteceksin En büyük acım olacak Ama ısını bırak bende Ayrımsıyorum ki unutacaksın Acı kurşun bir okyanus Ama tadını bırak bende Nasıl olsa gideceksin Hakkım yok durdurmaya Ama kendini bırak bende - Aziz Nesin (Bütün Şiirleri 1, s. 36.)
Show more...
3 years ago
2 minutes 13 seconds

Şiir Sever
Bedri Rahmi Eyüboğlu - Çakıl

Çakıl gibi soğuk bir taştan mükemmel sıcaklıkta bir aşk, özlem şiiridir Çakıl...

Seni düşünürken

Bir çakıl taşı ısınır içimde

Bir kuş gelir yüreğimin ucuna konar

Bir gelincik açılır ansızın

Bir gelincik sinsi sinsi kanar

Seni düşünürken

Bir erik ağacı tepeden tırnağa donanır

Deliler gibi dönmeğe başlar

Döndükçe yumak yumak çözülür

Çözüldükçe ufalır küçülür

Çekirdeği henüz süt bağlamış

Masmavi bir erik kesilir ağzımda

Dokundukça yanar dudaklarım

Seni düşünürken

Bir çakıl taşı ısınır içimde.

- Bedri Rahmi Eyüboğlu (Dol Karabakır Dol, s. 173)

Show more...
3 years ago
1 minute 30 seconds

Şiir Sever
Ümit Yaşar Oğuzcan - Her Gün Seninle
Her gün seninle şiiri, haz veren romantiklik, duygusallıkla ve melankoliyle; duygu beslenilene karşı iç dökülen Ümit Yaşar Oğuzcan şiiridir. -Her Gün Seninle- Güzel olan Her günü seninle tekrar tekrar yaşamak Erimek yarını olmayan zamanlarda Durdurmak bir yerde bütün saatleri Bütün kuralları kırıp parçalamak Sonra varmak o yerlere Mevsimlere dur demek Kar yağarken çiçek açtırmak ağaçlara Güneşi bir akşam saatinde tutup bırakmamak Sonra doldurmak ay ışığını kadehlere Delicesine içmek Ve unutabilmek her şeyi ansızın Sevmek seni en yücesiyle sevgilerin Birlikte geçmiş, gelecek bütün çağları aşmak Güzel olan Sevmek seni Tanrılar gibi Seninle Tanrılaşmak... Bir gün bu akan sele dur diyeceğim, göreceksin Ne bu şehir kalacak Ne bu duygusuz sürü Bu korkunç kalabalık Her vapur seni getirecek bana Bütün istasyonlarda seni bekleyeceğim Kapılar sana açılacak Senin için söylenecek şarkılar Şiirler senin için yazılacak Her evde bir resmin Her meydanda bir heykelin olacak Ve sen kimi gün bir rüzgar gibi Kimi gün denizler gibi, bulutlar gibi Kopup ötelerden, ötelerden Yalnız bana geleceksin Bir gün bu akan sele dur diyeceğim göreceksin. Ben eskimeyen tek güzelliği sende gördüm Sende buldum erişilmez hazları Yanında sıyrıldım korkulardan, yalanlardan Duyguların en ölmezini sende duydum Susuzluğum dudaklarında dindi Yalnızlığım ellerinde Çoğu gün unuttum açlığımı Sende doydum... İlk defa seninle bütünlendim, anlıyor musun Anladım yaşadığımı her nefes alışta Seninle geçtim bütün zamanlardan Seninle var oldum Eridim seninle bir sonsuz çalkanışta. Boynunda bir yer vardır, ben bilirim Ne zaman oradan öpsem, Değişir gözlerinin rengi Yanar dudakların, terler avuçların Dökülür kapkara aydınlık gibi Omuzlarına saçların Gitgide artar kalbinin vuruşları Bir musiki halinde dünyamı doldurur Ansızın bütün sesler kesilir Zaman durur Bir baş dönmesi başlar o en yükseklerde Her gün seninle yeniden var oluruz Eriyip kaybolduğumuz yerde... Sesini duymadığım gün Yaşanmış değil Açan çiçek değil Öten kuş değil Yüzünü görmediğim gün İçimde yıldızlar sönük Güneşler güneş değil Seni sevmediğim gün Seni anmadığım gün Olacak iş değil... Her günüm seninle geçsin O güneşe en yakın Kimsenin varamayacağı bir dağ başında Uçsuz bucaksız uzak denizlerde İnsan ayağı değmemiş ormanlarda Uzaklarda, en uzaklarda O gemilerin uğramadığı limanlarda Işığım ol, alınyazım ol benim Vatanım ol, evim ol Yeter ki bir ömür boyu benim ol Her günüm seninle geçsin... -Ümit Yaşar Oğuzcan
Show more...
4 years ago
4 minutes 44 seconds

Şiir Sever
Nazım Hikmet - Ne Güzel Şey Hatırlamak Seni

Biraz üzmekle beraber, insana bir parça ümit vermeyi de unutmaz bu şiir. İçten etkileyen Nazım Hikmet şiirlerinden,
Ne güzel şey hatırlamak seni...
 


Ne güzel şey hatırlamak seni:
ölüm ve zafer haberleri içinden,
hapiste
ve yaşım kırkı geçmiş iken...
 
Ne güzel şey hatırlamak seni:
bir mavi kumaşın üstünde unutulmuş olan elin
ve saçlarında
vakur yumuşaklığı canımın içi İstanbul toprağının...
İçimde ikinci bir insan gibidir
seni sevmek saadeti...
Parmakların ucunda kalan kokusu sarduya yaprağının,
güneşli bir rahatlık
ve etin daveti:
kıpkızıl çizgilerle bölünmüş
sıcak koyu bir karanlık...

Ne güzel şey hatırlamak seni,
yazamak sana dair,
hapiste sırt üstü yatıp seni düşünmek:
filanca gün, falanca yerde söylediğin söz,
kendisi değil
edasındaki dünya...

Ne güzel şey hatırlamak seni.
Sana tahtadan birşeyler oymalıyım yine:
bir çekmece
bir yüzük,
ve üç metre kadar ince ipekli dokumalıyım.
Ve hemen
fırlayarak yerimden  
penceremde demirlere yapışarak
hürriyetin sütbeyaz maviliğine
sana yazdıklarımı bağıra bağıra okumalıyım...

Ne güzel şey hatırlamak seni:
ölüm ve zafer haberleri içinde,
hapiste
ve yaşım kırkı geçmiş iken...

-Nazım Hikmet

Show more...
4 years ago
2 minutes 46 seconds

Şiir Sever
Nazım Hikmet - Tahirle Zühre Meselesi

Tahirle Zühre Meselesi şiiri, acı gerçekleri çok açık şekilde anlatan ve anonim bir halk hikayesine atıfta bulunan Nazım şiiridir. 

Şiirin Sözleri

ahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil,
bütün iş Tahirle Zühre olabilmekte
yani yürekte.

Meselâ bir barikatta dövüşerek
meselâ kuzey kutbunu keşfe giderken
meselâ denerken damarlarında bir serumu
                            ölmek ayıp olur mu?
 
Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.

Seversin dünyayı doludizgin
ama o bunun farkında değildir
ayrılmak istemezsin dünyadan
ama o senden ayrılacak
yani sen elmayı seviyorsun diye
elmanın da seni sevmesi şart mı?
Yani Tahiri Zühre sevmeseydi artık
yahut hiç sevmeseydi
Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden?
 
Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil. 

Show more...
4 years ago
2 minutes 44 seconds

Şiir Sever
Türk Edebiyatı'nın eşsiz ve can alıcı şiirlerinin hayat bulduğu o podcast...