
Bu bölümde “bencillik” kavramına biraz daha yakından bakıyoruz.
Gerçekten bencil miyiz, yoksa sadece kendimizi korumayı mı öğreniyoruz?
Bir başkasına “bencil” derken, aslında onun kendi sınırlarını çizmesine mi kızıyoruz?
Yoksa biz kendi ihtiyaçlarımızı erteledikçe, sessiz bir bencilliğe mi dönüşüyoruz?
Bu bölümde, “ben” demenin suç olmadığını, ama “sadece ben” demenin nereye kadar gidebileceğini konuşuyoruz.
Kendi payımıza düşen sorumlulukları, suçluluk duygusunu ve başkalarının beklentileriyle kurduğumuz o ince dengeyi birlikte sorguluyoruz.
Belki sonunda fark edeceğiz…
Bencillik sandığımız şey, bazen sadece kendine biraz daha iyi davranmaktır.