
Abartılı düğünlerden, tüketim çılgınlıklarına kadar hayat büyük bir sahne. Absürt tiyatro devam ediyor; meşguliyet, gösteriş ve kabulleniş. Peki biz gerçekten kendi rolümüzü seçiyor muyuz? Yoksa sadece başkasının yazdığı oyunda figüranlığa devam mı ediyoruz?