Home
Categories
EXPLORE
Education
Society & Culture
News
Leisure
Business
True Crime
Comedy
About Us
Contact Us
Copyright
© 2024 PodJoint
Loading...
0:00 / 0:00
Podjoint Logo
VN
Sign in

or

Don't have an account?
Sign up
Forgot password
https://is1-ssl.mzstatic.com/image/thumb/Podcasts221/v4/f0/ea/55/f0ea55c6-9e14-cf3e-c33f-e235c8702b9d/mza_13522536331035012189.jpg/600x600bb.jpg
Türkiye'de Dijital Pazarlama
Faruk Toprak
52 episodes
3 days ago
Merhaba ben Faruk Toprak. Bu podcast kanalımda dijital pazarlamaya dair tüm yenilikleri sizlerle paylaşıyorum. İşletmeler için marka bilinirliğini geliştirme, satışları artırma, müşteri ilişkilerini başarılı yönetme, reklamlarda ki dönüşüm oranlarını artırma, web sitesi ve mobil uygulama optimizasyonları, sosyal medya pazarlama stratejileri ve yeni yapay zeka pazarlama trendleri vb. konulara değinip bir işletmenin pazarlama konusunda dikkat etmesi gereken tüm konuları paylaşıyorum. Podcastimle ilgili öneri ve reklam için faruk@joykek.com veya @frktprk Instagram'dan bana ulaşabilirsin.
Show more...
Marketing
Business
RSS
All content for Türkiye'de Dijital Pazarlama is the property of Faruk Toprak and is served directly from their servers with no modification, redirects, or rehosting. The podcast is not affiliated with or endorsed by Podjoint in any way.
Merhaba ben Faruk Toprak. Bu podcast kanalımda dijital pazarlamaya dair tüm yenilikleri sizlerle paylaşıyorum. İşletmeler için marka bilinirliğini geliştirme, satışları artırma, müşteri ilişkilerini başarılı yönetme, reklamlarda ki dönüşüm oranlarını artırma, web sitesi ve mobil uygulama optimizasyonları, sosyal medya pazarlama stratejileri ve yeni yapay zeka pazarlama trendleri vb. konulara değinip bir işletmenin pazarlama konusunda dikkat etmesi gereken tüm konuları paylaşıyorum. Podcastimle ilgili öneri ve reklam için faruk@joykek.com veya @frktprk Instagram'dan bana ulaşabilirsin.
Show more...
Marketing
Business
Episodes (20/52)
Türkiye'de Dijital Pazarlama
Espressolab Neden Hedef Oldu? Kriz Anında Markanı Nasıl Korursun?

Türkiye’de Dijital Pazarlama podcast’inin bu bölümünde, son dönemde ülkemizde gündemi meşgul eden önemli bir konuyu ele alıyoruz: Espressolab’e yönelik boykot ve bu tür krizlerin markalar üzerindeki etkileri. Bu bölümde, boykotun arka planını, markanın tepkisini, yaşanan gelişmeleri ve genel olarak markaların kriz anlarında nasıl bir yol izlemeleri gerektiğini detaylı bir şekilde inceliyoruz.


Espressolab Boykotunun Arka Planı


Mart 2025’te, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından, siyasi arenada tansiyon yükseldi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, bazı firmalara yönelik boykot çağrısında bulundu ve bu çağrıda Espressolab de hedef alınan markalar arasında yer aldı. Özel, konuşmasında, “Kahvenin her türlüsünü severim… Türk kahvesi, filtre kahve hepsini severim. Hangisini içerseniz için ama bunu sakın Espressolab’den içmeyin!” ifadelerini kullandı.


Espressolab’in Tepkisi ve Açıklaması


Boykot çağrısının ardından Espressolab, bir açıklama yaparak neden boykot edildiklerini anlamadıklarını belirtti. Şirket, 2014 yılında bir üniversitenin içinde doğduklarını, herhangi bir siyasi bağlantıya sahip olmadıklarını ve devlet desteği ya da teşviki almadan 15 ülkede faaliyet gösteren bir marka haline geldiklerini ifade etti. Ayrıca, markalarının ardında görünmeyen ortaklar veya gizli destekçilerin olmadığını vurguladılar. 


Boykotun Markaya Etkisi


Boykotların markalar üzerindeki etkisi, tüketicilerin tepkisinin büyüklüğüne ve medyanın ilgisine bağlı olarak değişebilir. Espressolab özelinde, boykotun finansal etkilerine dair net veriler mevcut değildir. Ancak, sosyal medyada ve basında geniş yankı bulduğu göz önüne alındığında, markanın itibarına yönelik olumsuz etkiler yaşanmış olabilir. Örneğin, Ekşi Sözlük’te kullanıcılar, bazı şubelerin boş olduğunu ve müşteri sayısında düşüş yaşandığını belirtmiştir. 


Markalar Boykot Durumunda Nasıl Hareket Etmeli?


Bir markanın boykotla karşılaşması durumunda izleyebileceği stratejiler şunlardır:

1. Şeffaf ve Hızlı İletişim: Marka, boykotun nedenlerini anlamaya çalışmalı ve kamuoyuna şeffaf bir şekilde açıklamalıdır. Hızlı ve doğru bilgi akışı, spekülasyonların önüne geçer.

2. Tüketici Geri Bildirimlerini Dikkate Alma: Tüketicilerin endişelerini dinlemek ve onların değerlerine saygı göstermek, markanın güvenilirliğini artırır.

3. Sosyal Sorumluluk Projeleri: Toplumsal konulara duyarlılık gösteren projeler geliştirmek, markanın olumlu algısını güçlendirebilir.

4. Kriz İletişimi Planı: Olası kriz durumlarına karşı önceden hazırlıklı olmak, markanın hızlı ve etkili bir şekilde tepki vermesini sağlar.

5. Bağımsız Denetimler ve Sertifikalar: Ürün ve hizmetlerin belirli standartlara uygun olduğunu gösteren bağımsız sertifikalar, tüketicilerin güvenini kazanabilir.


Espressolab’in Kuruluş Hikayesi ve Genel Bilgiler


Espressolab, 2014 yılında Esat Kocadağ tarafından İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde ilk mağazasını açarak faaliyetlerine başlamıştır. Kocadağ ailesinin bir girişimi olan marka, Türkiye ve yurt dışında hızla büyüyerek 15 ülkede 360 mağazaya ulaşmıştır. Mağazalarının %93’ü franchise modeliyle işletilmektedir. Çalışan sayısına dair kesin bir bilgi bulunmamakla birlikte, geniş mağaza ağı göz önüne alındığında binlerce kişiye istihdam sağladığı tahmin edilmektedir.


Sonuç


Espressolab’e yönelik boykot, markaların toplumsal ve siyasi olaylar karşısında nasıl konumlandıklarının ve iletişim stratejilerinin önemini bir kez daha göstermektedir. Markaların, tüketicilerle olan ilişkilerinde şeffaf, duyarlı ve proaktif bir yaklaşım sergilemeleri, olası krizlerin etkilerini minimize etmek açısından kritik öneme sahiptir.


Bu bölümümüzde, Espressolab boykotu üzerinden markaların kriz yönetimi stratejilerini detaylı bir şekilde ele aldık. Umarız bu bilgiler, markaların benzer durumlarla karşılaştığında nasıl hareket etmeleri gerektiği konusunda faydalı olmuştur.

Show more...
2 days ago
13 minutes 18 seconds

Türkiye'de Dijital Pazarlama
Make.com ile Akıllı Otomasyon: 10 Kat Daha Verimli Çalışmanın Sırrı!

Dijital dünyada her şey giderek daha fazla otomatikleşiyor. Günde onlarca, belki de yüzlerce tekrar eden iş yapıyoruz. Peki ya bunları yapay zeka destekli bir sistemle otomatize etsek? İşte tam bu noktada Make.com ve AI Agent uygulamaları devreye giriyor! Bu bölümde, Make.com'un ne olduğunu, AI Agent sistemleri ile neler yapabileceğimizi ve bu teknolojileri kendi işimizde nasıl kullanabileceğimizi konuşacaktız.


Make.com Nedir ve Ne Sunar? 

Make.com, kod yazmadan otomasyon senaryoları oluşturmanıza olanak tanıyan, Zapier'e alternatif ama daha esnek ve güclü bir otomasyon aracıdır. API entegrasyonları, çok adımlı iş akışları ve yapay zeka destekli otomasyonlarla, hem bireysel hem de kurumsal seviyede verimliliği inanılmaz ölçülerde artırabilir.


AI Agent Nedir? 

AI Agent, yapay zeka destekli sistemlerin belirli görevleri kendi başına yüretmesini sağlayan bir yaklaşımdır. Yani, AI destekli bir otomasyon sisteminiz olduğunda, belirli çıktılar doğrultusunda kendi kararlarını alabilen, eyleme geçebilen bir "ajans" oluşturmuş oluyorsunuz.


Make.com ve AI Agent Kullanarak Hangi Otomasyonlar Kurulabilir?

  • E-Ticaret Otomasyonları: Shopify, WooCommerce ya da Trendyol gibi platformların sipariş sistemlerini AI ile otomatize etmek. Stok bildirimleri, iade süreçleri ve kargo takibi gibi işleri AI destekli botlara bırakabilirsiniz.

  • Müşteri Hizmetleri Otomasyonu: Kommo CRM veya HubSpot gibi platformlarla entegre çalışan AI destekli sohbet botlarınız, destek taleplerini otomatik olarak işlemler.

  • Sosyal Medya Pazarlama: Instagram, Facebook, LinkedIn veya Twitter'da paylaşımları belirli zamanlarda yapacak ve kullanıcı etkileşimlerini analiz edecek AI sistemleri oluşturabilirsiniz.

  • E-Posta ve Bülten Otomasyonu: AI destekli segmentasyon ile doğru kitleye, doğru zamanda e-posta gönderimini sağlayabilirsiniz. "Açılma oranı yüksek olan kullanıcıları tespit et, onlara özel bir teklif gönder" gibi bir sistem düşünebilirsiniz.

  • Muhasebe ve Fatura Takibi: Satış yaptığınızda, AI sistemleri otomatik olarak fatura oluşturup müşteriye gönderebilir.

  • Veri Analizi ve Raporlama: İşletmenizin her alanından veri toplayarak görsel ve anlamlı raporlar oluşturan sistemler kurabilirsiniz.

  • Shopify'da AI Destekli Otomasyonlar: Shopify'da stok takibi, fiyat optimizasyonu, terk edilen sepetlerin otomatik takibi, AI destekli kişisel öneri sistemleri gibi gelişmiş otomasyonlar kurabilirsiniz. AI, hangi ürünlerin daha fazla satılacağını tahmin ederek dinamik fiyatlama yapabilir ve en iyi satış stratejilerini belirleyebilir.


Bu Otomasyonlar Nasıl Kurulur?

  • İlk olarak, Make.com’a kaydolup hangi platformları entegre etmek istediğinize karar verin.

  • Ardından, yapay zeka entegrasyonlarının nasıl çalıştığını anlayın. OpenAI gibi modellerle doğru entegrasyonu kurun.

  • Otomasyon akışlarını test edin ve gerekirse optimize edin.

  • Uzun vadede AI'nin öğrenmesini sağlamak için belirli dönemlerde performans analizleri yapın.


AI ve Otomasyonun Geleceği 

Otomasyon, şu an geldiği noktada sadece "süreci hızlandıran" bir çözüm değil, aynı zamanda stratejik kararları otomatize eden bir sisteme dönüşüyor. Yapay zeka ajanslarının giderek daha fazla sektöre yayılmasıyla, insan müdahalesini minimuma indiren çözümler hayatımızın bir parçası olacak.


Bugün sizlere AI destekli otomasyonların neler yapabileceğini anlattım. Artık bu teknolojiyi kullanarak işlerinizi daha verimli hale getirebilirsiniz! Siz de Make.com’u deneyerek kendi AI Agent'larınızı oluşturmaya başlayabilirsiniz. Podcastimi beğendiyseniz, Spotify’da takip etmeyi unutmayın! Bir sonraki bölüme kadar görüşmek üzere!

Show more...
1 week ago
14 minutes 51 seconds

Türkiye'de Dijital Pazarlama
Facebook Reklamlarında CPA’yı %50 Düşürmenin Şok Edici Yolu!

Facebook veya Instagram reklamları veriyorsanız, CPA'nızın (Edinme Başına Maliyet) ne kadar olduğunu hiç kontrol ettiniz mi? Eğer etmediyseniz, bu yazı tam size göre! Bugün sizlere Facebook reklamlarında CPA'yı nasıl %50 oranında düşürebileceğinizi anlatacağım.

CPA (Cost Per Acquisition), yani edinme başına maliyet, bir işletmenin her yeni müşteri veya dönüşüm için ödediği tutardır. Bazı işletmeler bunu CAC (Customer Acquisition Cost) olarak da adlandırır ve sadece yeni müşteri edinme maliyetine odaklanır. CPA'yı düşürmek, daha az maliyetle daha fazla müşteri kazanmak anlamına gelir ve dijital reklamcılıkta büyük bir avantaj sağlar.

Bu yazıda CPA'yı düşürmenin en etkili 5 yolunu anlatacağım. Uygulamalı olarak denediğimiz bu stratejilerle ortalama %50’ye varan düşüşler elde ettik. İşte detaylar:

1. Doğru Hedef Kitleyi Seçerek Gereksiz Harcamaları Azaltın

Reklamınızın yanlış kişilere gösterilmesi, gereksiz harcamalara ve düşük dönüşüm oranlarına neden olur. Bunu önlemek için hedef kitlenizi doğru şekilde belirlemeniz gerekir:

  • Geniş kitleler yerine Lookalike (Benzer) Audiences kullanın. Sitenizi ziyaret eden, ürün görüntüleyen veya satın alma gerçekleştiren kişilere dayalı benzer kitleler oluşturun.

  • Remarketing (Yeniden Pazarlama) stratejileri kullanın. Özellikle sepete ekleyip satın almayan kullanıcılara yönelik reklamlarla dönüşüm oranlarını artırabilirsiniz.

    • Advantage+ Audiences özelliğinden yararlanın. Facebook’un akıllı hedefleme sistemini kullanarak daha düşük maliyetle daha iyi dönüşümler elde edebilirsiniz.


    2. Reklam Yaratıcılığını (Creative) Test Etmeden Harcama Yapmayın

    Reklamlarınızın görselleri ve videoları, CPA’nızı doğrudan etkileyen en önemli faktörlerden biridir. İşte yaratıcılarınızı test ederken dikkat etmeniz gerekenler:

    • En az 3-5 farklı reklam kreatifi (görsel veya video) test edin. Tek bir görsele veya videoya bağımlı kalmayın.

    • En iyi performans gösteren kreatifleri belirleyin ve bütçeyi onlara yönlendirin.

    • Carousel Ads, Video Ads ve Story Ads gibi formatları kullanın. Farklı formatlarla kullanıcı deneyimini geliştirin.

    • Reklam yerleşimlerini geniş tutun. Facebook’un otomatik yerleşim ayarlarını (Advantage+ Placements) kullanarak reklamlarınızın daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlayabilirsiniz.

    3. Düşük Bütçeyle Maksimum Sonuç Almak İçin Kampanya Optimizasyonu

    Daha az bütçeyle daha fazla dönüşüm almak için doğru kampanya yapılandırması yapmalısınız:

    • CBO (Campaign Budget Optimization) kullanın. Kampanya bütçenizi, reklam gruplarınızın performansına göre Facebook'un otomatik olarak yönetmesine izin verin.

    • Günlük bütçe mi yoksa ömür boyu bütçe mi kullanacağınıza karar verin. Kısa vadeli testlerde günlük bütçe, uzun vadeli kampanyalarda ise ömür boyu bütçe daha iyi çalışabilir.

    • Yüksek CPA'li kampanyaları optimize edin veya yeni bir kampanya oluşturun. Bazen kötü performans gösteren kampanyaları optimize etmek yerine sıfırdan yeni bir kampanya açmak daha iyi sonuç verir.

    4. Reklam Metinleri ve Görsellerde Satın Almaya Teşvik Eden Taktikler Kullanın

    Daha etkili reklam metinleri ve görsellerle CPA’nızı düşürebilirsiniz:

    • Aciliyet ve sınırlı stok stratejileri kullanın. “Sadece bugün için geçerli!”, “Son 10 ürün kaldı!” gibi ifadelerle kullanıcıları harekete geçirin.

    • Güçlü bir CTA (Call To Action) belirleyin. “Hemen Satın Al”, “Fırsatı Kaçırma” gibi dönüşüm oranını artıran ifadeler kullanın.

    • Metin ve görsellerde kullanıcıyı yönlendirin. CTA’ları sadece butonlarda değil, doğrudan görsellerin ve videoların üzerinde de kullanın.

    5. Facebook Pixel ve Event Tracking’i Optimize Edin

    Facebook Pixel, reklamlarınızın başarısını ölçmek için kritik bir araçtır. Ancak yanlış yapılandırıldığında CPA’nızın gereksiz yere yükselmesine neden olabilir. İşte dikkat etmeniz gerekenler:

    • Facebook Pixel’in doğru çalıştığını kontrol edin. 

    • Event Prioritization ayarlarını doğru yapın. 

    • Pixel verilerini kullanarak yapay zeka destekli optimizasyon yapın. 

    Daha fazla içerik için beni Instagram'da takip etmeyi unutmayın @frktprk .

  • Show more...
    2 weeks ago
    16 minutes 27 seconds

    Türkiye'de Dijital Pazarlama
    B2B Satışları Patlatan Reklam Stratejileri

    B2B satışlarınızı artırmak, doğru reklam kanallarını kullanarak karar vericilere ulaşmak ve dijital pazarlama stratejilerinizden en iyi verimi almak ister misiniz? Bu rehberde, B2B için en etkili reklam stratejilerini ve pazarlama tekniklerini detaylıca inceleyeceğiz.

    1. En Etkili B2B Reklam ve Pazarlama Kanalları

    B2B pazarlamada başarıya ulaşmak için doğru reklam kanallarını kullanmak çok önemlidir. İşte en etkili B2B reklam platformları:

    LinkedIn Ads

    B2B için en etkili platformlardan biridir. Şirket yöneticileri, karar vericiler ve sektör profesyonellerine doğrudan ulaşabilirsiniz.

    Google Ads (Search & Display)

    Anahtar kelime bazlı reklamlarla alıcı niyeti yüksek kişilere ulaşabilir, Display Ağı ile marka bilinirliğinizi artırabilirsiniz.

    Facebook & Instagram Ads

    Retargeting ve özel hedefleme yöntemleriyle B2B firmalar için de etkili olabilir.

    E-posta Pazarlama (Cold Outreach & Automation)

    Doğru kişilere kişiselleştirilmiş teklifler göndermek B2B satışlarında büyük fark yaratabilir.

    SEO ve İçerik Pazarlaması

    Google'da doğru anahtar kelimelerle organik olarak öne çıkmak, inbound marketing stratejinizin temelini oluşturur.

    Webinarlar ve Online Etkinlikler

    Hedef kitlenizle etkileşime geçmek ve uzmanlığınızı göstermek için çok etkili bir yöntemdir.

    2. B2B Reklam Bütçesi Ne Olmalı?

    B2B satışlarında karar verme süreci daha uzun olduğundan, reklam bütçenizi uzun vadeli bir yatırım olarak düşünmelisiniz.

    • Küçük ölçekli işletmeler: 20.000 - 50.000 TL

    • Orta ölçekli işletmeler: 50.000 - 150.000 TL

    • Büyük ölçekli firmalar: 150.000 TL ve üzeri

    3. Yurtdışına Toptan Ürün Satmanın En Etkili Yöntemleri

    Eğer B2B olarak yurtdışına açılmayı hedefliyorsanız, şu stratejileri kullanabilirsiniz:

    • Alibaba, Amazon, eBay, ETSY gibi uluslararası pazar yerlerinde yer alarak geniş bir müşteri kitlesine ulaşabilirsiniz.

    • LinkedIn ve E-posta Pazarlama ile doğrudan karar vericilere ulaşabilirsiniz.

    • Google Ads ve SEO ile hedef ülkelerde aranan anahtar kelimelerde öne çıkabilirsiniz.

    • Dijital PR ve Influencer Marketing ile global arenada marka bilinirliğinizi artırabilirsiniz.

    4. Dijital mi, Offline Kanallar mı Daha Etkili?

    B2B pazarlamada hem dijital hem de offline stratejiler başarı getirir:

    • Dijital Kanallar: SEO, Google Ads, LinkedIn Ads ve e-posta pazarlama ile ölçülebilir ve etkili yöntemler sunar.

    • Offline Kanallar: Fuarlar, seminerler ve yüz yüzé görümeler büyük iş anlaşmalarında önemlidir.

    • Hibrit Model: Online temas kurup, offline etkinliklerle güven oluşturmak en ideal yöntemdir.

    5. B2B Pazarlamada Yapay Zeka Kullanımı

    Yapay zeka, B2B pazarlamada fark yaratıyor:

    • Otomatik İçerik Üretimi: AI destekli blog yazıları, e-posta şablonları ve reklam metinleri oluşturabilirsiniz.

    • Gelişmiş Hedefleme: AI destekli reklam sistemleri, en iyi dönüşüm sağlayan müşteri segmentlerini analiz eder.

    • Chatbotlar ve Müşteri Destek: Potansiyel müşterilere anlık cevaplar verebilir ve satış sürecini hızlandırabilirsiniz.

    • Öngörüsü Analizler: AI, verileri analiz ederek hangi müşterinin ne zaman satın alım yapacağını tahmin edebilir.

    B2B satışlarınızı artırmak için doğru reklam kanallarını seçmek, reklam bütçenizi akıllı bir şekilde yönetmek ve yapay zeka gibi yeni teknolojileri kullanmak kritik öneme sahiptir.

    Bu stratejileri uygulayarak B2B satışlarınızı büyük oranda artırabilirsiniz. Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere!

    Daha fazla bilgi için web sitemwww.faruktoprak.com'u ziyaret edebilir ve beniInstagram'dan @frktprk takip edebilirsin.

    Show more...
    3 weeks ago
    11 minutes

    Türkiye'de Dijital Pazarlama
    Hangi Ülkede Hangi Pazar Yeri Kazandırıyor? Avrupa E-Ticaret Rehberi!

    Eğer Avrupa e-ticaret pazarına adım atmayı planlıyorsanız ve hangi ülkede hangi online pazar yerinin daha kârlı olduğunu merak ediyorsanız, doğru yerdesiniz! Avrupa, dijital ticarette büyük fırsatlar sunuyor ancak her ülkenin kendine özgü alışveriş alışkanlıkları ve popüler e-ticaret platformları var. Bu rehberde, Avrupa’daki en büyük online pazar yerlerini ve hangi ülkede daha kazançlı olduklarını inceleyeceğiz.


    Avrupa’da E-Ticaretin Gücü

    Avrupa, küresel e-ticaret pazarının en büyük ve en hızlı büyüyen bölgelerinden biri. Almanya, İngiltere, Fransa, İspanya ve Polonya gibi ülkeler, milyarlarca dolarlık satış hacmiyle dikkat çekiyor. Ancak her ülkede farklı platformlar öne çıkıyor.

    1. Almanya: Avrupa’nın E-Ticaret Lideri

    Almanya, Avrupa’nın en büyük e-ticaret pazarlarından biri ve burada en çok kullanılan online pazar yerleri şunlar:

    • Amazon.de – Almanya’nın en büyük e-ticaret platformu, geniş lojistik ağıyla satıcılara büyük avantaj sağlıyor.

    • Otto – Elektronik, moda ve mobilya alanında güçlü bir oyuncu.

    • eBay Kleinanzeigen – İkinci el ürünler ve uygun fiyatlı alışveriş için en çok tercih edilen platform.


    2. Fransa: Yerel E-Ticaret Platformlarının Hakimiyeti

    Fransa, Amazon’un yanı sıra yerel pazar yerlerine de büyük ilgi gösteriyor:

    • Amazon.fr – Ülkenin en büyük e-ticaret platformlarından biri.

    • Cdiscount – Elektronik, giyim ve ev eşyalarında popüler bir platform.

    • La Redoute – Fransız moda sektöründe önemli bir pazar yeri.

    📊Cdiscount (2024 Verileri):

    • Ciro: 4,2 milyar euro

    • Ortalama Satıcı Sayısı: 13.000+

    • Günlük Satış Adedi: 250.000+

    • Aylık Ziyaretçi: 24 milyon

    3. İngiltere: Online Alışverişin Güçlü Merkezi

    İngiltere, Brexit sonrası e-ticaret stratejilerini güncellemiş olsa da online alışveriş hâlâ çok güçlü:

    • Amazon.co.uk – Ülkenin en büyük e-ticaret platformu.

    • eBay UK – Elektronik ve ikinci el alışverişte lider.

    • Argos – Elektronik ve ev eşyalarında popüler bir alternatif.

    4. İspanya ve İtalya: Hızla Büyüyen E-Ticaret Pazarları

    İspanya

    • Amazon.es – Ülkenin en büyük online alışveriş platformu.

    • El Corte Inglés – Güçlü bir yerel perakende markası.

    • FNAC – Elektronik ve kitap sektöründe lider.

    İtalya

    • Amazon.it – En büyük pazar yeri.

    • ePrice – Elektronik ve beyaz eşyada önemli bir platform.

    • Zalando – Moda ve ayakkabı sektöründe büyük bir oyuncu.

    📊Zalando (2024 Verileri):

    • Ciro: 10,5 milyar euro

    • Ortalama Satıcı Sayısı: 600.000+

    • Aylık Ziyaretçi: 121 milyon

    5. Polonya: Allegro’nun Hakimiyeti

    Polonya’da uluslararası platformlar yerine yerel pazar yerleri daha popüler:

    • Allegro – Polonya’nın en büyük e-ticaret sitesi.

    • Empik – Kitap, elektronik ve kültürel ürünlerde tercih edilen bir platform.

    📊Allegro (2024 Verileri):

    • Ciro: 10,4 milyar euro

    • Ortalama Satıcı Sayısı: 140.000+

    • Günlük Sipariş: 1 milyon+

    • Aylık Ziyaretçi: 209 milyon

    6. Hollanda & Belçika: Bol.com ve Coolblue Öne Çıkıyor

    • Bol.com – Hollanda ve Belçika’da en çok kullanılan e-ticaret platformu.

    • Coolblue – Elektronik ve teknoloji ürünlerinde lider.

    📊Bol.com (2024 Verileri):

    • Ciro: 5,3 milyar euro

    • Ortalama Satıcı Sayısı: 50.000+

    • Aylık Ziyaretçi: 90 milyon

    7. İskandinavya: Bölgesel E-Ticaret Devleri

    • CDON – İsveç, Norveç ve Danimarka’da yaygın bir platform.

    • Komplett – Elektronik alanında güçlü bir oyuncu.

    • Fyndiq – Uygun fiyatlı ürünler sunan büyük bir pazar yeri.

    Avrupa’da E-Ticaret Yaparken Dikkat Edilmesi Gerekenler

    ✅Dil ve Yerelleştirme: Ülkeler kendi dillerinde hizmet veren satıcılara daha fazla güveniyor. Ürün açıklamalarınızı yerel dile çevirerek satışları artırabilirsiniz.

    ✅Lojistik ve Depolama: Amazon’un FBA (Fulfillment by Amazon) hizmeti gibi lojistik desteklerden faydalanarak rekabet avantajı sağlayabilirsiniz.

    ✅Dijital Pazarlama Stratejileri: Amazon ve eBay gibi platformlarda sponsorlu reklamlar kullanarak ürünlerinizi öne çıkarabilirsiniz.

    ✅Vergi ve Gümrük Kuralları: Avrupa Birliği KDV kurallarına uyum sağlamak, cezai işlemlerden kaçınmak için önemlidir.

    Show more...
    1 month ago
    18 minutes 21 seconds

    Türkiye'de Dijital Pazarlama
    Ramazan’da %300 Dönüşüm! Reklam Kampanyalarına Bu Dokunuşu Yap!

    Dijital pazarlama ve e-ticaret dünyasındaki en güncel stratejileri ve yenilikleri paylaştığım podcast kanalımıza hoş geldiniz. Bugünkü bölümümüz, Ramazan ayında reklam kampanyalarının nasıl daha etkili hale getirilebileceği ve markaların bu kutsal ay boyunca satışlarını nasıl artırabileceği üzerine olacak.

    Ramazan, sadece dini bir dönem değil, aynı zamanda tüketicilerin alışveriş alışkanlıklarında büyük değişimler yaşadığı bir süreç. Özellikle online alışveriş, mobil kullanım ve dijital reklamlarda büyük bir artış görülüyor. Peki, bu fırsatlardan en iyi şekilde nasıl yararlanabilirsiniz? İşte detaylar!

    Ramazan Ayında Tüketici Davranışlarındaki Değişimler

    Ramazan ayında tüketici davranışlarında gözle görülür değişiklikler yaşanıyor. Özellikle yemek, giyim, hediyelik eşya, hijyen ve sağlık ürünlerinde artan bir talep söz konusu. Bunun yanında, dijital platformların kullanım oranları da hızla yükseliyor.

    * Mobil Kullanım Artıyor: Ramazan ayında insanların mobil cihazlarda geçirdiği süre %30 oranında artıyor. İftar sonrası saatlerde internet kullanımında büyük bir yükseliş gözlemleniyor.

    * İçerik Tüketimi Fırlıyor: YouTube, Instagram ve TikTok gibi platformlarda yemek tarifleri, ibadet içerikleri ve alışveriş önerileri en çok aranan konular arasında.

    * Gece Alışveriş Oranları Artıyor: İftardan sonra tüketiciler online alışverişe daha fazla yöneliyor. Özellikle saat 21:00 – 02:00 arasında e-ticaret sitelerinde yoğunluk yaşanıyor.

    * Hediyeleşme Eğilimi Güçleniyor: Ramazan ve Bayram dönemlerinde hediyeleşme oranı yükseliyor. Parfüm, kıyafet, aksesuar ve dekorasyon ürünleri daha fazla talep görüyor.

    Bu noktada, reklam kampanyalarınızı Ramazan'ın dinamiklerine uygun şekilde planlamak büyük bir avantaj sağlayacaktır.

    Ramazan İçin Özel Reklam Kampanyaları Nasıl Olmalı?

    1. Tüketicinin Önceliklerini Anlayın ve Mesajınızı Uygun Hale Getirin

    Ramazan ayı, birçok insan için manevi ve toplumsal bir dönemi simgeliyor. Dolayısıyla reklamlarınıza samimi ve insani bir dokunuş eklemek önemli. Kampanyalarınızı dini ve kültürel hassasiyetleri göz önünde bulundurarak hazırlayın. İnsanlara sadece bir ürün satmaya değil, onların hayatına bir değer katmaya odaklanın.

    2. Reklamları Günün Doğru Saatinde Yayınlayın

    Ramazan boyunca tüketici davranışlarında belirli saatlerde büyük değişimler oluyor. Sabah saatlerinde iş ve günlük ihtiyaçlarla ilgili içeriklere talep varken, iftar öncesinde yemek tarifleri ve alışveriş içerikleri popülerleşiyor. Gece saatlerinde ise alışveriş ve video içerik tüketimi zirve yapıyor.

    Bu yüzden reklamlarınızı doğru saat aralıklarına denk getirmek büyük önem taşıyor:

    * Sabah 06:00 – 10:00: Motivasyon, sağlık, iş odaklı içerikler

    * Öğle 12:00 – 15:00: Hafif eğlenceli ve bilgilendirici içerikler

    * İftar Öncesi 16:00 – 19:00: Yemek tarifleri, indirim duyuruları, yemek sipariş kampanyaları

    * İftar Sonrası 21:00 – 02:00: Online alışveriş, e-ticaret reklamları, özel indirimler

    3. Mobil Optimizasyonu Unutmayın

    Ramazan ayında tüketicilerin büyük bir bölümü alışverişlerini mobil cihazlardan yapıyor. Mobil uyumluluk, site hızlandırma ve kullanıcı deneyimini geliştirme gibi faktörlere önem vermek dönüşümlerinizi ciddi oranda artıracaktır.

    4. Video İçeriklerle Bağ Kurun

    Ramazan ayında YouTube ve Instagram gibi video içerik platformlarında büyük bir etkileşim artışı yaşanıyor. İnsanların ilgisini çekecek kısa ve etkili video içeriklerle marka bilinirliğinizi artırabilirsiniz.

    5. Kampanyalarınızı Ramazan’a Özel Hale Getirin

    Özel indirimler, Ramazan’a uygun promosyonlar ve hediye kampanyaları yaparak markanızı öne çıkarabilirsiniz. İşte bazı örnek kampanya fikirleri:

    * İftar ve Sahur İndirimleri: Günün belirli saatlerinde özel kampanyalar yapabilirsiniz.

    * Bağış ve Yardım Kampanyaları: Satışlarınızın bir kısmını hayır kurumlarına bağışlamak marka imajınızı güçlendirebilir.

    * Ramazan’a Özel Paketler: Ürünlerinizi paket haline getirerek özel fiyatlarla sunabilirsiniz.


    Daha fazla detay ve yeni içerikler için beni IG'de takip edin @frktprk

    Show more...
    1 month ago
    13 minutes 44 seconds

    Türkiye'de Dijital Pazarlama
    GTM Nedir ve Neden Her Pazarlamacının Kullanması Gerekir

    Google Tag Manager (GTM), dijital pazarlamanın gizli silahı mı? Yoksa gereksiz bir araç mı? Eğer hala GTM kullanmıyorsan, büyük ihtimalle dönüşüm takiplerinde hatalar yapıyor, kampanyalarını yanlış verilerle yönetiyor ve en önemlisi, zaman kaybediyorsun!

    Bugünkü bölümde GTM’nin neden her pazarlamacının bilmesi gereken bir araç olduğunu konuşacağız. Teknik bir konu gibi görünebilir ama merak etme, GTM’yi en basit haliyle anlatacağım. Eğer Google Ads, Meta Ads, TikTok veya diğer platformlarda reklam veriyorsan ve dönüşümlerini takip etmek istiyorsan, bu bölümü sakın kaçırma!


    Bölümde Neler Konuşacağız?

    ✅ Google Tag Manager nedir, ne işe yarar?

    ✅ Pazarlamacılar neden GTM kullanmalı?

    ✅ GTM ile kod yazmadan etiket yönetimi nasıl yapılır?

    ✅ E-ticaret ve performans pazarlamasında GTM’nin sağladığı avantajlar

    ✅ GTM ücretli mi? Alternatifleri neler?

    ✅ GTM vs. Alternatif araçlar: Hangisi daha iyi?

    ✅ GTM’yi kullanmaya başlamak için yapman gerekenler


    Öncelikle, dijital pazarlamada en büyük hatalardan biri, dönüşümleri doğru takip etmemek!

    Belki Google Ads’te reklamlar veriyorsun, Facebook ve Instagram’da kampanyalar yürütüyorsun… Ama gerçekten kaç kişi sitene geldi, hangi sayfalarda vakit geçirdi, hangi butona bastı ve en önemlisi, alışveriş yaptı mı? Bunları yanlış ölçüyorsan, verdiğin reklam bütçesini boşa harcıyor olabilirsin!

    İşte tam burada Google Tag Manager devreye giriyor! Eskiden her bir takip kodunu web sitesine eklemek için bir yazılımcıya ihtiyacın vardı. Facebook Pixel mi eklemek istiyorsun? Geliştiriciye haber ver, kodu eklesin, sonra test edilsin… Günler sürebiliyordu! GTM sayesinde, hiçbir kod yazmadan tüm bu süreçleri tek bir panelden yönetebiliyorsun.

    GTM Nasıl Çalışıyor?

    Düşün ki GTM bir kontrol paneli gibi… Web sitene veya uygulamana eklediğin tüm etiketleri buradan yönetiyorsun.

    Örneğin:

    🔹 Google Analytics 4 etiketini ekleyebilirsin – Böylece ziyaretçilerin hangi sayfalarda vakit geçirdiğini görebilirsin.

    🔹 Google Ads dönüşüm izleme kodunu koyabilirsin – Reklamlarının ne kadar etkili olduğunu anlayabilirsin.

    🔹 Facebook Pixel, TikTok Pixel gibi tüm izleme kodlarını yönetebilirsin – Retargeting (yeniden pazarlama) yaparak, ziyaretçileri tekrar hedefleyebilirsin.

    Ve en güzel tarafı? Kod yazmadan tüm bu işlemleri birkaç tıklama ile yapabilmen!

    Google Tag Manager Alternatifleri Neler?

    GTM harika bir araç ama pazarda başka benzer etiket yönetim araçları da var. İşte en popüler alternatifler:

    📌 Adobe Launch → Adobe Analytics kullananlar için uygun, ancak genellikle büyük kurumsal firmalar tercih ediyor. Kullanımı biraz daha karmaşık.

    📌 Tealium iQ → Daha fazla özelleştirme sunan bir alternatif ama ücretli. Büyük markalar genellikle bu aracı kullanıyor.

    📌 Segment → GTM’ye benzer bir yapı sunuyor, özellikle büyük veri yönetimi yapan şirketler için iyi bir seçenek. Ancak fiyatlandırması GTM’ye göre yüksek.

    GTM vs. Alternatifler: Hangisi Daha İyi?

    Peki, Google Tag Manager mi, yoksa alternatifler mi daha iyi?

    ✅ Ücretsiz ve Google ürünleriyle tam uyumlu bir çözüm istiyorsan: GTM

    ✅ Daha fazla kurumsal seviyede özelleştirme ve destek istiyorsan: Tealium veya Adobe Launch

    ✅ Gelişmiş müşteri verisi yönetimi yapmak istiyorsan: Segment


    Çoğu pazarlamacı için en mantıklı ve erişilebilir seçenek GTM!


    Pazarlamacılar İçin GTM’nin 3 Büyük Avantajı

    1️⃣ Zaman Kazandırır!

    Eskiden her takip kodu için yazılımcıya ihtiyacın vardı. GTM ile her şeyi kendin yönetebilirsin!

    2️⃣ Hata Riskini Azaltır!

    Kodlarla uğraşırken yapılan en büyük hatalardan biri, yanlış bir kod ekleyip tüm siteyi bozmak! GTM ile ön izleme ve test yaparak, her şeyin doğru çalıştığından emin olabilirsin.

    3️⃣ Daha İyi Reklam Optimizasyonu Sağlar!

    Doğru ölçüm yapmadan doğru optimizasyon yapamazsın! GTM sayesinde, hangi reklamın daha iyi çalıştığını görebilir ve reklam bütçeni en verimli şekilde yönetebilirsin.


    Eğer GTM kurulumunda yardıma ihtiyacın varsa veya danışmanlık almak istiyorsan, bana faruk@joykek.com üzerinden ulaşabilirsin.

    Bir sonraki bölümde görüşmek üzere! 🚀

    Show more...
    1 month ago
    11 minutes 44 seconds

    Türkiye'de Dijital Pazarlama
    Sevgililer Günü’nde Satışları Uçuracak Kampanya Stratejileri

    Sevgililer Günü dünya çapında kutlanan ve ticari olarak büyük fırsatlar sunan özel günlerden biri. Bu günde en çok satılan ürünler belirli kategorilere yoğunlaşıyor ve markalar doğru stratejilerle satışlarını artırabiliyor.

    Sevgililer Günü’nün Tarihçesi

    Bu özel günün kökeni Aziz Valentin’e dayanıyor. Roma İmparatoru Claudius II, genç erkeklerin evlenmesini yasaklamış, ancak Aziz Valentin gizlice aşıkları evlendirdiği için hapse atılmış. Efsaneye göre, hapisteyken gardiyanın kör olan kızına aşık olmuş ve mucizevi bir şekilde onun görme yetisini geri kazandırmış. 14 Şubat 269’da idam edilmeden önce sevdiği kıza bir mektup bıraktığı söyleniyor. Bu yüzden, 14 Şubat Sevgililer Günü olarak kutlanıyor.

    Sevgililer Günü’nde En Çok Satılan Ürünler

    Sevgililer Günü alışverişlerinde bazı ürün kategorileri ön plana çıkıyor.

    • Takı (%30): En çok satılan kategori. Kolye, bileklik ve yüzük gibi hediyeler büyük ilgi görüyor.

    • Çiçek (%20): Çiçekler klasikleşmiş bir hediye seçeneği. Çiçek firmaları için bu dönem büyük fırsatlar sunuyor.

    • Parfüm (%15): Hem erkekler hem kadınlar için popüler bir hediye seçeneği.

    • Teknoloji Ürünleri (%13): Akıllı saatler, kulaklıklar ve diğer elektronik ürünler bu dönemde sıkça tercih ediliyor.

    • Kıyafet (%12): Özellikle çift kombinleri ve özel tasarımlar dikkat çekiyor.

    • Deneyim Hediyeleri (%10): Konser, tiyatro bileti, tatil ve özel etkinlikler gibi deneyim odaklı hediyeler giderek daha fazla talep görüyor.

    Reklam Stratejileri ve Hedef Kitle

    Sevgililer Günü’nde her şehirde aynı yoğunlukta alışveriş yapılmıyor. Bu nedenle reklam bütçesini doğru şehirlerde yoğunlaştırmak gerekiyor.

    Hedef Şehirler

    • İstanbul: En çok alışveriş yapılan şehir. Reklam bütçesinin büyük kısmı buraya ayrılmalı.

    • Ankara, İzmir, Bursa, Antalya: En çok alışveriş yapılan diğer şehirler.

    Hedef Kitle

    • 18-24 ve 25-34 yaş grubu: En çok harcama yapan kitle.

    • Hem kadınlar hem erkekler: Sevgililer Günü’nde her iki taraf da hediye alıyor.

    • İlişkisi olan kişiler: Reklamlarda ilişki durumu hedeflemesi kullanılabilir.

    Kampanya Modelleri

    • 1+1 Kampanyaları: Bir alana ikincisi indirimli veya bedava gibi teklifler ilgi çekiyor.

    • Özel Hediye Paketleri: Müşterilere özel hediye paketleme hizmeti sunulmalı.

    • Ücretsiz Kargo ve Hızlı Teslimat: Müşteriler bu dönemde hızlı teslimata büyük önem veriyor.

    • Flash Sales (Hızlı İndirimler): Belirli saatlerde özel indirimler satışları artırabilir.

    • Kişiselleştirilmiş Ürünler: İsim veya tarih eklenebilen takılar ve hediyeler çok talep görüyor.

    Reklam ve Görsel Stratejileri

    • Kullanılacak Renkler: Kırmızı, pembe ve altın tonları tercih edilmeli.

    • CTA (Harekete Geçirici Mesajlar): “Hemen Al”, “Son Saatler”, “Sevgilini Şaşırt”, “İndirimleri Kaçırma” gibi mesajlar dönüşüm oranlarını artırıyor.

    Dijital Pazarlama Kanalları

    • Google Ads: Sevgililer Günü hediyeleriyle ilgili anahtar kelimeler hedeflenmeli.

    • Görüntülü Reklamlar ve YouTube: Hediye arayışında olan kitleye ulaşmak için etkili bir yöntem.

    • E-Posta Pazarlama: VIP müşterilere özel kampanyalar sunulabilir.

    • Influencer Marketing: Aşk temalı içerik üreten mikro ve makro influencer’larla iş birlikleri yapılabilir.

    • TikTok ve Instagram Reels Reklamları: Genç kitleye ulaşmak için bu platformlar mutlaka kullanılmalı.

    Sonuç: Sevgililer Günü’ne Hazırlanın

    Sevgililer Günü, markalar için büyük fırsatlar sunuyor. Bu dönemde:

    • Doğru şehirleri ve hedef kitleyi belirleyin.

    • Kampanyalarınızı erken planlayın.

    • CTA ve görselleri etkili kullanarak dönüşüm oranlarını artırın.

    • Hızlı teslimat ve ücretsiz kargo seçeneklerini öne çıkarın.


    Her hafta Salı günü yeni podcast bölümleriyle buluşacağız. Sevgililer Günü’nü kaçırmayın ve pazarlama stratejilerinizi şimdiden hazırlayın.

    Show more...
    1 month ago
    13 minutes 41 seconds

    Türkiye'de Dijital Pazarlama
    Yeni Reklam Platformu Hayırlı Olsun - Meta, Threads Reklamlarının Testine Başladı

    Threads, Meta’nın diğer bir sosyal medya platformu. Türkiye’de hatırlarsanız 6 Temmuz 2023’te kullanıma açıldı ve uygulama 24 saat dolmadan 40 milyon kişiye ulaştı.

    Peki, Rekabet Kurumu ne dedi? “Yaptığınız doğru değil” diyerek 29 Nisan 2024’te Threads’i Türkiye’de kapattı. Peki ne oldu? Threads, Türkiye’nin ona verdiği cezaları kabul etti, yapması gereken yükümlülükleri yerine getirdi ve 23 Kasım 2024 tarihinde tekrardan Türkiye’de aktif hale geldi. Böylece soruşturma kapandı.

    Yaklaşık 2-3 gün önce, yani 24 Ocak’ta Threads bir açıklama yaptı ve “Biz artık Threads’te reklam yayınlamaya başlıyoruz” dedi. Ancak bu reklamlar şimdilik sadece Amerika ve Japonya’da belirli firmalar için test ediliyor.

    Türkiye’de ve diğer ülkelerde henüz aktif değil, ancak test süreci tamamlandıktan sonra diğer pazarlara da açılacak.

    Threads Türkiye’de kapandığında “Oh, güzel oldu” dedim. Neden mi? Çünkü zaten yeterince sosyal medya platformu var. Bir yenisine daha gerek var mıydı?

    Şimdi diyeceksiniz ki, “Threads farklı”. Peki ne kadar farklı? Twitter (ya da X) ile karşılaştırırsak aslında birebir aynısı. Threads’te de yazı yazıyorsunuz, içerik paylaşıyorsunuz, görsel veya video ekliyorsunuz.

    Instagram ise daha çok görsel ve işitsel odaklı bir platform. Son zamanlarda Instagram’da Twitter’daki metinlerin ekran görüntüsünü alıp paylaşmak yaygınlaşmıştı. İnsanlar Story’lerinde uzun uzun yazılar yazmaya başlamıştı.

    Bunu gören Meta, “O zaman biz de yazı tabanlı bir platform oluşturalım” diyerek Threads’i piyasaya sürdü. Ancak bu süreçte bazı rekabet ihlallerine takıldılar ve Türkiye’de kapatılmak zorunda kaldılar.

    Threads, Türkiye pazarına tekrar girmek için gerekli düzenlemeleri yaptı ve şu an aktif. Peki bizi ilgilendiren en önemli konu ne? Reklamlar.

    Meta, Threads için yeni bir reklam platformu oluşturmadı. Threads reklamlarını Meta’nın Business Manager (Reklam Yönetim Paneli) üzerinden yönetebileceğiz.

    Yani Facebook ve Instagram reklamlarını yönettiğimiz panelden, Threads reklamlarını da yöneteceğiz. Advantage Placement (Akıllı Yerleşimler) seçeneğini açarsanız Threads’e de otomatik olarak reklam verebileceksiniz. Manuel olarak seçim yaparsanız, yakında Threads’i beşinci reklam yerleşimi seçeneği olarak göreceğiz.

    Şu anda yalnızca Amerika ve Japonya’daki belirli firmalar için test ediliyor.

    Threads’teki reklam modeli Twitter’daki gibi olacak. Yani:

    • Üstte bir görsel

    • Altında metin

    • Başlık kısmı

    • “Sponsored” (Reklam) etiketi

    Facebook ve Instagram Feed içindeki reklam modellerine benzer bir format olacak.

    1. Yeni bir Pixel koduna ihtiyacınız yok.

    • Facebook ve Instagram için kullandığınız pixel, Threads için de geçerli olacak.

    2. Şimdilik sadece görsel reklam yayınlanabiliyor.

    • Video ve diğer formatlar ilerleyen zamanlarda gelebilir.

    3. Özel bir Threads reklam tasarımı gerekiyor.

    • Instagram ve Facebook görselleriyle birebir uyumlu olmayabilir, Threads’e özel bir tasarım yüklemeniz gerekecek.

    Bu sistem, yakında tüm reklam verenler ve ajanslar için kullanılabilir hale gelecek.

    Bir sonraki podcast’te Sevgililer Günü’ne özel kampanya stratejilerini konuşacağım.

    • 14 Şubat, e-ticaret için harika bir dönem.

    • İnsanlar birbirine hediye almaktan hoşlanıyor.

    • Single’lara özel kampanyalar da yapabilirsiniz!

    Sevgililer Günü için satışlarınızı x2 – x3 artırabileceğiniz yöntemleri detaylıca paylaşacağım.

    Threads’te Reklam Dönemi BaşladıThreads Gerçekten Gerekli mi?Threads Reklamları Nasıl Çalışacak?Threads’te Hangi Tür Reklamlar Yayınlanacak?Reklam Verenler İçin Önemli Noktalar14 Şubat Sevgililer Günü ve Satış Fırsatları

    Show more...
    1 month ago
    6 minutes 16 seconds

    Türkiye'de Dijital Pazarlama
    Yapay Zekada Dengeler Değişiyor Deepseek Sahneye Çıktı

    DeepSeek, yapay zeka alanında devrim niteliğinde yenilikler sunan ve düşük maliyetle yüksek performanslı modeller geliştiren bir Çin merkezli yapay zeka aracıdır.

    2023 yılında Liang Wenfeng tarafından kurulan DeepSeek, doğal dil işleme (NLP), kodlama asistanları ve büyük dil modelleri (LLM) konusunda dikkat çeken projelere imza atmıştır.

    DeepSeek’in Temel Modelleri ve Gelişimi DeepSeek’in ilk büyük yapay zeka modeli olan DeepSeek Coder, Kasım 2023’te piyasaya sürüldü ve yazılım geliştiricilere yönelik açık kaynaklı bir kodlama asistanı olarak büyük ilgi gördü. Bunu takip eden DeepSeek LLM, 67 milyar parametre ile doğal dil işleme alanında yüksek başarı elde etti. Model, dil anlama ve üretme yetenekleri açısından oldukça ileri seviyede sonuçlar sundu.

    2024 yılına gelindiğinde, DeepSeek-V2 duyuruldu ve özellikle uygun maliyetli yapay zeka çözümleri konusunda büyük yankı uyandırdı. Ancak asıl ses getiren model DeepSeek-V3 oldu. Aralık 2024’te piyasaya sürülen ve 671 milyar parametreye sahip bu model, yalnızca 5,58 milyon dolarlık maliyetle geliştirildi. OpenAI ve Google gibi devlerin benzer büyüklükteki modeller için yüz milyonlarca dolar harcadığı düşünüldüğünde, DeepSeek’in bu başarısı dikkat çekici bir gelişme olarak değerlendirildi.

    DeepSeek’in Başarısının Ardındaki Faktörler DeepSeek, büyük dil modelleri geliştirme sürecinde verimlilik odaklı bir yaklaşım benimsedi. Bu başarının arkasında birkaç önemli faktör yatıyor:

    Optimize Edilmiş Eğitim Süreci: DeepSeek-V3 modeli, yalnızca 55 günde eğitildi. Rakiplerine kıyasla oldukça kısa sürede tamamlanan bu süreç, modelin eğitim maliyetlerini büyük ölçüde azalttı.

    Donanım Verimliliği: Eğitim için 2.048 adet Nvidia H800 GPU kullanıldı. OpenAI gibi şirketler çok daha fazla GPU kullanırken, DeepSeek minimum kaynakla maksimum verimi almayı başardı.

    Veri Optimizasyonu: Model, 14,8 trilyon token içeren devasa bir veri kümesiyle eğitildi, ancak bu veriler akıllıca optimize edildiği için eğitimin verimli bir şekilde ilerlemesi sağlandı.

    Enerji Tasarrufu: DeepSeek, enerji verimliliği sağlayan veri merkezi çözümleriyle işletme maliyetlerini düşük tutarak sektörde yeni bir standart oluşturdu.

    DeepSeek’in Şirket Yapısı ve Çalışanları DeepSeek, büyük teknoloji şirketlerinden farklı olarak nispeten küçük ama oldukça yetkin bir ekiple çalışıyor. Çalışan maliyetlerini düşük tutarak, esnek ve yenilikçi bir organizasyon yapısı oluşturmuş durumda. Şirket, aynı zamanda akademik araştırmalar ve açık kaynak topluluklarıyla işbirliği yaparak gelişimini sürdürüyor.

    DeepSeek’in Gelecek Planları ve Yapay Zeka Ekosistemine Etkisi DeepSeek, yapay zeka tabanlı kurumsal çözümler, IoT entegrasyonları ve bulut bilişim hizmetleri sunmayı hedefliyor. Özellikle düşük maliyetli yapay zeka çözümleri sayesinde birçok farklı sektörde kendine yer bulması bekleniyor. DeepSeek’in başarısı, teknoloji devleri arasında rekabetin kızışmasına neden olurken, aynı zamanda yapay zekanın daha geniş bir kitleye ulaşmasını da mümkün kılıyor.

    DeepSeek Hakkında İlginç Bilgiler

    DeepSeek’in modelleri, Çin’in en büyük veri kümelerinden biri üzerinde eğitildi ve Çince doğal dil işleme konusunda rekor kırdı.

    Şirketin hedefi, 2030 yılına kadar tamamen otonom çalışan yapay zeka sistemleri geliştirmek.

    Modelin eğitim sürecinde yapılan optimizasyonlar, gelecekte daha sürdürülebilir yapay zeka modelleri için önemli bir referans noktası olabilir.

    DeepSeek, birçok start-up ve üniversiteyle işbirliği yaparak açık kaynak ekosistemine katkı sağlıyor.

    DeepSeek’in sunduğu düşük maliyetli, yüksek verimli yapay zeka çözümleri, önümüzdeki yıllarda sektörün nasıl şekilleneceği konusunda önemli ipuçları veriyor. Sizce DeepSeek, OpenAI ve Google gibi devlere meydan okuyabilir mi? Görüşlerinizi bizimle paylaşmayı unutmayın!

    Podcastimi Spotify'da, Apple Podcast'te ve YouTube'da takip etmeyi unutmayın.

    Instagram @frktprk

    Web Sitesi https://faruktoprak.com

    Show more...
    2 months ago
    10 minutes 6 seconds

    Türkiye'de Dijital Pazarlama
    Reklam Körlüğü Nedir? Dijital Gürültüde Fark Edilmenin Sırları

    Bu bölümü, her zaman podcastlerimi destekleyen, bana her yeni bölümde ilham veren ve motivasyon kaynağım olan sevgili "Ertan Tüfekçi" abime armağan ediyorum.


    Reklam körlüğü, kullanıcıların dijital reklamları fark etmemesi veya bilinçli olarak görmezden gelmesi durumudur. Bunun süresi ve yoğunluğu, platform, reklam formatı ve hedef kitlenin alışkanlıklarına göre değişiklik gösterir. Ancak genel olarak:


    Reklam Körlüğü Hakkında Önemli Noktalar:

    1. Banner Reklamlar:

    • Görmezden gelme oranı: %70-80 civarında.

    • Ortalama olarak kullanıcılar, banner reklamları bir saniyeden kısa sürede göz ardı edebilir. Bunun nedeni, görsel olarak benzer tasarımların beyin tarafından “önemli olmayan bilgi” olarak kategorize edilmesidir.

    2. Sosyal Medya Reklamları:

    • Kullanıcılar, sosyal medya akışında bir gönderiye 1-3 saniye arasında odaklanır.

    • Reklamların dikkat çekme süresi bu sınırlı zaman dilimiyle sınırlıdır.

    3. E-posta Reklamları:

    • E-posta açılma oranı sektöre bağlı olarak %20-25 arasındadır.

    • Kullanıcılar, spam veya ilgisiz olduğunu düşündükleri e-postaları genellikle birkaç saniye içinde siler.

    4. Video Reklamlar:

    • Kullanıcıların bir videoda reklamı geçmek için bekleme süresi genelde 5 saniyedir (ör. YouTube reklamları).

    • Videonun ilk 3-5 saniyesinde dikkat çekici bir mesaj veya görsel sunulmazsa kullanıcı ilgisini kaybedebilir.

    5. Mobil Reklamlar:

    • Mobil cihazlarda, kullanıcılar bir reklamı ortalama 1-2 saniyede görmezden gelme eğilimindedir.


    Reklam Körlüğünü Azaltmak için Stratejiler

    * Kişiselleştirme: Kullanıcıların ilgi alanlarına ve davranışlarına uygun reklamlar sunmak.

    * Dinamik Tasarım: Kullanıcıların dikkatini çekecek yenilikçi ve yaratıcı görseller kullanmak.

    * Doğal Reklamcılık (Native Ads): Reklamların, kullanıcının içeriğiyle organik bir şekilde bütünleşmesini sağlamak.

    * Test ve Optimizasyon: Farklı reklam formatlarını A/B testleriyle değerlendirip en etkili olanı seçmek.


    Reklam körlüğünü kırmak için doğru hedefleme, yaratıcı tasarım ve kullanıcı odaklı bir yaklaşım benimsemek önemlidir.

    Bölümle alakalı ayrıntılı içerikleri web sitem faruktoprak.com'da bulabilirsiniz.

    Beni Instagram'dan takip etmeyi unutmayın @frktprk

    Show more...
    2 months ago
    18 minutes 35 seconds

    Türkiye'de Dijital Pazarlama
    Instagram Türkiye’de Kapandı! Bu Kriz Nasıl Aşılır?

    Bugünkü podcast’imizde Instagram’ın erişim engelini konuşacağız. Şu anda Instagram’a normal yollarla erişim yapılamıyor, ne bilgisayarlardan ne de mobil cihazlardan. Bu duruma bazıları sevinebilir, bazıları da üzülebilir. Özellikle bu platformlardan para kazananlar ve sahte mutluluk elde edenler bu karardan olumsuz etkileniyor.

    Instagram’ın kapanmasının doğruluğu ya da yanlışlığı tartışılır, ancak burada politik ve siyasi taraflara çok girmeyeceğim. Ben Instagram’ın açılması tarafındayım, fakat bu durumu objektif bir şekilde değerlendirmemiz gerekiyor. Gelin Instagram’ın kapanışını ve bundan nasıl minimum zararla kurtulabileceğimizi konuşalım. Bu kapanışın sadece 1-2 günlük bir olay olmadığını, daha uzun sürebileceğini düşünüyorum.

    İnternette biraz araştırdım ama maalesef hep siyasi içerikler buldum. Gelin bu konuyu mantık çerçevesinde değerlendirelim. Türkiye, sosyal medya platformlarına genellikle ceza yağdırır ve belirli içeriklerin otomatik olarak silinmesini talep eder. Meta, Türkiye’nin bu taleplerini karşılamak üzere burada bir temsilcilik açtı ve Türkiye’den gelen talepleri karşılamaya başladı. Ancak 31 Temmuz’da Meta, Hamas’ı ve lideri Haniye’yi terör örgütü olarak kabul ettiğini ve bu tür içerikleri otomatik olarak kaldıracağını açıkladı. Sonrasında Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından kılınan Haniye için gıyabi cenaze namazı videolarını Instagram kaldırdı. Bu durum Türkiye tarafından tepkiyle karşılandı ve Instagram kapatıldı.

    Bu olay, güç yarışının bir parçası ve Instagram’ın kapalı kalması bazı sonuçlar doğuruyor. Ancak üzülmeyin, teknoloji hızla gelişiyor ve Starlink gibi projelerle özgür internet erişimi sağlanacak. Bu süreçte telefonlarımızın IMEI kayıtları gibi konular da değişecek. Teknoloji, özgürlüğe doğru ilerliyor.

    Peki, Instagram kapandı ama biz ne yapabiliriz? Bireysel kullanıcılar için VPN kullanmayı öneririm. Ancak ücretsiz VPN’lerden uzak durun ve ücretli, güvenli VPN’leri tercih edin. Windscribe gibi bir VPN kullanarak Instagram’a erişebilirsiniz. İşletmeler için ise durum biraz daha karmaşık. Küçük ve orta ölçekli işletmeler, kaynaklarını diğer platformlara kaydırmalı ve ajanslarla çalışarak profesyonel destek almalı. Google reklamcılığı, SEO ve diğer dijital pazarlama stratejilerine yatırım yapmalısınız.

    Instagram’ın kapalı kalması bazı işletmeler için bir fırsat olabilir. Google, TikTok, LinkedIn gibi platformlara yatırım yapmış olan firmalar bu dönemde avantajlı olacaklar. SEO çalışmaları da önemli bir yatırım kaynağıdır ve dijital varlığınızı sürdürmek için mutlaka bu alana yatırım yapmalısınız. Bu gibi durumlar yaşandığında diğer kanallara yatırım yapmanız faydalı olacaktır.

    Son olarak, yasaklanan diğer bir platform olan Roblox da dikkat çekiyor. Türkiye’nin dijital platformları yasaklaması doğru bir yaklaşım değil. Bu yüzden işletmeler ve bireysel kullanıcılar, kendilerini bu tür mağduriyetlerden korumak için hızlıca aksiyon almalı ve diğer platformlara yönelmelidir.

    Eğer Instagram’dan mağdur olduğunuzu düşünüyorsanız, hemen bugün kolları sıvayın ve çalışmaya başlayın. Bireysel kullanıcılar için VPN kullanmak yeterli olabilir, ancak işletmeler için profesyonel destek almak ve kaynakları doğru yönlendirmek önemli. Instagram kapanmış olabilir, ancak bu durumdan minimum zararla çıkmak ve hatta faydaya çevirmek mümkün.


    Bölüm detaylarına web sitem www.faruktoprak.com üzerinden de ulaşabilirsiniz.

    Show more...
    7 months ago
    11 minutes 54 seconds

    Türkiye'de Dijital Pazarlama
    Müşteri Kazanmanın Sanatı ve Satış Hunisi Taktikleri

    Satış hunisi (sales funnel), potansiyel müşterilerin bir ürünü veya hizmeti satın alma sürecindeki adımlarını tanımlayan bir modeldir. Bu süreç, geniş bir potansiyel müşteri kitlesinden başlayarak, nihai olarak satın alma işlemi gerçekleştiren daha küçük bir müşteri grubuna kadar daralır. Satış hunisinin temel amacı, potansiyel müşterilerin her aşamada uygun adımlarla yönlendirilerek satın almaya teşvik edilmesidir.


    Satış Hunisi Aşamaları

    Satış hunisi genellikle dört ana aşamadan oluşur, ancak farklı işletmeler bu aşamaları kendi süreçlerine göre uyarlayabilirler. İşte klasik satış hunisinin aşamaları:


    1. Farkındalık (Awareness)

    Tanım: Potansiyel müşterilerin, ürün veya hizmetinizden haberdar olduğu aşamadır.

    Hedef: Markanızı ve sunduğunuz çözümleri mümkün olduğunca geniş bir kitleye duyurmak.

    Stratejiler: Reklam kampanyaları, sosyal medya paylaşımları, içerik pazarlaması, SEO çalışmaları.

    2. İlgi (Interest)

    Tanım: Potansiyel müşterilerin, ürün veya hizmetinizle ilgilenmeye başladığı aşamadır.

    Hedef: Potansiyel müşterilerin ilgisini çekmek ve onları daha fazla bilgi almaya teşvik etmek.

    Stratejiler: E-posta pazarlaması, blog yazıları, webinarlar, ürün demoları.

    3. Değerlendirme (Consideration)

    Tanım: Potansiyel müşterilerin, ürün veya hizmetinizi değerlendirdiği ve satın almayı düşündüğü aşamadır.

    Hedef: Potansiyel müşterilerin satın alma kararını olumlu yönde etkilemek.

    Stratejiler: Ürün karşılaştırmaları, müşteri referansları, ücretsiz deneme sürümleri, detaylı ürün bilgileri.

    4. Satın Alma (Purchase)

    Tanım: Potansiyel müşterilerin, ürünü veya hizmeti satın aldığı aşamadır.

    Hedef: Satın alma işlemini mümkün olduğunca sorunsuz ve kolay hale getirmek.

    Stratejiler: İndirimler, promosyonlar, kolay ödeme seçenekleri, güvenli ödeme yöntemleri.


    Satış Hunisi Optimizasyonu

    Satış hunisinin etkinliği, her aşamada kullanılan stratejilerin başarısına bağlıdır. İşte satış hunisini optimize etmek için bazı ipuçları:


    Veri Analizi: Hangi aşamada potansiyel müşterilerin kaybedildiğini belirlemek için verileri analiz edin ve bu aşamaları iyileştirin.

    Hedef Kitle Analizi: Hedef kitlenizin ihtiyaçlarını ve davranışlarını anlamak için müşteri geri bildirimlerini ve pazar araştırmalarını kullanın.

    İçerik Pazarlaması: Her aşamada potansiyel müşterilere değerli ve ilgi çekici içerik sunarak, onların huninin ilerleyen aşamalarına geçmelerini sağlayın.

    Takip ve Nurturing: Potansiyel müşterilerle sürekli iletişimde kalarak, onları huninin sonunda satın almaya yönlendirin.

    Satış hunisi, potansiyel müşterilerin satın alma yolculuğunu anlamak ve bu süreci optimize ederek satışları artırmak için güçlü bir araçtır. Her aşamada doğru stratejileri kullanarak, potansiyel müşterilerinizi sadık müşterilere dönüştürebilirsiniz.


    Bölüm detaylarına web sitem www.faruktoprak.com üzerinden de ulaşabilirsiniz.

    Show more...
    8 months ago
    13 minutes 53 seconds

    Türkiye'de Dijital Pazarlama
    Google Reklamları ve Hedefleme: Performansınızı Nasıl Artırabilirsiniz?

    Bu bölümde sizlere Google Ads'de, kullandığımız teklif stratejilerini anlatacağım. Hangi teklif stratejileri var ve bu teklif stratejileri aralarında ne gibi farklar var?Bunlardan bahsediyor olacağım. Ama bu sadece Google Ads için geçerli değil.  Aynı mantık Bing reklamcılık platformunda da var, Microsoft'un reklamcılığı ve aynısı Yandex'te de var; yani hepsi hemen hemen birbirinin kopyası diyebilirim.

    Google Ads'teki bütçe teklif stratejileri, kampanyalarınızın belirlenen hedeflere ulaşmasına yardımcı olacak şekilde optimize edilmiştir. İşte Google Ads’te kullanabileceğiniz ana bütçe teklif stratejileri:

    1. Manuel Teklif Verme (Manual CPC)

    • Kontrol: Bu strateji, her bir tıklama için ne kadar ödeyeceğinizi manuel olarak ayarlamanıza olanak tanır.
    • Avantajı: Tam kontrol sağlar, özellikle belirli anahtar kelimeler veya reklam grupları için optimize etme imkanı sunar.
    • Dezavantajı: Zaman alıcı olabilir ve optimizasyon otomatik olmadığı için insan hatasına açıktır.

    2. Maksimum Tıklama Başına Maliyet (Maximize Clicks)

    • Amaç: Bu strateji, belirlenen bütçeniz dahilinde olabildiğince fazla tıklama elde etmeyi hedefler.
    • Avantajı: Trafik artırmak için idealdir.
    • Dezavantajı: Tıklama başına maliyet yüksek olabilir ve kalite veya dönüşüm oranlarına odaklanmaz.

    3. Dönüşümleri Maksimize Etme (Maximize Conversions)

    • Amaç: Kampanyanızın bütçesi dahilinde mümkün olduğunca fazla dönüşüm elde etmeyi hedefler.
    • Avantajı: Dönüşüm odaklı kampanyalar için idealdir.
    • Dezavantajı: Maliyetler kontrol dışı kalabilir ve düşük kaliteli dönüşümler de elde edilebilir.

    4. Hedef EBM (Target CPA)

    • Amaç: Hedeflenen bir dönüşüm başına maliyet (EBM) ile olabildiğince fazla dönüşüm elde etmeyi amaçlar.
    • Avantajı: Belirli bir maliyetle dönüşüm hedefleyen kampanyalar için idealdir.
    • Dezavantajı: Hedeflenen EBM'yi tutturmak zor olabilir, özellikle yüksek rekabetli sektörlerde.

    5. Hedef ROAS (Target ROAS)

    • Amaç: Belirlenen bir reklam harcamasının getirisi (ROAS) hedefiyle olabildiğince fazla gelir elde etmeyi hedefler.
    • Avantajı: Gelir odaklı kampanyalar için idealdir.
    • Dezavantajı: ROAS hedefini tutturmak zor olabilir ve yüksek yatırım getirisi beklenen sektörlerde zorluk yaşanabilir.

    6. Görünürlük Payını Maksimize Etme (Target Impression Share)

    • Amaç: Reklamlarınızın belirli bir görünürlük payını elde etmesini hedefler. Belirli bir yüzdelik dilimde veya belirli bir yerleşimde gösterilmeyi amaçlar.
    • Avantajı: Marka bilinirliğini artırmak için idealdir.
    • Dezavantajı: Maliyetli olabilir ve dönüşüm odaklı kampanyalar için uygun olmayabilir.

    7. Hedef Arama Sayfası Konumu (Target Search Page Location)

    • Amaç: Reklamların Google arama sonuç sayfasında en üstte veya birinci sayfada görünmesini hedefler.
    • Avantajı: Reklamlarınızın arama sonuçlarında görünürlüğünü artırmak için idealdir.
    • Dezavantajı: Maliyetler yüksek olabilir ve dönüşüm oranlarını optimize etmez.

    8. Hedef Üst Sayfa Teklif Payı (Target Outranking Share)

    • Amaç: Belirli bir rakibin reklamlarını geçmek için teklif verir.
    • Avantajı: Rekabetçi sektörlerde avantaj sağlar.
    • Dezavantajı: Maliyetli olabilir ve dönüşüm odaklı bir strateji değildir.

    9. Geliştirilmiş Tıklama Başına Maliyet (Enhanced CPC)

    • Amaç: Manuel CPC tekliflerini otomatik olarak ayarlayarak dönüşüm elde etme olasılığını artırır.
    • Avantajı: Manuel ve otomatik teklif stratejilerinin en iyilerini bir araya getirir.
    • Dezavantajı: Tam otomatik stratejiler kadar etkili olmayabilir.

    10. Görünürlük Reklamları (Viewable CPM)

    • Amaç: Reklamların görünür olduğu her 1000 gösterim için ödeme yapmayı hedefler.
    • Avantajı: Görünürlük odaklı kampanyalar için idealdir.
    • Dezavantajı: Dönüşüm odaklı değildir ve yüksek maliyetli olabilir.


    Bölüm detaylarına web sitem www.faruktoprak.com üzerinden de ulaşabilirsiniz.

    Show more...
    9 months ago
    14 minutes 40 seconds

    Türkiye'de Dijital Pazarlama
    Shopify Uzmanından - Shopify'ı Neden Tercih Etmelisiniz ve Shopify'da Satışlarınızı Nasıl Artırabilirsiniz?

    Shopify, işletmelerin çevrimiçi mağazalar oluşturmasına ve işletmesine olanak tanıyan, popüler bir e-ticaret platformudur. 2006 yılında Tobias Lütke, Daniel Weinand ve Scott Lake tarafından kurulan Shopify, kullanıcı dostu arayüzü ve kapsamlı özellikleri ile tanınır. İşte Shopify'ın temel özellikleri ve sunduğu hizmetler:


    Temel Özellikler :

    1. Kolay Kurulum ve Kullanım: Teknik bilgi gerektirmeyen, kullanıcı dostu bir arayüz sunar. Her seviyeden kullanıcı, mağazasını kolayca oluşturup yönetebilir.

    2. Temalar ve Tasarım: Birçok ücretsiz ve ücretli tema seçeneği sunar. Kullanıcılar, temaları kendi markalarına uygun şekilde özelleştirebilirler.

    3. Ürün Yönetimi: Ürün ekleme, envanter takibi, ürün varyasyonları (renk, boyut vb.) ve kategoriler oluşturma gibi özellikler içerir.

    4. Ödeme Entegrasyonları: Shopify, çeşitli ödeme ağ geçitleri ile entegre olur. Kredi kartları, PayPal ve daha birçok ödeme yöntemi ile uyumludur.

    5. Mobil Uyum: Tüm temalar ve mağazalar mobil cihazlara uyumlu olacak şekilde tasarlanmıştır.

    6. Pazarlama ve SEO Araçları: E-posta pazarlama, sosyal medya entegrasyonları, indirim kodları, hediye kartları ve SEO optimizasyonu gibi çeşitli pazarlama araçları sunar.

    7. Uygulama Marketi: Shopify App Store'da, mağazanızı daha da geliştirebileceğiniz ve özelleştirebileceğiniz binlerce uygulama bulunur.

    8. Raporlama ve Analitik: Satış, müşteri davranışları, trafik kaynakları gibi verileri sunarak, işinizi analiz etmenizi ve stratejilerinizi buna göre belirlemenizi sağlar.

      Hizmetler ve Destek:

    • Shopify Plus: Büyük ölçekli işletmeler için gelişmiş özellikler ve özelleştirme seçenekleri sunan premium bir plan.
    • Shopify Payments: Shopify’ın kendi ödeme işleme hizmeti, ek bir üçüncü taraf ödeme işlemcisi kullanma gereksinimini ortadan kaldırır.
    • Shopify POS: Fiziksel mağazalar için satış noktası (POS) sistemi sunar, böylece çevrimiçi ve fiziksel mağazalarınızı entegre edebilirsiniz.
    • 24/7 Destek: Shopify, e-posta, canlı sohbet ve telefon aracılığıyla 24 saat destek sunar.

    Shopify, küçük ölçekli girişimlerden büyük şirketlere kadar geniş bir kullanıcı kitlesine hitap eder ve çevrimiçi satış yapmayı her zamankinden daha kolay hale getirir.

    Shopify, kullanıcı dostu arayüzü, geniş tema ve eklenti desteği, küresel pazarlarda satış yapma kolaylığı ve güvenlik özellikleri ile öne çıkan bir e-ticaret platformudur. Türkiye'deki işletmeler için bazı yerel ödeme ve abonelik model dezavantajları olsa da, küresel pazarda satış yapmak isteyen işletmeler için mükemmel bir çözümdür.

    Show more...
    9 months ago
    20 minutes 42 seconds

    Türkiye'de Dijital Pazarlama
    CRM'in İşletmeler İçin Önemi ve CRM Kullanımının Faydaları

    Bu hafta ki konumuz CRM. CRM, Customer Relationship Management yani Müşteri İlişkileri Yönetimi demektir. Bu bölümde CRM'in işletmeler için ne kadar önemli olduğunu tartıştık ve CRM kullanarak sağlanan faydaları ele aldık.

    Özellikle globalde en çok bilinen CRM araçlarından olan HubSpot ve Zoho'yu inceledik. CRM'de işletmelerin en çok aradığı özelliklerden biri olan kanalları yani; WhatsApp, Instagram, Facebook, TikTok, LinkedIn gibi platformları konuşarak bu kanalların CRM ile entegre olmasının işletmeler için öneminden bahsettik.

    Sağlık sektörü, inşaat sektörü, otomotiv sektörü ve birçok diğer sektörde CRM, işletmelerin vazgeçilmez bir aracıdır. Farklı sektörlerin bu araçları nasıl etkili bir şekilde kullanabileceğini, işletmelere geniş bir yelpazede nasıl değer katacağını inceledik.

    Show more...
    1 year ago
    12 minutes 22 seconds

    Türkiye'de Dijital Pazarlama
    Reklam Kurulu Kararları ve Ticari İletişimde Sınırlar

    2024'ün ilk podcastinde tekrar sizlerle bir aradayız. Bu bölümde, önemli bir konuya değinerek Ticaret Bakanlığının Reklam Kurulu Kararları hakkında konuşacağız. 

    Özellikle sağlık, emlak, siyaset gibi sektörlerde reklam yayını ve kampanya yayınlarken, uluslararası kuralların yanı sıra iç hukuku ilgilendiren önemli kurallara da uymamız gerekiyor. Reklam kurulu kararları, dijital pazarlama uzmanlarının düzenli olarak takip etmesi gereken kritik bilgiler içeriyor. Hangi markalara hangi kurallarla ve hangi gerekçelerle cezalar verildiğini bilmek son derece önemli çünkü benzer hataları yaparak, istemeden hizmet verdiğimiz bir markaya ciddi zararlar verebiliriz.

    Reklam Kurulu Kararları Ne Zamandır Faaliyette?

    Reklam kurulu kararları 2012 yılından beri yayınlanmaktadır. Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösteren Reklam Kurulu, reklamların idari denetimini yapma yetkisine sahip bir kurumdur. https://ticaret.gov.tr/tuketici/ticari-reklamlar/reklam-kurulu-kararlari bu link üzerinden aylık düzenli olarak yayınlanan kararlara ulaşabilirsiniz.

    Herhangi bir reklamın yayına çıkmadan önce, pazarlama sürecinde veya sonrasında hukuki destek almanız son derece önemlidir. Bu kişinin markanızı ve ürününüzü bilen bir uzman olması son derece önemlidir.

    Peki bunu neden sağlamalısınız? 

    Rakip firmalardan, bireylerden veya kurumlardan gelebilecek şikayetlere karşı dikkatli olmak son derece önemlidir. Ticaret Bakanlığı, ürün veya web sitenizle ilgili yapılan şikayetleri detaylı bir şekilde inceleyerek, maddi ceza uygulayabilir. Bu durum markalar için ek bir yük anlamına gelmektedir. Ayrıca, reklam kurulu kararları doğrultusunda, bazen ceza olarak reklamların durdurulması kararı da alınabilir. Bu sebeple pazarlama stratejilerinizi belirlerken reklam kurulu kararlarını dikkate almak, etkili ve sorunsuz bir dijital varlık oluşturmanız için önemlidir.

    Reklam kurulu kararları herkese açık ve incelenebilir niteliktedir. Bu sebeple çalıştığınız markalar veya firmalar için pazarlama stratejilerinizi oluştururken bu kaynakları incelemek, sektöre uygun ve başarılı kampanyalar yürütmenizde yardımcı olabilir. Bu nedenle kararları inceleyerek uygulanan cezaları kontrol edebilir ve bu örnekleri pazarlama çalışmalarınıza dâhil edebilirsiniz. Çalıştığınız marka veya firma için benzer durumları önlemek adına bu verilerden faydalanmak oldukça değerlidir.

    Reklam kurulu kararları, dijital pazarlama dünyasında önemli bir rehberdir. Bu kararlar, markaların doğru ve etik bir şekilde hedef kitlelerine ulaşmalarını sağlamak adına bizlere değerli bilgiler sunar. 2023 yılında yaşanan dönüşümleri değerlendirdik ve 2024'e dair pazarlama stratejilerimizi şekillendirdik. Yeni yılda daha etkili ve bilinçli kampanyalarla dolu bir dijital pazarlama dönemi diliyoruz.


    Bu bölümün kaynaklarına ve içeriğine faruktoprak.com web sitemizden ulaşabilirsiniz.

    Show more...
    1 year ago
    14 minutes 52 seconds

    Türkiye'de Dijital Pazarlama
    E-ticaret firmalarının Merchant Center Aracılığıyla Google Reklamlarını Geliştirme Yöntemleri

    Bu hafta, tekrardan Ulaş Gökhan Gümüş ile birlikteyiz! Google Merchant Center konusuna odaklanıyoruz ve ayrıca 2023 yılının son bölümünü sizlerle paylaşmış bulunuyoruz. 

    Google Merchant Center, dinamik alışveriş reklamları için kritik bir araçtır. Türkiye'de alışveriş reklamları şu anda aktif olmasa da, aslında çok önemli bir reklam türüdür. Aynı zamanda e-ticaret firmaları içinde çok önemli bir araçtır.

    Peki, bu size neler sağlıyor? İşletmelerin ve online e-ticaret firmalarının ürünlerinin Google Alışveriş sekmesinde kendine yer bulabilmesini sağlıyor. Aynı zamanda PM Kampanyaları (Performance Max) veya Performans Kampanyalarında ürünleriniz dinamik reklamlar olarak görünebiliyor. Bunun için ise e-ticaret web sitenizden Merchant Center'a veri feedini göndermeniz veya kataloğunuzu manuel olarak oluşturmanız gerekiyor. Ancak bu süreçte dikkat etmeniz gereken bazı teknik detaylar bulunmaktadır. Yüklediğiniz ürünler, başlangıçta bir onay sürecinden geçer. Özellikle orijinal olmayan, fason veya replika ürünleri ayıklama amacını taşımaktadır. Google, bu tür sorunları engellemek amacıyla ürünleri, özellikle orijinal olmayan, fason veya replika ürünleri tespit edip ayıklamak için bir onay sürecine tabi tutar.

    Bilindiği üzere, Google 10 Ağustos 2020 tarihinde arama sonuçlarından Alışveriş reklamlarını kaldırma kararı almıştı. Önceden arama ağı reklamlarının üstünde veya yanında listelenen bu reklamlar, şimdi Alışveriş sekmesi içinde yer almaktadır. Bu durum, kullanıcı davranışlarına dair yapılan incelemelerde ciddi bir geri dönüş eksikliğine işaret etmektedir. Özellikle bir ürün arandığında, alışveriş sekmesine tıklama oranının azaldığı gözlemlenmiştir. Bu durum, anahtar kelime rekabetinin artmasına sebep olmuştur.

    Standart alışveriş reklamlarında ROAS'lar (Reklam Harcamasından Elde Edilen Gelir) oldukça yüksekti. Ancak alışveriş reklamlarının kaldırılmasıyla PM (Performance Max) kampanyalarında aynı başarının yakalanması çok zorlaştı. Kullanıcıların alışveriş sekmesine tıklama oranları çok düşük olduğu için herkes arama ağı reklamlarına ve anahtar kelime bazlı reklam çalışmalarına yöneldi; bu da CPC'lerin (Tıklama Başına Maliyet) inanılmaz derecede artmasına neden oldu. Bu durum sadece Türkiye'de değil, birkaç ülkede de aynı şekilde. Alışveriş reklamlarının kapatılması, hem dijital pazarlamacıları hem de işletmeleri olumsuz etkileyen bir süreç oldu.

    Fakat yine de işletmeler için, Merchant Center'a ürünlerimizi aktarmak birinci adımı oluşturuyor. İkinci adımda ise Google'ın yeniden pazarlama kodunu web sitesine veya mobil uygulamaya doğru bir şekilde entegre etmemiz gerekiyor. Veri katmanları bu süreçte oldukça kritik, ve Product ID'lerin veya benzersiz ID'lerin eşleşmesi önemli. Bu sayede kullanıcınızın ziyaret ettiği bir ürünü, başka bir platformda reklam olarak tekrar karşısına çıkarmak mümkün olacaktır.

    Ancak Remarketing için, kesinlikle Merchant Center'da dinamik olarak ürünlerinizi, yani kataloğunuzu kurmanız gerekiyor. Tabii ki, bu süreci manuel olarak değil, feed kullanarak arka tarafta entegrasyonu sağlayarak gerçekleştirebilir ve doğru, kullanışlı bir yeniden pazarlama kampanyası oluşturabilirsiniz. 

    Bölümün kaynaklarına ve içeriğine faruktoprak.com'dan ulaşabilirsiniz.

    Show more...
    1 year ago
    24 minutes 11 seconds

    Türkiye'de Dijital Pazarlama
    ETSY'de Başarı için Pazarlama Stratejileri

    Bu hafta Faruk Toprak'ın solo olarak gerçekleştirdiği bu kayıtta ETSY ve sanal pazar yerlerinde mağazamızın satışlarını artırma ve görünürlüğünü ön plana çıkarmak için neler yapabiliriz bunları konuştuk.

    ETSY'de özellikle ürün geliştirme ve organik olarak üst sıralarda listeleme yöntemlerini anlatırken podcast içinde iki (2) tane araca yer verdik. Bunların birincisi erank diğeri ise Alura. Bu iki uygulama ile ürün SEO geliştirilmesi nasıl yapılır ve görünürlük nasıl artırılabilir detaylı olarak bu bölümde sizlerl paylaştım. Ayrıca aşağıda da bu araçların ne gibi avantajları var özetledim.


    Alura ve Erank'in Sunduğu Avantajlar


    1. Ürün İzleme: Hangi ürünlerin kaç adet satıldığını takip edebiliyoruz. Ayrıca, hangi mağazaların hangi ürünlerden ne kadar satış yaptığını da görmek mümkün.
    2. SEO İyileştirmeleri: Etsy için önemli olan bir diğer eklentisi olan Erank ile anahtar kelimelerin popülerliğini ve rekabet durumunu izleyebilmekteyiz. Alura ise bu kelimeler üzerinden ne kadar ciro elde edildiğini de gösterir.
    3. Ürün Bazlı SEO: Hangi ürünlerin ne kadar sattığını takip ederek, ürün bazlı SEO çalışmaları yapabiliriz.
    4. Ücretsiz Kullanım: Alura'nın ücretsiz bir sürümü bulunsa da, sınırlı sayıda tahmin vermektedir. Daha fazla özellik ve veri için aylık 19 dolarlık Starter veya yıllık 29 dolarlık Profesyonel paketleri değerlendirebiliriz.
    5. E-mail Pazarlama: Alura, müşteri siparişi aldığımızda yorum yapmayan müşterilere hatırlatmalar da yapmaktadır. Bu, müşteri geri bildirimlerini artırmak için kullanışlı bir özellik.
    6. Etsy Entegrasyonu: Alura, doğrudan Etsy alt yapısını kullanır ve Google Chrome eklentisi olarak eklenmektedir.
    7. Mağaza İncelemesi: Etsy'de bir ürünü araştırırken, Alura eklentisini aktif hale getirdiğimizde, ürünün hangi mağaza tarafından ne kadar satıldığını, elde edilen ciro miktarını ve kullanılan etiketleri görebiliyoruz. Ayrıca, mağaza incelemeleri yapabilir ve potansiyel ürün fikirleri elde edebiliriz.
    8. Ürün Araştırması: Alura, "Product Research" ve "Product Seeker" kategorileri ile ürünler hakkında ayrıntılı bilgileri girmemize olanak tanır ve buna göre aylık satış tahminleri sunmaktadır.

    Bu uygulamalar aracılığıyla mağazanızı geliştirebilir ve satışlarınızın artmasına katkı sağlayabilirsiniz.


    Bölüm içeriğine ve kaynaklarına ⁠www.faruktoprak.com ⁠dan ulaşabilirsiniz.

    Bölümle ilgili sorularınız için faruk@joykek.com'dan bana ulaşabilirsiniz. Ayrıca bölüm için yayınladığımız ankete de katılmayı unutmayın.

    Show more...
    1 year ago
    20 minutes 17 seconds

    Türkiye'de Dijital Pazarlama
    Yapay Zeka Kullanılarak E-ticaret ve E-ihracat Satış Artırma Teknikleri

    Türkiye’de E-ticarete ve E-ihracata Genel Bakış

    Ticaret Bakanlığı'nın E-ticaret Bilgi Sistemi (ETBİS) verilerine göre; 2019 yılında 136 milyar TL olan e-ticaret hacmi 2020 yılında 226 milyar liraya ve 2021 yılında 381,5 milyar liraya ulaştı. 2022 yılında ise Türkiye’de e-ticaret hacmi bir önceki yıla göre yüzde 109 artarak 800 milyar TL oldu.

    Euromonitor tahminlerine göre Türkiye’deki e-ticaret hacmi, 2020- 2025 yılları arasında yüzde 23,7 yıllık bileşik büyüme oranı ile 2025’te mevcut hacminin 2,3 katı bir büyüklüğe ulaşacağı tahmin ediliyor. Aynı şekilde küresel yıllık bileşik büyüme oranı ise yüzde 11,7 olacağı tahmin ediliyor.

    ETBİS verilerine göre, e-ticaret yapan işletmelerin sayısı 2019 ve 2022 yılları arasında yüzde 701 oranında arttı. 2019-2021 yılları arasındaki 3 yıllık dönemde internet üzerinden verilen siparişlerin sayısı yüzde 252 oranında artarken, söz konusu büyüme hızı 2021’de de sürdü.

    Euromonitor verilerine göre, küresel sınır ötesi e-ticaret perakende değeri 2017 yılında 1,4 trilyon dolar iken 2022 yılında 3,5 trilyon dolara ulaştı.

    ETBİS verilerine göre yurt içi harcamaların payı 2021 yılında yüzde 92 iken 2022’de yüzde 91.3’e geriledi, diğer ülkelerin ülkemiz e-ticaret sitelerinden yaptığı harcamalar ise yüzde 4’ten yüzde 4.2’ye yükseldi. Ek olarak yurt dışından yapılan alımlar, yüzde 4’ten yüzde 4.5’e artış gösterdi.


    Popüler E-ticaret Altyapı Firmaları

    Türkiye’de bilinen ve kullanımı yaygın e-ticaret platformları:

    • Shopify
    • WooCommerce
    • ikas
    • ideasoft
    • Magento
    • Ticimax
    • T-soft

    vb.


    Shopify’ın Türkiye’de Yükselişi

    Türkiye’de Shopify altyapısıyla mağaza açan işletmelerin sayısında, 2023 yılı 3. çeyrek bazında %66 bir yükseliş bulunmakta. Özellikle son dönemde ve yıllarda bir çok işletme online mağazası için Shopify’ı tercih etmekte diyebiliriz.


    KOBİ’lerin E-ihracatta Başarılı Olamama Sebepleri

    Türkiye’de KOBİ’lerin e-ihracat yolculuğunda başarıya ulaşamamalarının başlıca sebepleri şu şekilde:

    • Hedef pazarlara erişim, ürünlerin pazarlanması ve tanıtımı eksikliği
    • Yerelleşememe problemleri
    • Altyapı ve teknik bilgi eksikliği
    • Vergisel ve finansal problemler

    E-ticarette Yapay Zeka Kullanımı

    E-ticarette yapay zekanın en çok kullanıldığı ana başlıklar ve bunları Türkiye’de en iyi uygulayan başlıca firmalar.

    • Kişiselleştirilmiş Ürün Önerileri (Netflix)

    Kullanıcının geldiği trafik kanalına ve geçmiş verilerine göre ürün listeleme ve önerme.

    • Dinamik Fiyat Güncellemeleri (MediaMarkt)

    Satışın gerçekleşmesi için öngörülen maksimum ve minimum indirimleri otomatik sağlayacak AI teknolojisi.

    • Gelişmiş Müşteri Temsilcisi (Amazon)

    Satış öncesi ve sonrası müşteri memnuniyetini artırmaya yönelik yapay zeka destekli online chat sistemi.

    • Akıllı Lojistik Ağı (Hepsiburada)

    Kullanıcının lokasyonuna göre ürünün ne kadar sürede teslim edileceğinin AI tarafından planlanması.

    • Akıllı Stok Yönetimi (mem ai)

    AI aracılığıyla tüm ürünlerinizin stok yönetimini hızlı ve mantıklı oluşturabilme ve planlayabilme.

    • Müşteri Kaybı Oranı (mem ai)

    Müşterilerinizden kaçının sizden alışveriş yapmayı bırakacağının tahminini yapay zeka aracılığıyla tespit etme.


    E-ticarette En İyi 8 Yapay Zeka Uygulamaları ve Örnekleri

    Türkiye’de bilinen ve kullanımı yaygın e-ticaret platformları:

    1. Mokker
    2. Surewriter
    3. BHuman
    4. Tidio
    5. MEM AI
    6. Holler
    7. AdCreative AI
    8. Jasper


    Bölüm içeriğine ve kaynaklarına www.faruktoprak.com dan ulaşabilirsiniz.

    Bölümel ilgili sorularınız için faruk@joykek.com'dan bana ulaşabilirsiniz. Ayrıca bölüm için yayınladığımız ankete de katılmayı unutmayın.

    Show more...
    1 year ago
    25 minutes 52 seconds

    Türkiye'de Dijital Pazarlama
    Merhaba ben Faruk Toprak. Bu podcast kanalımda dijital pazarlamaya dair tüm yenilikleri sizlerle paylaşıyorum. İşletmeler için marka bilinirliğini geliştirme, satışları artırma, müşteri ilişkilerini başarılı yönetme, reklamlarda ki dönüşüm oranlarını artırma, web sitesi ve mobil uygulama optimizasyonları, sosyal medya pazarlama stratejileri ve yeni yapay zeka pazarlama trendleri vb. konulara değinip bir işletmenin pazarlama konusunda dikkat etmesi gereken tüm konuları paylaşıyorum. Podcastimle ilgili öneri ve reklam için faruk@joykek.com veya @frktprk Instagram'dan bana ulaşabilirsin.