
Taç Çizgisi'nin ilk bölümüne hoş geldiniz! Bu bölümde hem kendimi tanıtıyor hem de sizi, futbola bambaşka bir açıdan bakmaya davet ediyorum. Futbol benim için sadece bir oyun değil, hayatın ta kendisi. Ve bu hayatın içinde en çok kalecilikte kendimi buldum. Mahalle maçlarında kaleye geçen “kilolu çocuk”tan, spiker olma hayalinin peşinden giden birine dönüşen hikâyemi paylaşıyorum.Kalecilik neden yalnızların mesleğidir? Bir kaleci maç boyunca neleri düşünür? Rinat Dasayev'den Dino Zoff'a, yalnız adamların sessiz çığlıklarına kulak veriyoruz. Aynı zamanda futbolun çizgilerle sınırlı olmadığını; bazen hayatı, bazen de kendimizi kale direkleri arasında bulduğumuzu konuşuyoruz.Kale direğinin yanında yalnız duran her çocuğa, kendi hikâyesini arayan herkese ithafla...