
“Bir Babanın Çocuğuna İlk Mirası” belki bir forma, belki bir stadyum anısı, belki de sadece yanında söylenmeden durmasıdır.
Bu bölümde, klişelerden uzak bir baba-oğul ilişkisini ve futbolla kesişen, ama aslında çok daha derinlerde seyreden bir sevgi hikâyesini paylaşıyorum.
Futbolu sevmeyen bir babanın, futbolu tutkuyla seven bir çocuğun yolculuğuna sessizce nasıl eşlik ettiğini…
İlk sarılmayı, ilk korkuyu, ilk hayal kırıklığını ama en çok da o görünmeyen desteği anlatıyorum.
Ve sonra, Luis Enrique’nin küçük kızı Xana’ya veda ederken verdiği o büyük sınava kulak veriyoruz. Çünkü bazı sevgiler, kayıpla daha da büyür; bazı babalar ise kelimelerle değil duruşlarıyla iz bırakır.
Babasıyla aynı tutkuyu paylaşmayan ama onun desteğiyle kendi yolunu bulan herkes için…