
Başarı, insanlık tarihinin en kalıcı arayışlarından biri olmasına rağmen, tanımı en kaygan kavramlardan biridir. Peki, bugün peşinden koştuğumuz başarı tanımı bizi gerçekten tatmin ediyor mu, yoksa bizi mutsuz eden bir tuzağın parçası mı?
"Yanlış Zirveye mi Tırmanıyoruz?", bu can alıcı sorunun izini süren kapsamlı bir soruşturmadır. Analiz, Antik Yunan'daki erdem (arete) ve 'iyi yaşam' (eudaimonia) anlayışından başlayarak, Sanayi Devrimi'nin materyalist kodlarına ve günümüz Türkiye'sinin neoliberal başarı algısına uzanan tarihsel bir yolculuk sunuyor. Tüketim kültürü ve sosyal medyanın yarattığı "performans baskısını" ele alırken, Türkiye özelindeki verilerle çarpıcı bir "başarı paradoksunu" gözler önüne seriyor: Objektif kalkınma metriklerimiz yükselirken, mutluluk seviyemiz neden artmıyor?