
"İyi hisset" baskısı altında ezildiğini ve kendi üzüntünden utandığını hiç hissettin mi? Sürekli gülümsemek zorunda kalmaktan yoruldun mu?
Bu bölümde, modern dünyanın en sinsi dayatmalarından birini, TOKSİK POZİTİFLİĞİ mercek altına alıyoruz. İyi niyetli gibi görünen "Takma kafana", "Bardağın dolu tarafına bak" gibi telkinlerin aslında ruh sağlığımızı nasıl yavaş yavaş zehirlediğini, bizi nasıl daha yalnız ve kaygılı bireylere dönüştürdüğünü konuşuyoruz.
Bu isyanda bize katılın ve şu soruların cevaplarını birlikte arayalım:
* Duygusal bastırmanın psikolojik ve fiziksel bedelleri nelerdir?
* Milyarlarca dolarlık "Mutluluk Endüstrisi" ve sosyal medyanın yarattığı sahte mutluluk tiyatrosu bu baskıyı nasıl körüklüyor?
* Bu küresel salgına karşı kendi kültürümüzün derinliklerinde yatan güçlü bir panzehir var mı? "Hüzün" kavramının birleştirici bilgeliğini yeniden keşfediyoruz.
Eğer sen de duygularının tamamına sahip çıkmak ve sahte bir pozitiflik yerine anlamlı bir bütünlüğü kucaklamak istiyorsan, bu bölüm tam sana göre.