
Sanki ne kadar çok yürürsem onlarla birlikte, sanki onlardan biri olma olasılığım her geçen gün çok da artıyor gibi. Her gün ne kadar çok hayvanlardan söz edersem, onları anlamaya çalışırsam sanki o varmak istediğim noktaya çok daha hızlı erişecek gibi hissediyorum. O yüzden onlar hakkında okumaya, onları izlemeye, onların dünyasına ait olmaya gün geçtikçe daha da çok çabalar halde buluyorum kendimi.
Güven adıgüzel isimli yazarın kitabından devam ediyorum bugün yine. Kirpilerden bahsetmiş. Kirpikler benim çok aşina olduğum, ama çok çok uzakta yaşayan arkadaşlarım gibiler. Hem tehlikeli hem sevimli. Bulunmaz hint kumaşı sanki…
Hayvanlardan öğrenmek mümkün mü? Mümkün. Bunu kendim için yapıyorum biliyor musunuz? Bu benim kendime tüm bu yorgunluklar, tüm bu savaşlar, verdiğim kayıplar, kazanmak için sergilediğim tüm çabalarımın bir hediyesi gibi.
Ben insanları değil , ben kocaman şehirleri değil, ben trafik ışıklarını, lüks arabaları, muhteşem seyahatleri değil. Hayvanlarla yaşayacağım çiftliğimi hayal ederek yaşıyorum bu hayatı.
Görsel: Mirko Hanak, Hedgehog