
Oğlumla çıktığım sıradan bir sabah yürüyüşü, modern hayatın en büyük ikilemiyle yüzleşmemi sağladı: Anda kalma çabamız ve telefonlarımızın yarattığı dikkat dağınıklığı.
Bu bölümde, Karşıyaka'nın ara sokaklarında yaptığımız "mindful" bir yürüyüşün, telefon ekranına saniyeler içinde nasıl kurban gittiğini kişisel bir deneyimle anlatıyorum. O "büyülü anları" bölen dikkat kalıntısı (attention residue) nedir? Beynimizin değişken ödül (variable reward) sistemini tetikleyen bildirimler ve sosyal medya akışı, odağımızı nasıl paramparça ediyor? FOMO (bir şeyleri kaçırma korkusu), görev değiştirme maliyeti (task switching cost) ve alışkanlık döngüleri gibi kavramlar üzerinden teknolojiyle olan ilişkimizi masaya yatırıyoruz.
Eğer siz de bebekli hayatın veya gündelik koşuşturmanın ortasında odağınızı kaybettiğinizi hissediyor, dijital minimalizm ve gerçek farkındalık için bir çıkış yolu arıyorsanız, bu samimi sohbeti kaçırmayın.