
Bir babalık itirafıyla başlayan ve "prenses erkek" etiketiyle derinleşen bir yolculuğa hazır mısınız? Bu bölümde, sosyal medyanın parlak vitrinlerine bakıp kendi hayatımızdan utandığımız o zehirli sarmaşığı, yani kıyaslama alışkanlığını masaya yatırıyoruz.
Psikolojideki Sosyal Kıyaslama Teorisi'nden Marcus Aurelius'un bilgeliğine, tasavvuftaki ayna metaforundan yoganın Santoşa ilkesine uzanan bir keşfe çıkıyoruz. Başkalarının haritasına bakmaktan yorulup kendi yolunu bulmak isteyenler için kıyaslamanın panzehirini konuşuyoruz: bedeni dinlemek, kalbin nabzını tutmak ve zihnin bahçesini yeşertmek.
Eğer siz de etiketlerden, sürekli birilerini referans almaktan sıkıldıysanız ve kendi hayatınızın mimarı olmanın özgürlüğünü tatmak istiyorsanız, bu bölüm tam size göre.