Sayın Adnan Oktar Kadir suresinin ayetlerinin ahirzamanda neye işaret ettiğini açıklıyor. Yüce Allahın "Biz onu Kadir gecesinde indirdik" ayeti ahirzamanda hangi olayın gerçekleşeciğine işaret ediyor? Sorunun cevabı için mutalaka dinleyin
Allah korkusu deyince silahtan bıçaktan korkmak gibi anlıyorlar. Allah korkusu Allah’ı darıltmaktan, O’nun sevgisini kaybetmekten çekinmektir.
Allah katında hiç bir itibarının kalmamasından korkar mümin.
Allah korkusu aklı açar, keskinleştirir. Allahın büyüklüğünü anlamadakı akıl yeteneğini açar.
En büyük ihtiyaç akıl olduğu için onun zeminini oluşturur Allah korkusu.
Her türlü güzel ahlakın kökeni Allah korkusudur.
En büyük nimet Allah korkusudur. Bilmeyen bunu fark edemez. Bir az düşünen bakacak ki, her türlü güzelliyin kökeni Allah korkusudur. Allah korkusu kalksa, büyük tahribat olur.
Sayın Adnan Oktarın Allah korkusu ile ilgili farklı bakış açılarından anlattığı konulardan bir tanesini daha dinleye bilirsiniz. Yeni ufuk, yeni anlayış, hep şuuraçıklığına sebep olan konular.
Öyle bir bekleme safhası yok. Toprak altında kalan beden bildiğin çürümüş bir beden, orqanik madde.... O mezarda insan yok... Ruhu derhal ya cennete, ya cehennem geçer....
Müslümanı üzecek, sıkacak, rahatsız edecek, heyecanlandıracak, tedirgin edecek hiç bir şeyle karşılaşmaz. Onu Allaha bırakmak lazım. Yaratırken bizi nasıl kusursuz yaratıyor... Cennet için dert etmeye gerek yok. Biz mesela doğmadan önce ben nasıl yapacağım doğdukdan sonra desem anlamı varmı? Dünya ortamı olmasına rağmen, daha zordur. Dünyada dert etmeye gerek yokken, ahirette niye olsun?..
Sayın Adnan Oktarın detaylarını açıkladığı bu konuyu kendi sesinden dinleyin.
Sayın Adnan Oktarın Cennette bakteri ve mikrop var mıdır? - sorusuna verdiği cevabı merak edenler mutlaka dinlesin!
Cennete hazırlık sadece samimiyyetledir. Bakın bütün anormallik ne biliyormusunuz? İnsanın en büyük hatası, tüm belanın tek nedeni Allahdan şübhe etmesidir. Başka hiç bir bela yoktur. Ana konu budur.... Allahtan hiç şüphe olmaması lazım...
Bilim istiyorsan, bilimin alası olur orada. Her türlü gelişme, her şey olur. Sn. Adnan Oktarın cennette bilim hakkında Kurandan örneklerle anlattığı konuyu mutlaka dinlemelisiniz.
Allah anılarak, Allah sevilerek, Allah’a sevgi duyarak, Allah’a saygı duyarak kalp ferahlık duyar, şeytandan Allah’a sığınırım. Allah açıkça söylüyor işte; “…kalbler yalnızca Allah'ın zikriyle mutmain olur.” …
Insan sadece ruhtur. Bir de gölge varlık vardır gölge o kadar başka bir şey yok. Şimdi anlatırım da ortalık karışsın da istemiyorum ama dikkatlice bakarsanız ekrandaki işte ne görüyorsan o. Ruhtan ruha geçiş var.
Allah’ın sanatı muazzamdır, insan hepsinin detayına yetişemeyebilir ama ana konulara yetişebilir. Atomun yapısı, hücrenin yapısı, hayvanlardaki simetri ve süsü düşünmek ve en önemlisi kendi ruhuna bakmak insana tüm hakikatlerin kapısını açar. (Adnan Oktar, 29 Haziran 2018)
Kendi ruhuna bakmak imanı güçlendirmek için en temel konudur. Kendi iç yapısını gören insan, içindeki “ben”i bilen, duyduğunu hisseden insan müthiş bir açılma yaşar. O zaman insan sırf kolundaki saate bakarak, tek bir çay kaşığına bakarak en yüksek noktada iman eder. (Adnan Oktar, 1 Temmuz 2018)
Allah’ı en zor şartlarda sevme esastır. Peygamberler çok zor şartlar içinde sevgilerini devam ettirmişlerdir.
Allah’tan sevgiyi bütün insanların istemesi lazım, yeniden sevginin diriltilmesi gerekiyor. Büyük bir facia, akıl almaz yaygın sevgisizlik... Bütün devletlerin ana milli meselesi haline gelmesi lazım sevgi.
Egoist, bencil, çıkarcı olmamak. Kendimizi rahat bıraktığımızda samimiyet otomatik bizi kitler. Yani samimiyetin boyutuna hemen gireriz. Samimiyeti elde etmek için uğraşılmaz, sadece egoist ve bencil olmamak yeterlidir. Yani diğergam ve fedakar olmak yeterlidir. Hemen samimiyet bizi sarar ve samimiyet yolunda ilerleriz.
Ağaçlar çalışıyor mu? Çalışmıyor, duruyorlar, Allah onlara rızık veriyor. Kurt çok haristir, tüm ömrü boyu sürünür. Mesela, bebekler çok mazlumdur, hiç bir şey yapmaz. Allaha teslim olur, Allah ona annesinden süt veriyor, en guzel şekilde baktırıyor. O yüzden çalışan kazanır deye bir şey yok, Allaha çok cani gönülden bağlanan kazanır. O zaman Allah ona zaten bir yol açar. Kendi gayretiyle olursa, sürünmeden başka bir şey olmaz. Allaha bağlayarak gayret edilirse, çok büyük bereket gelir.
Şüphesiz Allah, insanlara hiç bir şeyle zulmetmez. Ancak insanlar, kendi nefislerine zulmediyorlar (Yunus, 44).
Kuran’da Allah düşünmeyi farz kılmış. Hem derin derin düşünmeyi. Düşündükçe Allah insanların kalbine bilgi ilka ediyor. Gerçekleri görür, Allah’a gittikçe daha yaklaşır, Allah’a olan sevgisi artar.BİR İNSAN EMEK VERDİĞİ, KAFASINI KULLANDIĞI MÜDDETÇE ALLAH ONA O KİŞİNİN İMANINI SUNUYOR. Yine insanın kaderinde olan oluyor da fakat o sanki emek vererek onu elde ettiğini hissediyor. Ondan sonra oluşan iman çok değerli oluyor.
İnsan beyni tefekküre direnir, çok kararlı olmak, onu aşmak gerekiyor. Beyin garip bir şekilde makul düşünceye direnir, uğraşıp kabul ettirmek gerekiyor...Beyin daha avami, tembel olmak ister, sokak kafasına eğilim göstertir. Onu zorla eğip-bükerek düzgün yola sokmak lazım.
İnsanın imanı arttıkça Allah ona incelikleri ve sırları gösterir. Allah küfrü ve münafıkları mağlup yaratır ama çok dikkatli Allah’ı takip ettiğinde bu sırrı görürsün.