
Bu bölümde İtalyan yazar Elena Ferrante'nin Tesadüfi Buluşlar kitabındaki (Everest Yayınları) bir makaleden yola çıkıyorum. Konu, 'hayatımızdaki ilkler.'
Doğumlar, ölümler, ilk aşk gibi yoğun ilkler var. İlk defa denizi görmek, uçağa binmek gibi daha 'light' ilkler de var.
Bir de ilk karşılaşmalar var.
Soru şu: Hayatımız boyunca bizimle kalacak olan bir kitapla, bir filmle, bir mekânla, bir insanla karşılaştığımızda onu 'ilk anda' nasıl tanırız?
Kitaplarla, filmlerle paslaşarak bu bölümde anlatıyorum.