O çok modern işyerleri gerçekten eşitlikçi politikalara sahip mi? İnsan cinsiyetçi mi doğar sonradan mı olur? O şirret bulduğunu kadın yöneticiye soralım bakalım şirret olmuş ama niye olmuş? Yine Zeynep’li bir yayın. Bu defa ilk yayın olmasının heyecanı hissediliyor. Çekimlerin hangi sırayla yayınlanacağı da keyfimizin kâhyasına kalmış. İyi dinlemeler.
Anne olmak kadının statüsünü nasıl etkiler? Bu iş gerçekten kadının lehine mi işler? Babaları sürece dahil etmek için hukuk sisteminde de eşzamanlı dönüşüm gerekmez mi? Yine bir takım serzenişler.
Hasta haklarından bahsediyoruz tamam ama gebelik bir hastalık mıdır? Dünyanın bu en doğal konusu nasıl bir anda patriarkal tıbba hizmet eder hale geldi? Rahmi olanların tahakküm altına alınması geleneğinden kaynaklanıyor olabilir mi acaba? Biraz konuşalım.
Hayır hayırdır. Açıkça evet denmediğinde hayır denmiş kabul edilmelidir. Onay tek seferlik verilir. Gibi gibi bir takım konuları yine Aleks ile masaya yatırdık. Nazlanma kültürü tacize ön ayak olur mu? Buyrunuz.
Kadın evlenmekle kocasının soyadını alır. Kanun budur. Ancak isterse, başvuru esnasında belirtirse aynı zamanda kendi soyadını da kullanabilir. Kocasının soyadını almaksızın sadece kendi soyadını kullanabilmesi için ise dava açması gerekir. DAVA AÇMAK. Evlenince kimliğini, pasaportunu, ehliyetini, banka hesaplarını, bütün kayıtlarını yenilemesi gerekir. Boşanırsa hepsini sil baştan. Evet bu kadar pratiktir kadınlar için yaşam. Erkeklerin ise ne evlenirken ne boşanırken bunların hiç birini yapması gerekmez. Ne değişik dimi?
Mansplaining Türkçe'ye defalarca tercüme edildi. Önce açüklama dendi. Organlara cinsiyet atadığı için vazgeçildi. Erkekleme dendi, yine pek sevilmedi. Son halde "erizahat" şimdilik en kabul görmüş tercüme. Genellikle kadınlara daha basite indirgenmiş bir dille bir konunun anlatılması, bir kadının uzmanı olduğu alanlarda da bile sözüne kıymet verilmeyip sözünün kesilmesi ve üste çıkılması olarak karşımıza çıkıyor. Bu bölümde konuğumuz Aleks. İyi dinlemeler.
Hangi hallerde hiç evlenmemiş sayılırız? Boşanmak değil hiç evlenmemiş sayılmaktan bahsediyoruz. Elbette yine kadın ve erkek için standartları ayrı ayrı düzenlenmiş bir cinsiyetçi düzenleme. Kısacık, öyle sızlanmalı hap bilgi niyetine. İyi dinlemeler.
Bu bölümde muayyen günlerimizden konuşuyoruz, hani şu muayyen yani belli ve belirli aralıklarla olmasından utanılan regl olayından. Bu bölümde 12 yaşımdan beri hayatımda olan Zeynep de konuk olarak bizlerle. Bir kişisel temizlik ürünü olan pedden neden utanırdık da gizlice taşırdık? Bacağın kanasa pantolona bulaşsa ayıp değil de regli kanı neden ayıp? Kurban kanı başa sürülürken, regli kanı neden dünyadaki en tiksinç şey? Kadınlık regl ile başlayıp, regl ile mi biter? Yayında bahsi geçmemiş çok önemli bilgi: Her kadın regl olmaz. Regl olan herkes kadın değildir.
Sen bu kadınların avukatı mısın? Sadece kadınların mı? Toplumsal cinsiyet eşitliği ne demek? Biz burada ne yapıyoruz?