
Antalya’da dört yıldır yaşayıp manzaraya sırtını dönen birinin, balkondaki kediyle yüzleşme bölümü. “Sen yapmazsan başkası yapar” cümlesinin tokadı, üç yıldır denize girmemek, Kurşunlu Şelalesi’ni ve hemen arka sokaktaki Behlül Dal Sinema Müzesi’ni “sonra”ya ertelemek… Bu bölüm, ertelediğimiz küçük mutluluklar ve adını “verimlilik” koyduğumuz görünmez bariyer “sonra” üzerine samimi bir sohbet.
Benim çözümüm: 7 Gün – 7 Küçük Durak.
Balkonda kahve, Kaleiçi’nde amaçsız bir yürüyüş, Kurşunlu’ya kısa kaçamak, müzeye nihayet selam, denize ayak, parka kitap ve şehre bir not… “Yarım saatliğine hayat”la başlayıp birikeni konuşuyoruz.
Dinlerken sana davet: Şehrine turist gibi bak. En yakındaki ağaca, denize ya da gökyüzüne üç nefeslik uğra. İstersen #BalkondakiKedi etiketiyle “benim gözümden şehir” fotoğrafını paylaş.
Çünkü bazen en iyi yol, rotasız olandır; ama yine de niyet ister.