
Bu bölümde, kafamın içindeki küçük ama ısrarcı bir ülkeyi anlatıyorum: Benim Ütopyam.
Telaşın olmadığı, kahvenin her zaman sıcak, kalbinse yumuşak kaldığı bir şehir burası… Korna sesleri yasak, martılarla toplu sözleşme var. İnsanların bildirimlere değil, bildirimlerin insanlara uyduğu; mizahın anayasa, şefkatin para birimi olduğu bir dünya. 🌿
Bazen bir ütopya, dev bir proje değil; küçük seçimlerin toplamıdır.
Bu bölümde belki sen de kendi ütopyana birkaç yeni sokak ekleyeceksin.