
Bazen kimse bilmez, sadece kendimize verdiğimiz küçük sözler vardır.
Basit görünür ama bizim için koca bir anlam taşır.
Benim de öyle bir sözüm vardı: siyah beyaz karelerle geçen günler, ama bir gün renge dönüşecek anlar…
Peki ya o “ilk” geçtiyse?
Bir sonraki kişi için haksızlık mı olur, yoksa asıl mesele “ilk” olmak değil de, tam o anda “tek” olabilmek mi?
Bu bölümde siyah beyazdan renge, ilklerden bugüne, hayatın küçük işaret taşlarını konuşuyoruz.