
Korsan Tercüme Karşı İstihbarat Teorisi ve Uygulaması
Hank Prunckun
İngiliz filozof ve bilim adamı Francis Bacon’a atfedilen bir söz vardır: “Yeni çareler uygulamayan, yeni kötülükler beklemelidir; çünkü zaman en büyük yenilikçidir. İstihbarat görevlileri ve analistler, gizli bilgilerin güvenliği ve bu bilgilerin temelini oluşturan gizli operasyonlar söz konusu olduğunda “yeni kötülüklerden” kaçınmak istiyorlarsa, yeni çareler bulmaları gerekir. Bunu yapmak için, karşı istihbarat teorisi ve pratiği konularını ele alan bir kitaba ihtiyaç vardır.
Bu kitap, bir süredir mevcut olan konu literatüründeki boşluğu doldurmaya yönelik bir adımdır. Örneğin, güvenlik, soruşturma, istihbarat ve araştırma alanlarında uygulayıcı olarak geçirdiğim önceki yirmi sekiz yıl boyunca, karşı istihbarat konusunda, bu zanaatın teorisi ve pratiği gibi basit ve açık terimlerle tartışan metinlerin azlığını fark ettim. Bu, konuyla ilgili sadece birkaç metin olduğu anlamına gelmiyor, tam tersine, çok sayıda metin var. Ancak bu kitapların çoğu, hayal kırıklığı yaratacak kadar az pratik açıklama ve teorik temel içerme eğilimindedir. Bu yüzden, bu metinlerin çoğu karşı istihbaratı basitçe “güvenlik” olarak görüyor, ki öyle değil. Bu nedenle, kütüphane raflarında karşı istihbarat başlığını içeren pek çok metin olmasına rağmen, bana göre bunlar dar kapsamlıdır ve karşı istihbaratı oturması gereken bağlama yerleştirmezler. Yeni bir karşı istihbarat elemanı ya da bu konuyu öğreten bir eğitmen için bu metinler yetersiz kalıyor.
Karşı istihbarat alanında bu tür bir tavsiyenin eksik olduğunu fark etmem, önce bir devlet araştırmacısı, daha sonra da bir istihbarat analisti ve stratejik araştırmacı olarak edindiğim deneyimlerle gerçekleşti. Daha sonra, 11 Eylül Komisyonu’nun ABD’deki terörist saldırılara ilişkin ifşaatları ve dünya çapındaki radikal İslami terörizm fenomenine ilişkin diğer soruşturmalar, hem kamu hem de özel sektördeki kurumların gizli bilgileri korumasının önemini vurguladı. Bunu yapmamanın sonuçları ilk bölümde tartışılmıştır. Bu kitap, bu nedenle, “yeni çarelere” ihtiyaç duyan profesyonellere ve öğrencilere hayati, saçma sapan olmayan yardım sağlamak için yazılmıştır.
Şu anda ikinci baskısı yapılan bu kitap, okuyucuya karşı istihbaratla ilgili temel bilgilerin ötesinde, bu sanatın ve bilimin temelini oluşturan kuramsal bir anlayış da sunuyor. Bu kitap güncellenmiş ve yeni bilgiler eklenmiştir. Kitabı, okuyucuyu karşıistihbaratın karşı karşıya olduğu zorlukların incelenmesinden savunma ve saldırı amaçlı karşıistihbaratın pratik yönlerine götüren 15 bölümden oluşuyor. Kitap, genelden özele doğru ilerleyen bir yaklaşım içinde bir dizi konuyu ele alıyor. Kitap, sahneyi hazırlamak için karşı istihbarat görevlilerinin temel meselelerini özetleyen bazı olayları göstererek başlıyor. Daha sonra, bir karşı istihbarat operasyonunun pratik özellikleri de dahil olmak üzere, karşı istihbaratın neleri kapsadığının temel yönlerini açıklamaya geçiyor. Bu sahne düzenlemesinin ardından kitap, okuyucuyu karşı istihbaratın teorik temellerine götürür. Kitabın ana gövdesi, karşı istihbaratın iki ana odağını, yani savunma ve saldırı amaçlı karşı istihbaratı inceler. Dördüncü bölümden on dördüncü bölüme kadar olan kısımlar, okuyucuyu teorinin (bölüm 3) gerçek dünya durumlarına uygulanması pratiği boyunca götürür. Kitap, istihbaratçılık mesleğinin etik sorunları ve muhalif casusların faaliyetlerini gizlemek için kullandıkları teknikler üzerine bir incelemeyle (bölüm 15) sona eriyor. Ayrıca, metinde tartışılan konularla ilgili örnekler veren dört ek de var.
Kitabın amaçlarından biri öğrenciler ve eğitmenler için bir metin olduğundan, her bölüm bir anahtar sözcükler ve deyimler listesi ve birkaç çalışma sorusu ve öğrenme etkinliğiyle sona ermektedir.