
Hazırlayan - Sunan: Orkan Varan
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
ilk akademi ödülleri 1929da verilmiş. sadece 270 kişi katılmış. sadece 15 dakika sürmüş. bugün will smith’in tokatı bile daha uzun sürüyor. o da rezil bi konu. oraya da gelicem. akademi ödülleri günümüzde yüzlerce dakika sürüyor. binlerce kişi katılıyor. ne oldu da bu iş bu kadar büyüdü değil mi? yani bir akademinin düzenlediği ödül töreni nasıl olur da dünyanın en çok izlenen seremonilerinden biri haline gelir? akademi, ödül töreni yaparak, oscar vererek sinema sektörüne yön verebildiğini keşfetmiş arkadaşlar. yüzlerce filmin arasından 1 tanesini en iyi olarak seçmek, tabi ki o filmlerin emekçilerini onore eder. peki diğerleri? dünya sineması sadece holywooddan mı ibaret? değil ama aslında evet bu arada. dünyanın en büyük uluslararası sinema endüstrisi holywood arkadaşlar. güney kore hindistan gibi örneklerin dışında dünyanın her yerinde holywood filmleri izleniyor. totalde yerel filmlerden daha çok izleniyor. sırf sinema da değil. dijital platform, televizyon, dvd bluray neyse. biz holywood filmlerini izledikçe, yapımcılar kazanmaya devam ediyor. bu yıl, sadece avatarın devam filmi 2 milyar doların üstünde gişe yaptı. bakın sadece 1 film. türkiyede de 1 numara. 184 milyon lira gişeden bahsediyoruz ki, pandemiden sonra sinemalar anca toparlanıyor. onun gibi yüzlerce film sinemada youtubeda dijital platformda heryerde.
sistem basitçe şöyle. dünyanın en büyük sinema endüstrisi holywood yüzlerce milyon dolar harcayıp filmi yapıyor. genelde ingiliz veya amerikalı veya musevi yapımcılar bu işe para basıyor. yada bu üçünün varyasyonları. sonra dünyanın her yerine bu filmler gönderiliyor. sinema zincirleri ve dağıtımcıların hepsi yine holywood menşeili. bu filmler buraya geliyor. yüzlerce milyonu kazanıp gidiyorlar. bu arada bu filmlere ödül veren de bir kurum var. akademi. yüzde 80inin ortak bir özelliği var. beyaz, erkek, ve sinema sektöründen kişiler. yönetmen oyuncu filan değiller. kurgucu, sanat yönetmeni, sesçi, senarist aklınıza ne gelirse. holywood sektörünü de buraya kadar anlattığım kişiler oluşturuyor. zaten ödül heykelciğinin kendisi de film makarası üzerinde bir şovalye figürü. kesçınnnnn. akademinin oylama sistemi de 1935 yılından beri londra merkezli pwc isimli bir şirket tarafından yapılıyor.
akademi 7000 civarı benzer dünya görüşlerine sahip adamdan oluştuğu için de onların beğendiği filmler benzer oluyor. neredeyse 100 yıllık dünyanın en büyük sinema olayında ciddi ölçüde beyaz amerikalıların dominasyonu var. bu mevzu 2000ler itibariyle eleştirilmeye başlandı. filmlerde başrollerden tutun da, sektörün büyük kısmını oluşturan bu kitle nihayet göze batıyordu. 2015te oscarssowhite, yani oscar ödülleri aşırı beyaz gibi çevirebileceğimiz bir şekilde eleştirildi. akademi bu eleştirilere başta sessiz kalsa da, slumdog milyoner, 12 yıllık esaret, moonlight, greenbook ve parazit gibi filmlere ödüller verildi. açın bi bakın 2000ler öncesi sistemi eleştiren, yada herhangi dezavantajlı grubun hikayesini anlatan filmin pek ödül almadığını görürsünüz. tabi istisnalar dışında. mesela deer hunter, vietnam’ı işgal eden amerikayı dibine kadar eleştirir ve oscar alır. neden? vietnam bir travmadır. sinemada bunu açık açık dile getirmezler ama amerika orada yenildi arkadaşlar. ve rambo vb. filmlerde de bunun izlerini görürürüz. toplumun her kesimi tarafından kabul edilen özeleştiriler holywoodda yer buldu ve ödüllendirildi. yani deer hunter apocalypse now gibi filmler çok beğenildi. bu noktada bizim gibi değiller. bizde özeleştirinin ö’sü yok maalesef. türkiyenin hassas konuları hala daha bırak ödül almayı, sinemada yer bulamaz. gösterimi engellenir filan.
benhur 11 oscar aldı. açın hikayesini okuyun derim. titanik, yüzüklerin efendisi bunlar da rekor oscar alan filmler. bu arada bunlar çok iyi filmler bence. ben sadece istatistikleri anlatıyorum. titanik dedik. avrupadan amerikaya göçen beyazlar üzerinden bir hikayedir.