Belki de bizi en çok yaralayan şey insanlar değil… Onlardan beklediklerimiz.
Güçlü olmanın hiç yıkılmamak olmadığını, yıkıldıktan sonra ayağa kalkmak olduğunu biliyorum. Hiç ağlamamak, üzülmemek, abartıya kaçmamak güçlülüğün belirtileri değil. Duygularıyla yaşamayı göze almak ve bunları göstermekten korkmamak güç. Güç bir başkasının kurduğu ideler değil. Onların fenomları değil. Güç insan olduğunu farkında olmak. Duygusal, akıllı, acı çeken, seven, düşen, kalkan, vazgeçen, pes eden, inatlaşan, kızan, aşık olan, heyecanlanan, hata yapan biri olduğunu farkında olmak. Hata yapabilme özgürlüğünü kendine tanımaktır güç. Ve ben güçlüyüm. Onların istediği gibi değil. Olması gerektiği gibi.
Tarih okumayı hiç sevmiyorsanız ama okumayı istiyorsanız ve nasıl başlayacağınızı bilmiyorsanız bu podcast sizin için
Biz değişimin her zaman bireysel olduğunu düşünürüz. Sadece kendimiz değişiriz ya da sadece kendimizi değiştirsek yeter. Yetmez. Çünkü biz değiştiğimizde her şey değişir. Bakış açımız değişir. İnsanların bize bakışı da değişir. Bu yüzden bazı insanlar değişmez. Çevresini değiştirmek istemediği için. Bazıları beraber değişmeye çalışır. Bazıları çeker gider.
Ben hayatım boyunca planlı oldum çünkü uğraştığım, yapmam gereken hep çok fazla şey vardı ve anca plan yaparak dengede tutabiliyordum bunları.
Ama son zamanlarda “anı yaşamak” öyle popüler oldu, öyle yüceltildi ki… Ben de merak etmeye başladım. Acaba ben mi yanlış yapıyordum? Belki o daha iyiydi. Belki de gerçekten hayatı kaçırıyordum. Denemekten ne zarar gelirdi ki?
Mükemmelliyetçilik, Erteleme, Yetersizlik konuları üzerine biraz konuştum
Sürekli erteleyen bir insan olarak yılın başında İrade Terbiyesi diye bir seriye başladım ve bu seriyle amacım ertelediğim şeyleri düzenli olarak yapmaktı. 100 günü geride bıraktım, bir şeyleri yapmaya başladım ama dönüp baktığımda yaptığım şeylerin hep oturarak yaptığım şeyler olduğunu ve kısa vadede sonuç alacağım işler olduğunu fark ettim. Ve rota tekrar oluşturuldu!Bu sefer yapmak istediğim her şeyi zorluk sırasına göre puanladım ve bunları yapmamda engel olan şeyleri de çok yüksek bir puanla ceza skalasına yazdım. Gün sonunda eksiye düşmeden ne kadar puan biriktirebileceğim? İzleyelim ve görelim :)Her hafta bir kitap okuduğumuz okuma grubuna katılmak için https://t.me/+TIJAzg9abD4yOGM8Felsefe kitapları okuduğumuz okuma grubuna katılmak için https://t.me/+2F-1ifiIZaYwOTA8Instagram: https://www.instagram.com/kitapfilozoflari/Tiktok: https://www.tiktok.com/@kitapfilozoflari1k: https://1000kitap.com/kitapfilozoflariPodcast: https://open.spotify.com/show/577rpirFqERQKCDZGoWDET?si=501cafd96ba54cceBlog sayfam: https://draft.blogger.com/blog/posts/3404197208572573295YouTube: https://youtube.com/@kitapfilozoflari?si=kw7oOcIwpu4TN49a
Hızlı okuma denildiğinde insanlar bir kitabı 10 saniyede okuduğumuzu, hiçbir şey anlamadığımızı, hayal kurmadığımızı, düşünmediğimizi düşünüyor ama böyle bir şey yok. Bunu biraz açıkladığım bir podcast oldu. İyi dinlemeler✨
Çok şey yapmak istiyor ama bir türlü zaman bulamıyorsanız temelde yapmanız gereken bir zaman çizelgesi oluşturup plan yapmak ve plana sadık kalmak. Ben bunu senelerdir yapıyorum ve artık yaparken düşünmüyorum bile. Bazı insanlar bunu hayatı yaşamamak, sisteme kurban gitmek gibi yorumluyor ama ben katılmıyorum çünkü yaptığım her şeyden zevk alıyorum. Eğer zevk almıyorsam da onu sevebileceğim bir şeye dönüştürmeye çalışıyorum.
Yıllardır hep çok fazla şeyle uğraştım ama son beş senedir bunları dillendiriyorum ve en çok aldığım soru bu: nasıl yetişiyorsun? Gün sana 48 saat mi? Değil. Sadece kendimi tanıyorum, neyi sevip sevmediği, neyi yapıp yapamayacağımı biliyorum. Kendimi kontrol etmeyi ve zamanı yönetmeyi biliyorum. Biliyorum çünkü bana en iyi olanı bulana kadar denedim.