
Demek oluyor ki, önce haricî vücudu olmayan bir ilmî kitabet vardır ki, biz ona Levh-i Mahfuz diyoruz. Bir de daha sonra meleklerin yazdığı ve haricî bir vücudu olan kitap var ki bunda da insanların yaptıkları tesbit edilip kaydedilmiştir. Aslında bu iki kitap karşılaştırıldığında en küçük bir harf değişikliğinin dahi olmadığı müşâhede edilecektir. Yani insan, daha önce kendisi için ne tayin, takdir ve tesbit edilmişse hep onu yapmıştır. Ancak, daha önce ilmî vücuduyla var olan kitabın, haricî vücud giymesine sebep bizim irademizdir. Çünkü ikinci kitabet bizim irademiz nazara alınarak yapılmaktadır.