
Bu bölümde size gölgeli bir ağacın altında serilmiş bir piknik örtüsünden sesleniyoruz gibi düşünün… Tatlı bir yaz esintisi, kahkahalar, sessizlikte anlaşmak, göz göze gelip gülümsemek. Bu kez kendi arkadaşlığımıza bakıyoruz; nerede başladık, nasıl büyüdük, bizi bir arada tutan o görünmez ama güçlü bağlar nelerdi? Sahi arkadaşlık neydi ve neden bu denli kıymetliydi?
Bizi bir araya getiren Bizim Büyük Çaresizliğimiz kitabı da sohbetimize eşlik ediyor. Kitaptaki dostlukla kendi bağımız arasında yumuşak bir köprü kuruyor, hem sözcüklerin hem sessizliklerin içinden geçiyoruz.
Bu bölüm, iki insanın birbirine tanıklığına, birlikte büyüme hâline ve dostluğun sade güzelliğine dair bir durak. Belki senin de içinde bir şeylere dokunur.
🧿