
Tanrı kötülüğü neden yarattı? Ya da Tanrı neden kötülüğe izin veriyor? Bu soruların cevapları, kötülük yapmayı kendine kılavuz edinmiş, kötülüğe meyil etmiş veya buna karşı çıkan iyilikseverler tarafından hep merak edilmiştir. Zira insanlık tarihi boyunca Tanrı'nın kötülüğe neden izin verdiği ya da kötülüğü neden yarattığı sorusu, felsefi ve teolojik tartışmaların odak noktası olmuştur. Bu soruların cevapları, insanların özgür iradesine ya da bir evrensel denge kurma amacına bağlı olarak değişebilir. Kötülüğün varlığı, insanların seçimlerinin bir sonucu olarak ortaya çıkabilir. Ancak Tanrı'nın bu sürece müdahale etmeyişi, özgür iradeye saygı anlamını da ifade eder. Ayrıca kötülüğün varlığı, insanların olgunlaşması ve içsel bir gelişim sürecinden geçmeleri için bir fırsat olarak da değerlendirilebilir. Bu karmaşık konu, farklı inanç sistemlerinde farklı şekillerde ele alınır ve her bir bakış açısı, insanın doğası, kaderi ve evrenin işleyişi hakkında derin düşündürücü soruları da beraberinde getirir. Bazı inançlara göre dünya iyiler için zorluklarla dolu bir sınav alanıdır. Kötüler ise bu dünyada cennetlerini yaşarlar. Hayat, insanların karakterlerini şekillendirmek ve onları denemelerle sınamak üzere tasarlanmıştır. Bu bağlamda yaşadığımız her zorluk, bir öğrenme süreci olarak kabul edilir ve kötülük, bu sınavın doğal bir parçası olarak görülür.