
Felsefe meraklılarının yakından tanıdığı 1984 kitabı, 1949'da yayımlandığında büyük yankı uyandırmış bir distopya eseridir. Modern dünyaya eleştirel bir bakış sunan bu kitap, günümüzde hala etkisini sürdürmekte olup birçok iktidar eleştirisine de ilham kaynağı olmuştur. Distopya klasikleri arasında öne çıkan 1984, 70 yıl öncesine ait olmasına rağmen dünya genelinde ve ülkemizde hâlâ popülerliğini koruyarak sıkça okunmuştur. Satış listelerinde üst sıralarda yer alan ve yoğun tartışmalara konu olan bir eserdir.
George Orwell'in bahsettiğimiz eserine değinmeden önce hayatına dair kısa bir özetlemeyle başlayalım. George Orwell’in 1903 yılında Hindistan'da dünyaya gelmiş olup aristokrat bir çevrede büyüdüğünü belirtmek gerekir. Hindistan'da görevli bir İngiliz olan babası nedeniyle bu ortamda yaşamıştır. Eton Koleji'ni tamamladıktan sonra Birmanya'ya giderek polis teşkilatında çalışmış, ancak burada tanık olduğu haksızlıklar karşısında istifa etmiştir. Yazarlık kariyerine başlamadan önce çeşitli meslekleri deneyimlemiştir. Orwell'ın yaşamı, yazılarına yön veren çeşitli deneyimlerle doludur. İspanya İç Savaşı'nda diktatör Franco'ya karşı savaşmış ve bu savaşta yaralanarak ölümden son anda kurtulmuştur. 20. yüzyıl İngiliz edebiyatının önde gelen isimlerinden biri olmuştur. Eserlerindeki netlik, zeka, sosyal adaletsizliğe karşı duyarlılık ve totalitarizme karşı duruşu önemlidir. En bilinen iki eseri, 1945'te yazdığı "Hayvan Çiftliği" ve 1948'de kaleme aldığı "1984"tür. Orwell, 1950 yılında Londra'da hayatını kaybetmiştir. Yazar, bir mektubunda "Yeni kitabım, roman biçiminde bir ütopya." diyerek 1984 için özel bir tanımlama yapmıştır.
"Savaş barıştır."
"Özgürlük köleliktir."
"Cahillik güçtür.”