Home
Categories
EXPLORE
True Crime
Comedy
Society & Culture
Business
Sports
Technology
History
About Us
Contact Us
Copyright
© 2024 PodJoint
Podjoint Logo
US
00:00 / 00:00
Sign in

or

Don't have an account?
Sign up
Forgot password
https://is1-ssl.mzstatic.com/image/thumb/Podcasts125/v4/ea/2b/b4/ea2bb443-d9c9-85ed-a233-0934f94d11c9/mza_15679452557538816032.jpg/600x600bb.jpg
@ismail1can
ismail1can
14 episodes
2 days ago
Lemaat مِنْ بَيْنِ هِلاَلِ الصَّوْمِ وَ هِلاَلِ الْعِيدِ Çekirdekler Çiçekleri Risale-i Nur şakirdlerine küçük bir mesnevî ve imanî bir divandır. Müellifi: Bedîüzzaman Said Nursî
Show more...
Education
RSS
All content for @ismail1can is the property of ismail1can and is served directly from their servers with no modification, redirects, or rehosting. The podcast is not affiliated with or endorsed by Podjoint in any way.
Lemaat مِنْ بَيْنِ هِلاَلِ الصَّوْمِ وَ هِلاَلِ الْعِيدِ Çekirdekler Çiçekleri Risale-i Nur şakirdlerine küçük bir mesnevî ve imanî bir divandır. Müellifi: Bedîüzzaman Said Nursî
Show more...
Education
Episodes (14/14)
@ismail1can
FATİHE MEKTUP

Düşündüren şiir...

Show more...
8 months ago
7 minutes 4 seconds

@ismail1can
Uyan Mehmet Akif Ersoy


 Uyan! Şiiri - Mehmet Akif Ersoy

Baksana kim boynu bükük ağlayan?
Hakk-ı hayâtın senin ey müslüman!
Kurtar o bîçâreyi Allâh için,
Artık ölüm uykularından uyan!

Show more...
8 months ago
3 minutes 55 seconds

@ismail1can
EZAN-I MUHAMMEDİ
Ruhumun senden İlahi şudur ancak emeli: Değmesin ma'bedimin göğsüne na-mahrem eli; Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli Ebedi, yurdumun üstünde benim inlemeli. Mehmed Akif ERSOY
Show more...
2 years ago
3 minutes 33 seconds

@ismail1can
MESNEVİ-İ NURİYE REŞHALAR
Reşhalar بِسْمِ اللّهِ الرّحْمنِ الرّحِيمِ TENBİH Hâlık-ı Âlem'i bize tarif ve ilân eden deliller ve bürhanlar, lâyüadd ve lâyuhsadır. O delillerin en büyükleri üçtür: Birincisi: Bazı âyetlerini gördüğün, işittiğin şu “kitab-ı kebir-i kâinat”tır. İkincisi: Bu kitabın âyet-ül kübrası ve divan-ı nübüvvetin hâtemi ve künuz-u mahfiyenin miftahı olan Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm'dır. Üçüncüsü: Kitab-ı âlemin tefsiri ve mahlukata karşı Allah'ın hücceti olan Kur'an'dır. Şimdi, birkaç reşha zımnında ikinci bürhanı tariften sonra sözlerini dinleyeceğiz. BİRİNCİ REŞHA: Arkadaş! Hâlıkımızı tarif eden, pek büyük bir şahsiyet-i maneviyeye mâlik, bürhan-ı nâtık dediğimiz “Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm kimdir?” diye yapılan suale cevaben deriz ki: Hazret-i Muhammed (A.S.M.) öyle bir zâttır ki, azamet-i maneviyesinden dolayı sath-ı arz, o zâtın Mescid-i Aksa'sıdır. Mekke-i Mükerreme onun mihrabı, Medine-i Münevvere onun minber-i fazl-ı kemalidir. Cemaat-ı mü'minîne en son ve en âlî imam ve nev'-i beşerin hatib-i şehîridir; saadet düsturlarını beyan ediyor. Ve bütün enbiyanın reisidir; onları tezkiye ve tasdik ediyor. Çünki dini bütün dinlerin esasatına câmi'dir. Ve bütün evliyanın başıdır. Şems-i risaletiyle onları terbiye ve tenvir ediyor. O zât (A.S.M.) öyle bir kutub ve nokta-i merkeziyedir ki, onun halka-i zikrinde bulunan bütün enbiya u ahyar, ebrar u sadıkîn onun gelmesine müttefik ve kelâm-ı nutkuyla nâtıktırlar. Ve öyle bir şecere-i nuraniyedir ki, damar ve kökleri, enbiyanın esasat-ı semaviyesidir. Dal ve budakları, evliyanın maarif-i ilhamiyesidir. Bu itibarla, herhangi bir davayı iddia etmiş ise, bütün enbiya mu'cizelerine istinaden ve bütün evliya kerametlerine müsteniden ona şehadet etmişlerdir. Evet bütün davalarının tasdiklerini iş'ar eden, bütün kâmillerin hâtem ve mühürleri vardır. Ezcümle: O zâtın (A.S.M.) davalarından biri “Tevhid”dir. Bu davayı tasrih ve ifade eden لاَ اِلهَ اِلاَّ اللّهُ kelime-i mübarekesidir. O zâtın halka-i din ve zikrine giren bütün geçmiş ve gelecek insanlar o kelime-i mukaddeseyi rükn-ü iman ve vird-i zeban etmişlerdir. Demek, o davanın hak ve hakikat olduğuna kanaat ve itminan ve iz'anları hasıl olmuş ki, zaman ve mekâna şamil bir tarzda, o kelime-i mübareke, meşrebleri, meslekleri, an'aneleri mütehalif, mütebayin insanların ağızlarında Mevlevîler gibi semavî deveran ve cevelan ediyor. Binaenaleyh gayr-ı mütenahî şahidlerin tasdikiyle hak ve hakkaniyeti tahakkuk eden bir davaya, hiç bir vehmin haddi değildir ki, ona dest-i itirazı uzatabilsin! İKİNCİ REŞHA: Arkadaş! Tevhidi isbat ve nev'-i beşeri irşad eden o nuranî bürhan; biri sağında, diğeri solunda, biri mütevatir, diğeri mecma-i aleyh bulunan nübüvvet ve velayetle mücehhezdir. Ve aynı zamanda, irhasat denilen kabl-en nübüvvet kendisinden zuhur eden hârika hallerin rumuzatıyla ve kütüb-ü semaviyenin beşaratıyla ve hevatif denilen -gaybdan verilen- tebşirat-ı müteaddide ile musaddaktır. Ve keza o bürhan-ı nuranîden zuhur eden inşikak-ı Kamer, parmaklarından fışkıran sular, ağaçların onun davetine icabetleri, duasının akabinde yağmurun nüzulü, pek az bir yemekten çokların yiyip doymaları ve kurt, ceylân, deve, taş ve sairenin konuşmaları gibi mu'cizelerinin delalet ve şehadetiyle tasdik edilmiş bir zâttır. (A.S.M.) Ve keza dünya ve âhiret saadetlerini temine kâfil ve kâfi olan şeriatı, nübüvvetini tasdik ve isbata kâfidir. Geçen derslerde, şems-i şeriatından bazı şuaları gördük. Tatvil-i kelâmı mûcib tekrarları lâzım değildir. ÜÇÜNCÜ REŞHA: Arkadaş! O zât (A.S.M.), delail-i âfâkıye denilen haricî deliller ile musaddak olduğu gibi, delail-i enfüsiye denilen zâtında ve nefsinde sabit delil ve işaretler ile dahi musaddaktır. Çünki O zât şems gibidir; zâtını zâtı ile ziyalandırarak gösterir. Meselâ: Bü
Show more...
3 years ago
35 minutes 28 seconds

@ismail1can
MESNEVİ-İ NURİYE LEM'ALAR
kısım tevhid sahipleri, her şeyin üstünde Cenab-ı Hakk'ın sikkesini görür ve her şeyin cephesinde bulunan mührünü, damgasını okur. Ve bu sayede huzurî bir tevhid melekesi mâliki olurlar ki dalalet ve evhamın taarruzundan kurtulurlar. Kur'an-ı Hakîm'den istifade ettiğimiz ikinci kısım tevhidin birkaç mertebelerini birkaç lem'a zımnında izah edeceğiz. Risale-i Nur-Mesnevi-i Nuriye/9
Show more...
3 years ago
33 minutes 35 seconds

@ismail1can
MESNEVİ-İ NURİYE MUKADDEME
MESNEVÎ-İ NURİYE بِسْمِ اللّهِ الرّحْمنِ الرّحِيمِ İ’TİZAR Risale-i Nur Külliyatı'ndan “El-Mesneviyy-ül Arabî” ile muanven büyük Üstad'ın cihanbaha pek kıymetdar şu eserini de Allah'ın avn ve inayetiyle Arabîden Türkçeye çevirmeye muvaffak olmakla kendimi bahtiyar addediyorum. Yalnız, aslındaki ulviyet, kuvvet ve cezaleti tercümede muhafaza edemedim. Evet o cevher-baha hakikatlara zarf olacak ne bir harf ve ne bir lâfız bulamadım. Tercüme lisanı da, fikrim gibi nâkıs ve kasır olduğundan, o azîm imanî ve cesîm Kur'anî hakikatlere ancak böyle dar ve kısa bir kisveyi tedarik edebildim. Ne hakkın ve ne hakikatın hatırı kalmış. Fabrika-i dimağiyemin bozukluğundan bu kadarını da müellif-i muhterem Bediüzzaman'ın manevî yardımları ile dokuyabildim. Evet bir tavuk kendi uçuşuyla, şahinin veya kartalın uçuşlarını taklid ve tercüme edemez. Bu, hakikaten aslına uygun ve lâyık bir tercüme değildir. (Pek kısa bir meal, bazan da tayyedilmiş, tercüme edememiş.) Çok yerlerde yalnız mealini aldım. Bazı yerlerde de tayyettim. Ancak aslındaki hakaikı, evlâd-ı vatana gösteren küçük bir âyinedir... Risale-i Nur müellifinin neseben küçük kardeşi ve onbeş sene ondan ders alan Abdülmecid Nursî
Show more...
3 years ago
7 minutes 44 seconds

@ismail1can
HULUSİ AĞABEY DUA


Nûrun Birinci Talebesi Hacı Hulûsi Beyin KADİR GECESİ DUASI🌹 بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ وَا ْلعَاقِبَةُ لِلْمُتَّق۪ينَ وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلٰى سَيِدِنَا مُحَمَّدٍ وَعَلَى اَلِهِ وَصَحْبِهِ وَبَارِكْ وَسَلِّمْ عَلَيْهِمْ اَجْمَع۪ينَ YÂ RABB-ÜL ÂLEMİN! Ramazan-ı Şerifin, Leyle-i Kadr’in, Kur’an’ı Hâkimin, İsm-i a’zamın, Habib-i Ekremin ve âl ve ashab ve ümmehat-ı müminin olan ezvac-ı tahiratın rıdvanullahi aleyhim ve aleyhinne ecmain ve sair enbiya-yı izam selavatullahi ala nebiyyina ve aleyhim hazerâtının, melaike-i mukarrebinin, sıddıkîn, şüheda, salihin, müctehidin, evliya-yı arifin, meşayih-i kâmilin, ağniya-i şakirin ve fukara-i sabirinin hürmetine, âcizane kıldığımız namazlarımızı, tuttuğumuz oruçları ve sair ibadetlerimizi lütfunla, kereminle ve fadlınla kabule karin eyle. Bu mübarek ayda kalplerimizde uyandırdığın ibadet ve taat iştiyakını Ramazan’dan sonrada eksiltmeden devam ettir. YÂ İLAH-EL ÂLEMİN! Hadd-i büluğumuzdan bu ana kadar büyük, küçük, şahsi ve içtimai bütün günahlarımızdan ciddi pişmanlık duyarak ve bir daha işlememeye tevfik ve medet senden dileyerek huzur-u izzetine geldik, el açtık yalvarıyoruz. Bizleri akraba ve taallukatımızı ve bütün müminleri mağrifetine mazhar eyle, tövbelerinde sabit eyle, nefse, şeytana uymaktan hıfz eyle, hallerimizi hayr ile islah ve işlerimizi razı olacağın şekilde güzel eyle. YÂ EKREM ÜL EKREMİN VE YÂ ERHAMERRÂHİMÎN! Af edicisin, afvı seversin. Hepimizin geçmiş büyük, küçük bütün günahlarımızı afv-ı mağfiret eyle.Kötülüklerimizi يُبَدِّلُ اللّٰهُ سَيِّئَاتِهِمْ حَسَنَاتٍ sırrına mazhar eyle Harici ve dâhili din düşmanlarının Müslümanlığa ve İslam âlemine, aziz vatanımıza müteveccih ve mütecaviz niyetlerini kendi aleyhlerine tahvil eyle. Dünyayı saran dinsizlik afetinden İslam âlemini ve yurdumuzu halâs eyle. Bu afeti memleketimizde, içimizde, bilhassa gençlerimizde yaymaya çalışanları, şeytandan ders alarak ehl-i imana saldıran zalimleri حَسْبُنَا اللّٰهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ diyerek izzet ve azametine havale edip, senin kudretin her şeye yettiğine ve yeteceğine kat’i suretle inandığımız halde diyoruz ki: YÂ RABBENA, YÂ İLAHENA, YÂ NASİRENA! Bu zalimlerin şerlerini, zulümlerini izzetine layık bir surette def’ ü ref’ eyle. YÂ ERHAMERRAHİMİN! Bizleri ve bütün ehl-i imanı fakirlik, hakirlik ve borçluluk eleminden ve diğer güç yetmez, tahammül olunmaz, görünür, görünmez her türlü musibetlerden nefis, cin ve ins ve cinni insi şeytanların şerlerinden muhafaza eyle. Hastalarımıza ve bütün müminlerin hastalarına acil şifalar, borçlularına kolaylıkla borçlarından kurtulmalar. Bizlere ve evlad-ü ahfadımıza ve bütün taallukatımıza ve ehibbamıza saat-i kıyamete kadar Kur’anın sönmeyen nuru altında tarîk-i müstakimde hidayeti tevfik eyle, azıp sapanlardan eyleme. Yolcularımıza selametler, alelhusus fariza-i haccı ifaya niyet eyleyen müminlere kolaylıklar halk eyle. İsrail adı altında mukaddes İslam yurduna yerleştirilen ve Mescid-i Aksa gibi Müslümanların mukaddes yerini işgal eden kavm-i Yahudu ve hâmilerini târumâr eyle. Bu zelil kavme mukavemet edemeyecek derecede Kur’an ahkâmına yabancı kalıp dinsizlik rejiminin merhametine sığınacak derekeye düşen Müslüman devlet ve milletlerinin kalplerini iman ve Kur’an Nuru ile tahkim ve düştükleri bu günkü halden tahlis eyle. Esaret hayatı yaşayan din kardeşlerimize feci ve şeni’ tecavüzlerde bulunan ehl-i küfrü müşevvikleriyle beraber kahreyle. Ecnebi memleketlerdeki din kardeşlerimizin ve bizlerin kalplerini muhabbetullah, muhabbet-i Resulullah ve muhabbet-i Kelamullah ile takviye ve teshir eyle. Şu meclisimizden RUH-U SEYYİDİL MÜRSELİNİ haberdar eyle. Bu hayatta ziyaretler ve sünnet-i seniyyesine tebaiyetler ve ol kelime-i mübareke-i münciye olan: اَشْهَدُ اَنْ لآَاِلٰهَ اِلاَّ اللّٰهُ وَاَشْهَدُ اَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَ رَسُولُهُ diyerek لاَ خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلاَهُمْ يَحْزَنُونَ tebşiratına layık gördüklerin zümresine ve yevmi haşirde liva-yı Muhamm
Show more...
3 years ago
7 minutes 12 seconds

@ismail1can
MÜSTAKİM DİJİTAL DÜNYA (SAFRANBOLU NUR )

Müspet manada hayırlı hizmetlerde istimali ile alakalı bu çalışmayı istifadelerinize arz ediyoruz.

                                                                                                                                          (SAFRANBOLU NUR)  


Show more...
4 years ago
48 minutes 1 second

@ismail1can
LEMAAT6

 Büyük görünme küçülürsün


Ey enesi çifteli, kafası da kibirli! Şu mizanı bilmeli: Her adam için elbet cem'iyet-i beşerde, içtimaî binada,


Görmek görünmek için şu mertebe denilen bir penceresi var. Ger pencere, kamet-i kıymetinden yüksekse, tekebbürle tetavül edecek,


Uzanacak. Ger pencere, kamet-i himmetinden alçaksa, tevazu'la tekavvüs edecek, eğilecek.


Kâmillerde, büyüklük mikyasıdır küçüklük. Nâkıslarda, küçüklük mizanıdır büyüklük...

                                                                                                                                         Bediüzzaman Said NURSİ Sözler 


Show more...
4 years ago
10 minutes 36 seconds

@ismail1can
LEMAAT5

Meziyetin varsa hafa türabında kalsın; tâ neşvünema bulsun


Ey zîhâssa-i meşhure! Taayyünle zulmetme, ger perde-i hafanın altında sen kalırsan, ihvanına verirsin ihsan ve bereketi.

Herbir ihvanın altında sen çıkması, hem de o sen olması imkân ve ihtimali, herbirine celbeder bir nazar-ı hürmeti.


Eğer taayyün edip perde altından çıksan, mükrim iken altında; üstünde zalim olursun. Güneş iken orada; burada gölge edersin.


İhvanını düşürttürüp hem nazar-ı hürmetten. Demek taayyün ve teşahhus, zalim birer emirdir, sahih doğru böyle ise, hem de böyle görürsün.


Nerede kaldı yalancı tasannu' ve riya ile kesb-i teşahhus-u şöhret? İşte bir sırr-ı azîm ki hikmet-i İlahî, hem o nizam-ı ahsen


Bir ferd-i fevkalâde, kendi nev'i içinde setr ile perde çeker, bununla kıymet verdirir, hem de eder müstahsen.


İşte sana misali: İnsan içinde veli, ömür içinde ecel, olmuş meçhul ve mühmel. Cum'ada müstetirdir bir saat, kabul olur dua edersen.


Ramazanda münteşir bir leyle-i zû-kadir, esma-ül hüsnada muzmer iksir-i ism-i a'zam. Bu misallerin haşmeti, hem de o sırr-ı hasen


İbhamda izhar eder, ihfada isbat eder. Meselâ: Ecelin ibhamında bir müvazene vardır; her dakikada tutar ne vaziyet alırsan.


Kefeteyn-i havf u reca, hizmet-i ukba, dünya; tevehhüm-ü bekaî, lezzet-i ömrü verir. Yirmi sene mübhem bir ömür olsa ahsen


Nihayeti muayyen bin senelik bir ömre. Zira nısfı geçerse, her saati geldikçe güya adım atarak dar ağacına gidersin


Şey'en şey'en üzülmek.. vehm de teselli vermez, sen de rahat etmezsin... 

SAİD NURSÎ Sözler ( 720 - 721 )


Show more...
4 years ago
6 minutes 23 seconds

@ismail1can
LEMAAT4


İslâmiyet, selm ve müsalemettir; dâhilde niza ve husumet istemez


Ey Âlem-i İslâmî! Hayatın ittihadda. Ger ittihad istersen düsturun bu olmalı:


"Hüvel Hakku" yerine "Hüve Hakkun" olmalı. "Hüvel Hasen" yerine "Hüvel Ahsen" olmalı...


Her müslim kendi meslek, mezhebine demeli: "İşte bu haktır, başkasına ilişmem. Başkaları güzelse, benim en güzelidir."


Dememeli: "Budur hak, başkaları battaldır." Ya "Yalnız benimkidir güzeli; başkaları yanlıştır, hem çirkindir."


Zihniyet-i inhisar, hubb-u nefisten geliyor, sonra maraz oluyor, niza ondan çıkıyor. Derd ile dermanlar


Taaddüdü hak olur, hak da taaddüd eder. Hacat ve ağdiyenin tenevvüü hak olur, hak da tenevvü eder.


İstidad, terbiyeler, tekessürü hak olur, hak da tekessür eder. Bir madde-i vâhide, hem zehir ve hem panzehir.


İki mizaca göre mesail-i fer'îde hakikat sabit değil, izafî ve mürekkeb, mükellefîn mizaclar


Ona bir hisse verip, ona göre ederek tahakkuk ve terekküb, her mezhebin sahibi mühmel mutlak hükmeder.


Mezhebinin hududu tayinini bırakır temayül-ü mizaca; taassub-u mezhebî tamime sebeb olur.


Tamimin iltizamı sebeb olur nizaa. İslâmiyet'ten evvel tabakat-ı beşerde derin uçurumlar,


Hem tebaüd-ü acibi istedi bir vakitte taaddüd-ü enbiya, tenevvü-ü şerâyi', müteaddid mezhebler.


Beşerde bir inkılab İslâmiyet yaptırdı, beşer tekarüb etti, Şer' etti ittihad, vâhid oldu Peygamber.


Seviye bir olmadı; mezheb taaddüd etti. Terbiye-i vâhide kâfi geldiği zaman, ittihad eder mezhebler...


* * *

                                                                                                                                                                        SAİD NURSİ


Show more...
4 years ago
8 minutes 35 seconds

@ismail1can
LEMAAT3

Bazan küçük bir şey, büyük bir iş yapar


Öyle şerait oluyor, tahtında az bir hareke sahibini çıkarıyor tâ a'lâ-yı illiyyîn...


Öyle hâlât oluyor ki; küçük bir hareket, kâsibini indiriyor tâ esfel-i safilîn...

BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ  Sözler 

Show more...
4 years ago
15 minutes 52 seconds

@ismail1can
LEMAAT2

Tebaî nazar, muhali mümkün görür

Meşhurdur ki: Îdin hilâline bakardı cemaat-ı kesîre. Kimse bir şey görmedi.

Zevalî bir ihtiyar yemin etti ki: "Gördüm." Halbuki gördüğü, kirpiğinin tekavvüs etmiş beyaz bir kılı idi.

O kıl oldu onun hilâli. O mukavves kıl nerede? Hilâl olmuş Kamer nerede? Ger anladın şu remzi:

Zerrattaki harekât; kirpik-i aklın olmuş, birer kıl-ı zulmettar.. kör etmiş maddî gözü.

Teşkil-i cümle enva' fâilini göremez, düşer başına dalal.

O hareket nerede? Nazzam-ı kevn nerede? Onu ona vehmetmek, muhal ender muhal!..

Kur'an âyine ister, vekil istemez

Ümmetteki cumhuru, hem avamın umumu; bürhandan ziyade me'hazdaki kudsiyet şevk-i itaat verir, sevkeder imtisale.

Şeriat yüzde doksanı; müsellemat-ı şer'î, zaruriyat-ı dinî birer elmas sütundur.

İçtihadî, hilafî, fer'î olan mesail; yüzde ancak on olur. Doksan elmas sütunu, on altunun sahibi

Kesesine koyamaz, ona tâbi kılamaz. Elmasların madeni: Kur'an ve hem Hadîstir. Onun malı.. oradan, her zaman istemeli.

Kitablar, içtihadlar Kur'anın âyinesi, yahut dûrbîn olmalı. Gölge, vekil istemez o Şems-i Mu'cizbeyan.

Mübtıl, bâtılı hak nazarıyla alır

İnsandaki fıtratı mükerrem olduğundan, kasden hakkı arıyor. Bazan gelir eline, bâtılı hak zanneder, koynunda saklıyor.

Hakikatı kazarken ihtiyarı olmadan dalal düşer başına; hakikattır zanneder, kafasına geçirir.

* * *

Kudretin âyineleri çoktur

Kudret-i Zülcelal'in pekçoktur mir'atleri. Herbiri ötekinden daha eşeff ve eltaf pencereler açıyor bir âlem-i misale.

Sudan havaya kadar, havadan tâ esîre, esîrden tâ misale, misalden tâ ervaha, ervahtan tâ zamana, zamandan tâ hayale,

Hayalden fikre kadar muhtelif âyineler, daima temsil eder şuunat-ı seyyale.

Kulağınla nazar et âyine-i havaya: Kelime-i vâhide, olur milyon kelimat!

Acib istinsah eder o kudretin kalemi.. şu sırr-ı tenasülât...

Temessülün aksamı muhtelifedir

Âyinede temessül, münkasım dört surete: Ya yalnız hüviyet; ya beraber hâsiyet; ya hüviyet hem şu'le-i mahiyet; ya mahiyet, hüviyet.

Eğer misal istersen, işte insan ve hem şems, melek ve hem kelime. Kesifin timsalleri, âyinede oluyor birer müteharrik meyyit.

Bir ruh-u nuranînin, kendi mir'atlarında timsalleri oluyor birer hayy-ı murtabıt; aynı olmazsa eğer, gayrı dahi olmayıp

Birer nur-u münbasit. Ger şems hayevan olaydı; olur harareti hayatı, ziya onun şuuru.. şu havassa mâliktir âyinede timsali.

İşte budur şu esrarın miftahı: Cebrail hem Sidre'de, hem suret-i Dıhye'de meclis-i Nebevî'de,

Hem kim bilir kaç yerde!.. Azrail'in bir anda Allah bilir kaç yerde, ruhları kabzediyor. Peygamber'in bir anda,

Hem keşf-i evliyada, hem sadık rü'yalarda ümmetine görünür, hem haşirde umum ile şefaatle görüşür.

Velilerin ebdalı, çok yerlerde bir anda zuhur eder, görünür.

                                                                                                                                                 SAİD NURSİ  







Show more...
4 years ago
14 minutes 11 seconds

@ismail1can
LEMAAT1

 Lemaat


مِنْ بَيْنِ هِلاَلِ الصَّوْمِ وَ هِلاَلِ الْعِيدِ


Çekirdekler Çiçekleri


Risale-i Nur şakirdlerine küçük bir mesnevî ve imanî bir divandır.


Müellifi: Bedîüzzaman Said Nursî




Show more...
4 years ago
16 minutes 41 seconds

@ismail1can
Lemaat مِنْ بَيْنِ هِلاَلِ الصَّوْمِ وَ هِلاَلِ الْعِيدِ Çekirdekler Çiçekleri Risale-i Nur şakirdlerine küçük bir mesnevî ve imanî bir divandır. Müellifi: Bedîüzzaman Said Nursî