All content for Şiir is the property of Yasin Yıldız and is served directly from their servers
with no modification, redirects, or rehosting. The podcast is not affiliated with or endorsed by Podjoint in any way.
Gözlerin bir yeşil fanilaydı balkonda uçuşan. Sicim yağmur taklidi. Bıkmıştım zor geçen kışlarımı anlatmaktan. Bardağa birkaç çiçek ıslamaktan. Parmağımın ucunda kırmızı kenarlı bir bulut. Onu uzatırdım sana, yalnızlık gibi iri bir damla. Parmağıma düşen bir damla kandı aşk.
Ömür Hanım... gelmiyorsun, gitmiyorsun sesin yok, yüzün yok canımın ilmekleri arasında bir ishak kuşu sabahlar, çiy düşmüş uykusuzluk akşamlar, gözyaşı lambalarından bir sokak. uzağın yok, yakının yok bir senden yapılmış odalarda seni seviyorum.
Ama sen uzaklardaydın ey kalbim. Uzaklardaydın, sevdiğim uzaklardaydı. Ayın yıldızların çağlayarak, Berrak şelaler yaparak, Coşku içinde aktığı Bir yerlerdeydi.
O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler, Arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer. Utanılacak bir şey değildir ağlamak, Yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer…
Ben geldim geleli açmadı gökler; Ya ben bulutları anlamıyorum, Ya bulutlar benden bir şeyler bekler. Hayat bir ölümdür, aşk bir uçurum.. Ben geldim geleli açmadı gökler..
Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca. Alt katında uyumayı bir ranzanın. Üst katında çocukluğum... Kağıttan gemiler yaptım kalbimden Ki hiçbiri karşıya ulaşmazdı. Aşk diyorsunuz, limanı olanın aşkı olmaz ki bayım!
Desem ki vakitlerden bir nisan akşamıdır, Rüzgarların en ferahlatıcısı senden esiyor, Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini. Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim, Senden kopardım çiçeklerin en solmazını. Toprakların en bereketlisini sende sürdüm...
Ayrılık ne biliyor musun? Ne araya yolların girmesi, Ne kapanan kapılari, Ne yıldız kayması gecede, ne güz. Ne ceplerde tren tarifesi, Ne de turna katarı gökte, İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık!
Ben seni bir okyanusun derinliginde buldum da sevdim, Parlak bir inciydin benim için, Paha biçilmez bir inci, Ben seni soguk ve yagmurlu bir günde, Seni düşünürken gülüsündeki sicakligin içime dolup da Beni sardigi bir anda sevdim Seni sadece selvi boyun, siyah saçların yada kara gözlerin, Güzel bir yüzün var diye degil , Fikirlerinle, konusmandaki güzelliğin ve benim o kor halde yanan yüreğimle sevdim.
Şimdi yalan çıkmanın utancını terliyorum. Ortalık olabildiğince bir kör-duman. Ben kendi dumanımda boğulurken. Beyaz ve siyah atlarını koşturmuş zaman; Ihlamurlar çiçek açmış. Rüzgâr ıhlamurların türküsünü söylüyor. Çıkıp bir yelkende oturmam mümkün değil.