Neden bizi iyi hissettiren şeylere bu denli bağlanıyoruz. Bu bağımlılık zararlı mı? Sigara bapımlılığı mı daha az zararlı yoksa meditasyon bağımlılığı mı? Kendi içimize yönelip ek bir araç olmadan iyi hissetmenini yolları nelerdir?

İnsanlık bu dünyaya nasıl davranıyor? Bizler gerçekten de üstün ırk mıyız? Öyleysek neden acaba? Dinler ve ayırımcılık. Bütün olmak ya da bir olmak ne demek? Neyi neden sorgulamalıyız? Sorgulamanın bize ne faydası olur? İnzivaya çekilmeli miyiz? Ve daha nice konu uzun bir bölümde sizlerle. Sevgiler.

Hayatta tesadüf diye bir şey yoktur. Sebebini anlayana kadar adına tesadüf deriz. Bunu hayatımıza uygulayabilmek için kendi yaşadıklarımdan bazı örnekler veriyorum. Nasıl dengede kalabiliriz, negatif yaklaşımların bize olabilecek zararları ve kendimizi nasıl geç olmadan pozitif bakş açısına çekebiliriz? Sen de hayatını değiştirmek istiyorsan başlamak için harika bir adım bu bölümü dinlemek olabilir.

İnternetten para kazanmak için geçtiğim süreç neydi onu anlatıyorum. İnternetten para kazanmak isteyenler değil de kendisini bir yola doğru ilerletmek isteyenler için gayet uygun olacağını düşündüğüm tecrübelerimi paylaşıyorum. Bolluk ve bereketi ayağınıza nasıl getirirsiniz, üzerinizdeki kıtlık bilincini nasıl yıkabilirsiniz? Hayatınızı değiştirmenin yolu gene her zamanki gibi kendinizi değiştirmekten geçiyor. Tekrar söylüyorum bu hayat senin ve onu değiştirebilecek tek kişi sensin. 

2020 bir çoğunuza çok kötü bir yıl olarak gelmiş olabilir. Ben 2020'de neler yaşadım ve hayatımın en güzel yılı neden 2020 oldu. Hayatınızı değiştirecek muhteşem bir tavsiye.

Cahile "cahil" demeye devam ettikçe cahil olmaya devam edeceğiz. Lütfen insanımızı eğitelim ve sadece fotoğraf paylaşmayıp adım atalım, hareket edelim.

Sürekli iş değiştirenlere bir baltaya sap olamadı tabiri yakıştırılır. Ama o baltaya sap olamayan arkadaş günün birinde oturup kitap yazar ve her değiştirdiği mesleği birbirine birleştirerek hepsini içine dahil eden bambaşka bir meslek oluşturursa bir baltaya sap olamanın da yanında kendisi komple bir balta ve sap olur. Yani bir baltanın bütünü olur. Hepinize daldan dala atlamanız ve bir baltanın bütünü olmanız dileğiyle.

Kreatif direktör ve Grafik Tasarımcı olarak müşterilerin talepleriyle ilgili yaşadıklarım ve bizim milletimizin ne kadar çok bilmiş ve parasını değerli gören gib millet olmasından bahsediyorum. Beni sürekli birileri kazıkladı ama sebebi hep benim eksikliklerim ya da saflığımdan kaynaklıydı. Zayıf noktalarımdan vurulduğum için hep insanlara inandım ve çok kullanıldım. Sonunda hayır demeyi öğrendim. Zayıf noktalarımızı ve eksikliklerimizi tamamlarsak kendimizi bir başkasına kullandırtmaktan vaz geçebiliyoruz. 

Evlenmeyi planladığım kız arkadaşım evlenelim diye yaptığım planlar sonrasında ben askere gidince beni terk etti. Neler yaşadım, travmayı nasıl atlatamadım, bu süreç beni nerelere sürükledi, tüm detaylarıyla anlatıyorum. İlişkisi askerde bitenlerin yaşadıkları gerçekten de kolay değil. İlişkim askerdeyken beni terk etti diyen herkese gelsin bu hikaye. Umarım hızlıca zarar görmeden üstesinden gelirsiniz.

Ben kendimi son 3 senedir çok şanslı hissediyorum ama öncesinde aslında çok şanslıyken şansımı göremiyormuşum. Alsında herkes çok şanslı doğuyor ama önemli olan bu şansı insan nasıl kullanıyor. Ben bugüne kadar aslında hep şanslıymışım. Sadece şansımı nasıl kullanacağımı bilememişim. Şanslı olmakla ilgili askerlik hikayemi, nasıl bir Türk askeri olarak Belçika'da Türkiye'yi temsil ettiğimi sizlere anlatıyorum.

18 yaşımda babamı kaybettim ve o günden sonra 21 sene boyunca "keşke" dediğim bir çok şey oldu. Keşkelerle yaşamanın ne demek olduğunu çok iyi biliyorum ama bugüne kadar beni hep geriye çekmekten başka bir işe yaramadı. Keşke demek ve o keşkelerde takılı kalmak zamana ve kadere kafa tutmak gibidir. Keşke dedikçe olduğun yerde kalıyorsun. Keşke demeden hayata devam etmek bugün en büyük başarıdır.

Keşkelerinizden kurtulun...

Geçmişteki kendime baktığım zaman hep başkalarının yaptıklarına özenmişim ve kendi isteklerimin farkına varamamışım. 

Herkesin aklında olmak istediği birisi, yapmak istediği bir şey, gitmek istediği bir yer, sahip olmak istediği bir şey var. Çevremizdekilere bakarak kendi hayallerimizi oluşturuyoruz. Sonra hedefimize ulaşınca yeni hayaller ediniyoruz ve o yeni hayalleri de gene bir başkasından çalıyoruz ya da kopyalıyoruz. Kendimiz olmak için çabalamak yerine hep başkalarına özeniyoruz. Oysa o başkası da bir başkasına özeniyor. O da bir başkasına derken bu bir kısır döngü haline geliyor.

Başkalarına özenmek yerine kendimiz olmayı beceremiyoruz. Kendimiz olmak başkasından esinlenmemek demek değildir. Bir başka hayali alıp kendimizinkine dönüştürmekte bir sorun yok. Ama hep bir başkasının hayalini yaşayıp sahip olup maymun iştahlı olarak yeni hayaller peşine düşüyorsak o zaman ne istediğimizi bilmiyoruz demektir. Ne istediğini bilenler artık başkalarının hayatlarına özenmezler. Kendi hayatlarını oluştururlar. Sıfırdan da olsa bunu yapar ve başarırlar.

Kendin ol ve kendi hayallerini gerçekleştir.

11 yaşımda girdiğim TRT Radyosu çocuk saati programına seçmek için düzenlenen seslendirme sınavını kazanmışken nasıl oldu da elimden kaçırdım. Beni bambaşka noktalara getirebilecek ve hatta kaderimi değiştirecek soruya "HAYIR" dedim ve sınavı kaybettim. Bu soru tam olarak neydi? Ben neden hayır dedim ve büyük fırsatı neden kaçırdım?Daha sonra yolum döndü dolaştı nasıl oldu da 30 sene sonra tekrar aynı noktaya geldi. Başımdan geçen seslendirme sınavı hikayesini anlatıyorum. 

Sevgiler...

Hayat Budur podcast serisine hoşgeldin. Ne anlatacağımı gerçekten de bilmeden lodoslama dalıyorum bakalım ortaya neler çıkacak. İçerik ne olacak derseniz hayatımda nelerin olmasını istemişim ve olduramamışım bunlardan konuşacağız.  Şimdiden dinlediğin için teşekkürler.