Gittiğimi sananlar olmuş. Bu beni üzer :)
Şaka bir yana tabii. Hepimiz hayat koşturmacasının içerisinde kendimiz için ruhumuz için bir şeyler yapmayı unuttuk. Hatta bazılarımız zaman zaman hiçbir şey yapmamayı bile unuttu. Suçluluk duyar oldu. Bir çoğumuz ‘yeterince iyi olmamak’ endişesiyle içten içe yiyip bitiriyor kendini. Ne zamana kadar sürecek bu? Birazcık üzerine durup düşündüğüm bir konuydu bir zamandır. Yorumlarınızı bekliyorum. Sevgiyle kalın :)
Merhabalar
Hasta sesim kulağa kötü geliyorsa şimdiden özür diliyorum.
Konumuz da mükemmellik kaygıları üzerine olunca biraz gaza geldim galiba.
Günümüzün en ciddi sorunlarından birinin mükemmeliyetçilik olduğunu düşünmem üzerine biraz sohbet etmek istedim sizinle.
Beğeneceğinizi umuyorum.
Kendinize iyi bakın :)
İlk bölümün konusu hayallerimizdi. Cesaret ve eleştiri kavramlarının üzerinde durarak aslında hayallerimizi ertelememenin ve başkalarının fikirlerinden ziyade önce kendi fikirlerimizi isteklerimizi referans almanın öneminden bahsetmeye çalıştım. Aslında ilk haliye 30 dakikalık bir bölüm olsa da kese biçe bu hale geldi. Daha fazla geç paylaşmak istemedim ve nazarlık olsun deyip daha fazla uğraşmadan saldım direk. Zamanla öğrenicez buralarıda. Yorumlarını bekliyorum :)
Küçük bir Merhaba !