Taçlarla, aşkla ve savaşlarla örülü bir hayat…
II. Ludwig, masal şatolarının mimarı, Wagner’in ilham perisi, hayallerle gerçekler arasında sıkışıp kalmış bir kral. Onu yalnızca “Çılgın Kral” diye anmak haksızlık olur.
Bu bölümde tahtın ihtişamından yalnızlığın karanlığına, sanata duyduğu tutkulu bağlılıktan siyasetin ağır yüküne kadar uzanan hikâyesini konuşuyoruz. Dedikodu kazanı kaynıyor; şatoların ışıkları, entrikaların gölgeleriyle buluşuyor.
Le Roi Solei namıdiğer XIV. Louis’nin metresler evreni; aşk, entrika ve ihtişamın zirvesi!
Versailles’ın altın kapılarının ardında: aşk üçgenleri, yasak aşklar, büyü skandalları, zehirli dedikodular…
Affaire des Poisons ile büyü kazanı kaynıyor, zehirli dedikodular sarayın altın salonlarını sarıyor. Güneş Kral’ın en ihtişamlı, en dedikodulu hikâyesine hoş geldiniz!
Osmanlı tarihinin en tartışmalı padişahlarından biri: Sultan İbrahim. Kimi onu ihtiraslarının kurbanı olmuş bir trajedi kahramanı olarak gördü, kimi ise sarayın en sıra dışı hükümdarı olarak hatırladı.
Mücevherlere, kürklere ve lüks düşkünlüğüyle dillere destan olan Deli İbrahim, aynı zamanda entrikalar, dedikodular ve skandallarla dolu bir döneme damgasını vurdu.
Bu bölümde, tahta çıkışından son günlerine kadar hem tarihin hem de söylentilerin izini sürerek perde arkasındaki hikâyeyi anlatıyoruz.
Gıybetnâme Sezon 3 Başladı!
Yeni sezon, yeni kıtalar, yeni tahtlar… Ve bu kez saray koridorlarında sadece fısıltılar değil, ayak sesleri de yankılanıyor. İlk bölümde gözümüzü dev bir imparatorluğun doğusuna çeviriyoruz: Romanovlar!
Manastırdan alınan bir oğlanla kurulan hanedan nasıl oldu da Avrupa'nın en kanlı sonlarından birini yaşadı? Sakal yasakları, akraba evlilikleri, gösterişli saraylar, kanlı infazlar… Dedikodu var, taht savaşı var, biraz da kurşun sesi var.
Bu sezon gıybetler daha soğuk, tahtlar daha kaygan.
Romanovlar’la başlıyoruz çünkü bazı hanedanlar çökse de dedikodusu asla gömülmez.
Tanrılarla yarışan bir ego, savaş alanında şiir gibi bir komutan… Büyük İskender’i konuşuyoruz ama sadece fetihleri değil, dedikodularıyla!
Yanan tapınaklar, kesilen düğümler, gizli aşklar ve tanrılara kafa tutan bir hayat hikayesi.
Romantik aşk mektuplarıyla savaşı birleştiren bir imparator düşünün. Napolyon Bonapart, sadece kıtaları değil, kalpleri de fethetti.
Bu bölümde Napolyon’un yükselişinden Elba’ya sürgününe, Joséphine’le fırtınalı ilişkilerinden tavşanlara yenildiği av partisine, siyasi hesaplarla kurulan evliliklerinden Saint Helena’daki son günlerine kadar uzanan hikâyesini anlatıyoruz.
Romantik şiirin yaramaz çocuğu Lord Byron, sadece dizelerle değil skandallarla da tarih yazdı. Bu bölümde, ayıyla okula giden bir şairin dâhilikle delilik arasındaki hayatına dalıyoruz.
Yasak aşklar, ensest söylentileri, edebi rekabetler ve gotik şatolarda geçen çılgın geceler... Byron’un hayatı tam bir dönem draması, ama fazladan kaosla.
Şiirin karanlık yüzüne hoş geldiniz.
Aşık oldu, evlilik teklifini kendi etti, gelinliğiyle moda sektörünü değiştirdi... 63 yıl tahtta kaldı, 40 yılını yasla geçirdi. Bu bölümde Kraliçe Victoria’nın saplantılı aşkını, ruh seanslarını, Munşi skandalını ve Avrupa’yı aile masasına çevirmesini konuşuyoruz.
Taht büyük ama gıybet daha büyük!
Moda düşkünlüğüyle büyüleyen, skandallarla anılan, giyotine dimdik yürüyen bir kraliçe: Marie Antoinette.
Gerçekten “pasta yesinler” mi dedi? Aşkları, düşmanları ve sahte köyleriyle devrimin ortasında nasıl bir hedef tahtasına dönüştü? Bu bölümde söylentilerin ötesine geçiyoruz.
Bir kralın tahttaki gücü değil, kalbindeki fırtınalar anlatılıyor bu bölümde. Tudorlar’ın en karmaşık aşk hikayesine hazır olun! 6 kez evlenen kralın kalbinde neler olmuş, neler bitmiş?
Bu bölümde 8. Henry’nin krallığını bir kenara bırakıyoruz; evliliklerine, tutkularına ve tabii ki skandallarına ışık tutuyoruz.
Bir çağ kapandı, bir imparatorluk doğdu… Ama tarih kitaplarının yazmadığı başka şeyler de oldu. Fısıltılar, ihanetler, gölgede kalan hamleler... İstanbul sadece surlarla değil, sırlarla çevriliydi.
Bu bölümde Fatih Sultan Mehmet’in çocukluk travmalarından Konstantinopolis kuşatmasındaki stratejik zekâsına, devlet adamlarının perde arkasındaki rolleri ve taht oyunlarına kadar uzanıyoruz.
Yalnızca bir padişah değil; aynı zamanda bir satranç ustasıydı. Ama acaba oynadığı tüm taşlar onun muydu?
Fatih’i sadece “Fatih” yapan hamleleri birlikte çözümlüyoruz.
Gıybetnâme Sezon 2 Başladı!
Tarihin puslu koridorlarına geri dönüyoruz ama bu kez elimizde sadece dedikodu kazanı değil… bir de muskalar var!
Bu bölümde Osmanlı’nın en kudretli kadınlarından Kösem Sultan'ın izini sürüyoruz. Sarayın en karanlık köşelerinde kulağımıza fısıldanan tek bir soru var: “Acaba gerçekten büyü yaptırıyor muydu?”
Valide Kösem’in nasıl paşaları parmağında oynattığını, IV. Murad’ı nasıl yönlendirdiğini ve taht için dökülen kanların ardındaki sinsi planları konuşuyoruz.
Dedikodu kazanı bu sezon farklı kaynıyor: Kimin eli kimin cebinde değil, kimin muskası kimin yastığında!
Tarihin en ürkütücü isimlerinden biri: Transilvanya’nın “kanlı kontesi” Elizabeth Báthory. Rivayetlere göre güzelliği için yüzlerce genç kızı kurban etti, kanla banyo yaptı. Ama arkasında sadece bir korku hikâyesi değil, siyasi hesaplar, psikolojik travmalar ve kadın olmanın bedeli de vardı. Bu bölümde efsane ile gerçeğin sınırında dolaşıyor, tarihin en tartışmalı figürlerinden birini yeniden okuyoruz.
Bu bölümde tarihin en sansasyonel isimlerinden birinin peşine düşüyoruz: Grigori Rasputin. Sibirya’nın buz gibi toprağından Çarlık Rusyası’nın kalbine uzanan bir hikaye… Çar’ın oğluna şifa mı verdi, yoksa Çariçe’yi mi baştan çıkardı? Mucize mi, manipülasyon mu? Gizli ayinler, suikast komploları ve İngiliz ajanlarının karanlık raporlarıyla örülü bir düşüş hikayesi... Rasputin’in ölümünün ardında sadece entrika değil, bir imparatorluğun çöküşü de vardı.
Gıybetname’de bu kez, tarihin en çok konuşulan adamının gölgesindeyiz.
İngiltere tahtının gölgesinde iki kadın: Mary ve Anne Boleyn. Biri aşk için sarayı terk etti, diğeri aşk uğruna başını verdi. Ama ikisi de tarihin akışını değiştirdi. Bu bölümde, Tudor hanedanının karanlık koridorlarında dolaşıyor; VIII. Henry'nin kalbine ve krallığın geleceğine yön veren iki kız kardeşin hikâyesini masaya yatırıyoruz.
Tarihin en çok konuşulan kadın figürlerinden biri: Cleopatra. Peki o sadece güzel bir kraliçe miydi, yoksa çağının ötesinde bir diplomasi ustası mıydı? Bu bölümde Nil Nehri’nden Roma’yauzanan, aşk, güç, entrika ve zeka dolu bir hikâyeye dalıyoruz.
Bu bölümde 16. yüzyıl İngiltere’sine gidiyoruz! Kraliçe I. Elizabeth’in yalnızlıkla örülü iktidarını, Robert Dudley dedikodularını ve kuzeni Mary Stuart’la ölümcül rekabetini konuşuyoruz. Gerçek nerede, efsane nerede? Saray fısıltıları arasında cevabı arıyoruz!
Baltacı Mehmet Paşa ve Katerina... Osmanlı tarihinin en çok konuşulan, en gizemli karşılaşmalarından biri. Bir çadırda gizlice neler yaşandı, neler anlatıldı? Gerçek bir anlaşma mı yapıldı, yoksa sonradan dilden dile yayılan bir efsanenin peşinden mi sürüklendik? Prut Seferi'nin kırılma noktalarını, Baltacı'nın akıl dolu hamlelerini ve Katerina'nın etkileyici rolünü ele alıyoruz.
Hazırsan, seni tarihin en suskun çadırlarından birinin içine davet ediyoruz.
Dedikodu kazanı bu kez Orta Avrupa’da kaynıyor. Şatonun gölgesinde, kazıkların hüküm sürdüğü bir karanlığa iniyoruz. Bu bölümde, sadece tarih kitaplarının değil, korku mitolojisinin de en kanlı figürlerinden biriyle tanışıyoruz: III. Vlad, nam-ı diğer Kazıklı Voyvoda.
Kazıklar hazırsa, kulak ver: Gıybet başlıyor!
Bir cariye nasıl imparatorluğun kaderini değiştirir?
Bu bölümde, Hürrem Sultan’ın göz kamaştıran yükselişine, Mahidevran’la olan savaşına ve Şehzade Mustafa'nın trajik sonuna yakından bakıyoruz. Sarayda fısıltıyla başlayan dedikodular, bugün Gıybetname’de yankılanıyor.