Bir türlü başlayamadığın işler, “yarın kesin yaparım” deyip de rafa kaldırdığın kararlar, zamanın ucunda sallanıp duran hayaller… Ertelemenin pençesinden kurtulmak neden bu kadar zor?
Bu bölümde ertelemenin sadece “tembellik” olmadığını, aslında özgürlük, kaygı ve sorumlulukla iç içe geçmiş bir mesele olduğunu konuşuyoruz. Sartre’ın özgürlük yükünden, Epiktetos ve Seneca’nın disiplin öğütlerinden, Byung-Chul Han’ın modern zaman eleştirisinden yola çıkarak ertelemenin felsefi arka planını inceliyoruz.