
Ayrılıklar yalnızca duygusal bir kriz değil, aynı zamanda felsefi bir mesele olabilir mi? Bu bölümde ilişkilerin bitişini kişisel bir dramın ötesinde, düşünsel bir tartışma olarak ele alıyoruz.
Levinas’ın ötekiye dair sorumluluğundan, Butler’ın toplumsal normların ağırlığından, Simone Weil’in teslimiyet ve özgürlük arasında salınan sevgisinden, Kierkegaard’ın kaygı ve umudu iç içe geçiren aşk anlayışına kadar pek çok bakış açısını bir araya getiriyoruz.
İlişkiler neden biter? Bazen sorumluluğu taşıyamadığımız için, bazen normların bizi boğduğu için, bazen de kendimizi yeniden bulabilmek için.
Dinlerken kendine şunu sorabilirsin: Bir ilişkiyi bitirmek aslında neyi başlatmaktır?