
Değişim, kriz ve dönüşüm… Bu üç kelime bazen aynı anda hayatımıza sızar, bazen de fark etmeden bizi kökten değiştirir. Peki, yaşadığımız şey gerçekten bir “dönüşüm” mü, yoksa sadece alışkanlıklarımızın yıkılması mı?
Bu bölümde Herakleitos’tan Kierkegaard’a, Irigaray’dan Jung’a, Nietzsche’den Parmenides’e uzanan geniş bir yelpazede filozoflarla konuşuyoruz. Krizin içindeki fırsatı, değişimin huzursuzluğunu ve dönüşümün kaçınılmazlığını masaya yatırıyoruz. Hem felsefi hem de günlük yaşamdan örneklerle, “Bana bir şey oluyor!” dediğimiz anların ardındaki derin anlamı arıyoruz.
Hazırsanız, değişimin kapısını birlikte aralayalım.