Home
Categories
EXPLORE
Comedy
True Crime
History
Society & Culture
News
Technology
Education
About Us
Contact Us
Copyright
© 2024 PodJoint
00:00 / 00:00
Sign in

or

Don't have an account?
Sign up
Forgot password
https://is1-ssl.mzstatic.com/image/thumb/Podcasts221/v4/9a/7a/46/9a7a4617-5bae-94a4-44b9-cd02d00ce11b/mza_16554892727171154517.jpg/600x600bb.jpg
Dünyayı Çevirenler
Apaçık Radyo
39 episodes
5 days ago
Edebiyat tarihine damga vuran yazarları, eserlerini Türkçeye kazandıran çevirmenlerle konuşan bir program. Konular, yazarların biyografileri, eserleriyle yaşamları arasındaki bağlar ve çevirmenlerin deneyimlerine odaklanıyor. / Hazırlayan ve Sunan: Didem Bayındır
Show more...
Books
Arts
RSS
All content for Dünyayı Çevirenler is the property of Apaçık Radyo and is served directly from their servers with no modification, redirects, or rehosting. The podcast is not affiliated with or endorsed by Podjoint in any way.
Edebiyat tarihine damga vuran yazarları, eserlerini Türkçeye kazandıran çevirmenlerle konuşan bir program. Konular, yazarların biyografileri, eserleriyle yaşamları arasındaki bağlar ve çevirmenlerin deneyimlerine odaklanıyor. / Hazırlayan ve Sunan: Didem Bayındır
Show more...
Books
Arts
Episodes (20/39)
Dünyayı Çevirenler
Ömer Madra'yla J. D. Salinger üzerine

Franny ve Zooey'nin çevirmeni Ömer Madra ile Salinger'ı konuşuyoruz.

Yazarının ötesinde bu programın sanırım hep ayrı bir yeri olacak çünkü 13 Kasım Açık Radyo’nun doğum günü. Açık Radyo, tam otuz yıldır nice farkı ses, renk, yaşam, gerçek dolmuş ve doluyor hayatımıza - kâinatın içinden.

Show more...
5 days ago
58 minutes

Dünyayı Çevirenler
Celâl Üster'le George Orwell üzerine

Otorite, dil, hafıza ve gerçeğin manipülasyonu üzerine yazdıklarıyla 20. yüzyıl edebiyatında benzersiz bir yere sahip George Orwell’ın dünyasına, çevirmeni Celâl Üster eşliğinde bakıyoruz.

Show more...
1 week ago
53 minutes

Dünyayı Çevirenler
Cadılar Bayramı Özel: Yankı Enki'yle gotik edebiyatı üzerine

Korku, insanın en eski duygularından biri. 18. yüzyılın sonlarında doğan; böylelikle hem bilinmeyene hem de insana dair anlatısına kapı aralayan edebiyatının ilk örneklerini ise Horace Walpole’un “Otranto Şatosu”, Ann Radcliffe’in büyülü ve ürkütücü atmosferleri, Mary Shelley’nin “Frankenstein”ı ya da Bram Stoker’ın “Dracula”sı gibi eserler oluşturuyor. 

Aydınlanma Dönemi’ne bir tepki niteliğindeki bu gotik romanlar, dünyanın sadece akıl ya da düzenle açıklanamayacağını hatırlatıyor, bir nevi kendi atmosferleri “karanlık”a da ışık tutuyorlardı. Korku canavarların, zombilerin, vampirlerin değil; insanın kendi doğasının aynasıydı.

Dünyayı dönüştüren zaman, gotik edebiyatı da dönüştürdü ve 20. yüzyılda H. P. Lovecraft’la birlikte “kozmik korku” kavramı doğdu: Artık kötülük şatonun mahzeninde değil, evrenin derinliklerindeydi. Edgar Allan Poe’yla insanın zihni çözüldü, Shirley Jackson’la korku banliyö evlerine, geceleyin kentin daracık sokaklarına yani gündelik hayata taşındı. Irk, toplumsal cinsiyet, hafıza ve travma gibi meseleleri işleyen “modern korku”yla birlikte gotik karakterler de biçim değiştirdi.  

Bugün korku edebiyatının yeni bir fazıyla karşı karşıyayız. Eko-korku olarak adlandırılan bu yeni damar, en kaba ifadeyle doğanın öç almasını, yani insanın yeryüzündeki tahakkümünün geri teptiği bir dünyayı anlatıyor; doğa artık korkunun mekânı değil, bizzat failine dönüşüyor. Bu dönüşümde, çağımızın en gerçek felaketi iklim krizinin yansımalarını ve gotik mimarinin yerini eriyen buzullara, yanan ormanlara, kirlenen denizlere bıraktığını görüyoruz. Bu anlamda, korku edebiyatı “korkarım” ki hiçbir edebiyat türünün olmadığı kadar “kan”lı canlı karşımızda duruyor. 

Dünyayı Çevirenler / Cadılar Bayramı Özel programının bugünkü konuğu yayımladığı, çevirdiği, hazırladığı, kısacası elinin değdiği tüm kitaplarla korku edebiyatının hakkını fazlasıyla vermiş bir isim: Yankı Enki. Yankı’yla gotik edebiyat konuşacağız ama baştan uyarayım, Yankı öyle bir anlatacak ki programın sonunda korku edebiyatı fan’ına dönüşmemek pek mümkün olmayacak - deneyimle sabit.

Show more...
2 weeks ago
56 minutes

Dünyayı Çevirenler
Bahar Kılıç'la Yu Hua üzerine

Yu Hua, Kültür Devrimi’nin gölgesinde büyümüş, diş hekimliğinden edebiyata yönelmiş bir yazar. Deneysel öykülerden, sade ama keskin bir dile evrilerek Yaşamak’ta sabrı, Kanını Satan Adam’da ise onur ve direnci anlattı. Onun eserlerinde ölüm sadece bir son değil; unutuluşun, adaletsizliğin simgesi. Yaşamak ise “her şeye rağmen yaşamak.”

Yu Hua’yı ve kitaplarını (Yaşamak, On Sözcükte Çin), çevirmeni Bahar Kılıç ile konuşuyoruz.

Show more...
3 weeks ago
55 minutes

Dünyayı Çevirenler
Aslı Takanay'la Svetlana Aleksiyeviç üzerine

20. yüzyılın ikinci yarısında Rusça edebiyatın sınırlarını yeniden çizen Svetlana Aleksiyeviç’in dünyasına kulak veriyoruz.

Kendini bir yazar değil, 'insan ruhunun tarihçisi' olarak tanımlayan Svetlana Aleksiyeviç; bir halkın, bir dönemin, bir sistemin yankılarını bir araya getirerek çok sesli bir koro yaratıyor. Onu ve eserlerini, Çernobil Duası ile Son Tanıklar'ın çevirmeni Aslı Takanay ile konuşuyoruz.


 

Show more...
1 month ago
52 minutes

Dünyayı Çevirenler
Ari Çokona'yla Homeros üzerine

Antik Yunan’a gidiyor ve Aristoteles’ten Vergilius’a, Dante’den Joyce’a pek çok klasik ve modern yazarı etkileyen, Azra Erhat’ın deyimiyle 'en bilinmeyen ozan' Homeros’u klasik, modern ve çağdaş Yunan edebiyatının yanı sıra Antik Çağ felsefesinin de birbirinden önemli yapıtlarını Türkçeye kazandıran Ari Çokona ile ağırlıyor; dünya edebiyatının da neredeyse tüm yönlerini şekillendiren İlyada ve Odysseia gibi iki devasa destanı ele alıyoruz.  

Show more...
1 month ago
46 minutes

Dünyayı Çevirenler
Göksel Türközü ile Han Kang üzerine

Bir kadının gördüğü rüya üzerine et yemeyi bırakma kararının giderek bedeninden ve toplumsal normlardan kopuşuna dönüşmesini anlattığı “Vejetaryen” ile 2016’da Uluslararası Booker Ödülü’nü kazanarak dünya çapında edebiyat sahnesine güçlü bir giriş yaptı. Bu ödül kısmen Kore edebiyatı için de tarihî bir dönüm noktasıydı. “Çocuk Geliyor”da 1980 Gwangju Katliamı’nı farklı anlatıcıların gözünden aktarırken, “Beyaz Kitap”ta yas ve kayıp üzerine şiirsel bir metin kuruyordu.

Eserlerinde insanın şiddetle, doğayla, kendi varoluşuyla ilişkisini derinlikli biçimde işliyor. Travma, hafıza, suçluluk ve insanın kırılganlığı gibi temaları, Kore tarihindeki toplumsal acılarla harmanlayarak anlatıyor. 2024’te edebiyat dünyasının en büyük onurlarından biri olan Nobel Edebiyat Ödülü “tarihsel travmalarla yüzleşen ve insan hayatının kırılganlığını gözler önüne seren yoğun şiirsel dili” gerekçesiyle verildi. Han Kang böylece Nobel’i kazanan ilk Koreli ve ilk Asyalı kadın yazar oldu.

“Dünyayı Çevirenler”de bugün şimdiye kadar hiç uzanmadığımız bir coğrafyaya, Güney Kore’ye uzanacak ve çağdaş Kore edebiyatının en önemli yazarlarından Han Kang’ı çevirmeni Göksel Türközü’yle konuşacağız. Aklımda ise hep şu soru: Savaşın, zulmün, vahşetin ve tüm bunların suskunlaştırdıkları karşısında hatırlamak, yaşantıları hikâyeleştirmek yani dile getirilmeyeni, anlamlandırılmayanı ifade etmek hayatta kalanların sorumluluğu mudur?

Show more...
1 month ago
49 minutes

Dünyayı Çevirenler
Erdem Kurtuldu'yla Mo Yan üzerine

Bugün ilk kez Çin’e uzanıyor ve Nobel Ödüllü yazar Mo Yan’ı, edebiyatını ve çevrilme serüvenini çevirmeni Erdem Kurtuldu ile konuşuyoruz. 

1955’te Shandong’da doğan Mo Yan, Kültür Devrimi sırasında okulu bırakıp çalışmaya başladı, ardından Halk Kurtuluş Ordusu’na katıldı. Asıl adı Guan Móyè, ama 1984’ten beri “sakın konuşma” anlamına gelen Mo Yan adını kullanıyor. Eserlerinde Çin’in kırsal yaşamı ve 20. yüzyılın dönüşümleri bireysel ve toplumsal hafıza üzerinden anlatılıyor. Doğrudan kişileri değil, sistemi eleştiren, ironik ve mizahi üslubuyla öne çıkıyor; folklorik ve modernist öğeleri birleştirerek evrensel bir anlatı dili kuruyor. 

Show more...
1 month ago
47 minutes

Dünyayı Çevirenler
Tarık Demirkan'la Sándor Márai üzerine

20. yüzyılın en önemli Macar yazarlardan biri olan Sándor Márai’yi çevirmeni Tarık Demirkan ile konuşuyoruz. 

Show more...
2 months ago
54 minutes

Dünyayı Çevirenler
Mehmet Moralı'yla Ray Bradbury üzerine

1953 tarihli Fahrenheit 451 adlı kitabıyla ünlenen Amerikalı yazar Ray Bradbury'yi çevirmeni Mehmet Moralı ile konuşuyoruz.  

Show more...
2 months ago
47 minutes

Dünyayı Çevirenler
Regaip Minareci'yle Jenny Erpenbeck üzerine

Doğduğu coğrafya ve zaman dilimine derin bir tarihsel bağ kazandırdığı anlatılarıyla okurunu geçmiş ve kolektif hafıza ile yüzleştiren Jenny Erpenbeck'in çevirmeni Regaip Minareci ile Kairos ve Bütün Günlerin Akşamı romanları üzerinden Erpanbeck edebiyatını konuşuyor; zaman, hafıza ve birey ekseninde geçmişin bugünkü benlik üzerindeki etkisini tartışıyoruz ve edebiyatın yalnızca bir anlatı değil, aynı zamanda bir hatırlama ve düşünme alanı olduğunu bir kere daha anlıyoruz.

Show more...
2 months ago
55 minutes

Dünyayı Çevirenler
Damla Kellecioğlu'yla çizgi roman çevirmenliği üzerine

Konuğumuz Damla Kellecioğlu ile çizgi roman çevirmenliğini mercek altına alıyoruz.  

Show more...
2 months ago
52 minutes

Dünyayı Çevirenler
Dilek Başak'la Vigdis Hjorth üzerine

Vigdis Hjorth travma anlatısı, aile içi gerilimler, hafızanın politik boyutu ve kadın kimliği ekseninde şekillenen minimalist ama yoğun bir anlatıya dayanan tarzıyla otobiyografik kurgunun en önemli çağdaş temsilcilerinden biri. Sade görünen cümlelerin ardında neler yok ki? Derin psikolojik çözümlemeler, hakikat arayışları, karakterlerin iç dünyalarını ve mahrem kapılarını yavaş yavaş açışı. O kapıların ardında da asla bağırmadığı halde son derece sert, sarsıcı resmedişleriyle travmatik yaşamlar, dünyalar. Sonundaysa bireyin içsel çalkantılarıyla toplumun görünmez baskıları arasındaki çatışmayı incelikli bir biçimde işleyişi ve okurlarını bir yüzleşmeye de davet edişi.

Sadece yazdıklarıyla değil, edebiyatın otobiyografi ile kurgu arasındaki sınırlarını bulanıklaştırarak “bireyin adil ve iyi yaşama hakkı”na dair politik veçhesini düşündürmesi bakımından da çok önemli seslerden o.

Bugün ikinci kez Norveç’e uzanacak ve Norveç edebiyatının en dikkat çeken, cesur kalemlerinden Vigdis Hjorth’u Miras, Annem Öldü mü ve Postane Günlükleri kitaplarının çevirmeni Dilek Başak ile konuşacağız.

Show more...
2 months ago
56 minutes

Dünyayı Çevirenler
Édouard Louis in Istanbul: “Violence is unstable”

Here is the second and final part of Didem Bayındır's interview with Édouard Louis on class, identity, sexuality, politics, and friendships.

Show more...
3 months ago
21 minutes

Dünyayı Çevirenler
Édouard Louis İstanbul'da: "Şiddet istikrarsızdır"

Dünyayı Çevirenler’de Didem Bayındır'ın Édouard Louis'yle sınıf, kimlik, cinsellik, politika ve arkadaşlık bağları üzerine söyleşisinin ikinci ve son bölümüne kulak veriyoruz. 

Show more...
3 months ago
21 minutes

Dünyayı Çevirenler
Édouard Louis in Istanbul: "The political is personal"

For two weeks, we will be engaging in a literary discussion centered on class, identity, sexuality, politics, and friendship through the writings of Édouard Louis.

Show more...
3 months ago
44 minutes

Dünyayı Çevirenler
Édouard Louis İstanbul'da: "Politik olan kişiseldir"

İki hafta boyunca Édouard Louis ile edebiyat ekseninde sınıf, kimlik, cinsellik, politika ve arkadaşlık bağları üzerine konuşuyoruz.  

Show more...
3 months ago
44 minutes

Dünyayı Çevirenler
Gökhan Aksay'la Juan José Saer üzerine

Olaylardan çok zamanın ve belleğin akışıyla ilgilenen Juan José Saer’in edebiyatını Gökhan Aksay ile konuşuyoruz.

Juan José Saer anlatmıyor, hatırlıyor. Cümleleri uzun, parantezli, tekrarlarla dolu. Sessizliklerle, boşluklarla konuşuyor. Gerçekle kurmacayı iç içe geçiriyor; bir limon ağacı ya da bir nehir kıyısı, sadece fon değil, hatırlamanın taşıyıcısına dönüşüyor. Latin Amerika edebiyatında alışık olduğumuz büyülü gerçekçilikten farklı bir yerde duruyor: Gerçeğin kendisi zaten yeterince büyülü. Geçmişin izlerini taşıyan ama yaranın kaynağını unutmuş karakterlerle, edebiyatı bir düşünme ve hissetme alanına çeviriyor.

Show more...
3 months ago
49 minutes

Dünyayı Çevirenler
Gökhan Aksay'la Joan José Saer üzerine

Latin Amerika edebiyatının unutulmaz sesi Joan José Saer’i konuşuyoruz. Zamanı doğrusal değil; döngüsel kurgulayan, anlatmaktan çok hatırlayan; sesi değil sessizliği öne çıkaran yazar Saer'i gündelik olanın içindeki çatlaklardan sızan belleği, geçmişin izlerini ve unutul(a)mayanları Gökhan Aksay ile birlikte ele alıyoruz.

Show more...
3 months ago
49 minutes

Dünyayı Çevirenler
Yiğit Bener'le Louis-Ferdinand Céline üzerine

Gecenin Sonuna Yolculuk'u ve Louis-Ferdinand Céline'i çevirmeni Yiğit Bener ile konuşuyoruz.  

Show more...
4 months ago
56 minutes

Dünyayı Çevirenler
Edebiyat tarihine damga vuran yazarları, eserlerini Türkçeye kazandıran çevirmenlerle konuşan bir program. Konular, yazarların biyografileri, eserleriyle yaşamları arasındaki bağlar ve çevirmenlerin deneyimlerine odaklanıyor. / Hazırlayan ve Sunan: Didem Bayındır