
Çocukken "düşersem kalkarım" diye düşündüğümüz şey, büyüdükçe "ya hiç kalkamazsam?" gibi ağır bir cümleye dönüşüyor. Oysa bilinmezlik, düşündüğümüz kadar ürkütücü değil; aslında sadece zamanla tanıdıklığa dönüşen bir süreç. İlk başta korkutan şeyler, içine girince sıradanlaşıyor. Yeni bir şehir, yeni bir yol, yeni bir karar… başta hep karanlık görünür ama birkaç adım sonra ışığa alışır gözümüz. Ve işte o zaman anlarız ki, korktuğumuz şey aslında sadece bilmediğimiz şeydir.