
Bilinç, insan zihninin en gizemli alanlarından biri olarak hem felsefenin hem de bilimin en zorlu sorularını karşımıza çıkarıyor; bir başkasının zihninde olmak nasıl bir şeydir, kırmızıyı hepimiz aynı mı görüyoruz, özgür irade sandığımız şey gerçekten bize mi ait yoksa beynimiz kararları bizden önce mi veriyor? Bu bölümde, çocuklukta kurduğumuz basit sorulardan Oliver Sacks’ın görsel agnozi vakasına, William James’in “bilinç ırmağı” metaforundan Chopin’in melodilerinde akan deneyimlere, Benjamin Libet’in özgür irade tartışmalarına uzanan geniş bir yolculuğa çıkıyoruz. Bilincin özünü oluşturan öznellik, qualia dediğimiz aktarılması imkânsız yaşantılar, gördüğümüz her şeyin anlam kazanma süreci ve karar alma mekanizmalarının sınırları bu yolculuğun merkezinde. “Biz Seni Anlıyoruz” podcast kanalında sizleri bekleyen bu bölüm, kendi zihninize bakarken aslında ne kadar büyük bir sırla yaşadığınızı hissettirecek.