
Bir Oda ve Bir Mikrofona hoş geldiniz. Bu bölümde, Virginia Woolf’un “Angel in the House” metaforuyla başlayıp, Dostoyevski’nin Yeraltından Notlar’ındaki o bitmeyen iç monoloğa uğruyoruz. Konu, hepimizin tanıdığı ama çoğu zaman adını koymadığı bir karakter: içimizdeki eleştirmen.
Woolf’un yaratıcılığı törpüleyen “melek” figürüyle, Yeraltı Adamı’nın felç edici öz eleştirisi arasında dolaşırken, biraz psikolojiye uğrayacağız, biraz da kendi iç sesimizle yüzleşeceğiz. Belki bu bölümden sonra, kırmızı kalemi bir süreliğine bir kenara bırakmaya cesaret edersiniz.