Tüge'nin bu bölümdeki, konuğu müzisyen ve söz yazarı Jülide Özenbaş.
"İçindeki müziği" 40 yaşından sonra özgür bırakan bir ismin samimi hikayesi dinleyeceğiniz...
Karadeniz Ereğli'de geçen meraklı, araştırmacı, süper enerjik, haylazlıklarla dolu bir çocukluk onunki.
İçindeki yaratıcılığın büyük oranda "kutulara ve kalıplara" sıkıştırıldığı ama kendisinin bu kutularla hiç mi hiç barışamadığı bir yolculuk hikayesi...
İlk albümünü bir arkadaşının "doğum günü hediyesi" olarak çıkaran ve sonrasında müziğin denizlerinde yüzmeye başlayan; anlamı dışarıda aramak yerine, kendi anlamını yaratıp tüm kutuları parçalayan bir heyecanlı ruh Jülide Özenbaş...
Ortaokulda çizdiği resme "böyle bulut mu olur?" diyen hocasına; "onu öyle yapma, o öyle olmaz diyen" eşe dosta inat hiçbir zaman kalıplara sığmayacak ve girmeyecek hayatın tam göbeğinden geliyor Jülide'nin hikâyesi ve oradan damıtılmış şarkıları.
Hepimizin sahip olduğu yaratıcılığı bastıran bütün "sistemlere, yargılara, baskılara" ve özellikle de "bu kızdan bir şey olmaz!" diyenlere inat olsun, ilham versin!
Bu bölümün konuğu "nev'i şahsına münhasır" kişiliği ile tanınmış DJ ve radyocu Nikki WILD.
O bir fenomen, camiada "ikonik bir figür"!
Nikki, "Türk çocuğu yetiştirme kurallarının" aksine, İsviçre'de geçen özgüvenli ve özgür çocukluğu ile başlıyor...
Oradan 6-7 yaşlarında dinlemeye başladığı plaklara, suluboya resimlere "gıcık" oluşuna, "The Sopranos" izlerken gece 3’te neden domates sosu kaynattığına uzanıyoruz... Birbirinden keyifli anektodlarla dolu bu sohbetin fonunda da dönemlerinin hit şarkılarına da bir selam çakıyoruz...
Cücelerden korkan, palyaçoları kovalayan, sayısız araba maketine, bir sürü kaset ve plağa ve "hâlâ çalışan bir Walkman’e" :) sahip olan bu "uyumsuz adamı" hiç böyle dinlemediniz!
Bonus:
Herkesin sandığının aksine "Nikki lakabı" Mötley Crüe’den değil, kolejdeki İngilizce hocasının ona taktığı isimden geliyor! :)
Bu bölümde Tüge Sungay'ın konuğu, kalbinin güzelliği vizörüne yansıyan, tevazu sahibi ünlü fotoğrafçı Zeynel Abidin Ağgül.
9 yaşında tek başına Adıyaman Şambayat'tan İstanbul'a giden otobüste başlayan sıra dışı ve ilham veren hayat hikayesini dinleyeceksiniz.
Adının hayatına getirdiği mucizelerden, hayatının dönüm noktasında oto tamirciliği yerine fotoğrafçılığı seçişine kadar pek çok benzersiz detayı bu sohbette bulacaksınız.
Çocukken yıldızların altında yatan, hayallerin ne olduğunu sonradan keşfeden Zeynel Abidin Ağgül, zorlukların nasıl "ödüllere" dönüştüğünü içtenlikle paylaşıyor...
Bölümü dinlerken kendi iç yolculuğunuza çıkmaya hazır olun!
Bu bölümün konuğu Doç.Dr. Yavuz Dizdar.
Tüge'nin tarifi ile tıp dünyasının Don Kişot'u.
"Kendi gibi olmayı" bir sanat olarak gören Yavuz Dizdar'la Beyoğlu'nda 40 metrekarelik bir evde geçen çocukluğuna, yazdığı kitabına, aşk hakkında ne düşündüğüne uzanan bir sohbet bekliyor sizi...
Tabii ki tıp alanındaki eleştirel bakış açısını ve modern tıbbın bazı yaklaşımlarını sorgulamasını da konuştuk.
"Sıkılmanın yaratıcılığı beslediğine" inanan, miras olarak "bilgi" bırakmayı arzulayan bu sıra dışı ismin ilham veren sohbetini kaçırmayın!
Tüge Sungay'ın bu bölümdeki konuğu, modern tıp eğitiminin ardından hastalıklara farklı bir pencereden bakan, Hipokrat'ın "hastalık yoktur, hasta vardır" felsefesinin takipçisi Dr. Murat Balanlı.
Dr. Balanlı, hastalığı insanın kendine ve doğaya yabancılaşması olarak tanımlarken; iyileşmeyi ruhsal, duygusal, zihinsel ve fiziksel bir arınma süreci olarak ele alıyor.
Onunla bir yandan modern insanın neden mutsuz olduğunu, diğer yandan Malatya ve İzmir'de geçen sevgi dolu çocukluğunu konuşuyoruz.
Beden derslerinin çıkışında sırtlarına ter bezi koymak için bekleyen babaanne anılarından, kapitalizmin sirkadiyen ritim üzerindeki etkilerine uzanıyoruz... Ve tabii ki oğullarıyla birlikte kurduğu Marga sağlık merkezinin hikayesini de dinliyoruz...
Bölümün çok özel bir sürprizi de var!
Tavanarasından çıkan bir ses kaydında 5-6 yaşlarındaki Murat Balanlı, Barış Manço'nun dağlar dağlar şarkısını söylüyor!
Ben Çocukken, beşinci bölümünde içindeki çocuğu hiç kaybetmemiş, karikatürist Erdil Yaşaroğlu'nu konuk ediyor...
Yaratıcılığın ve hayal gücünün nasıl serpildiğini, "sıkılmayı seviyorum çünkü sıkılmak sana yeni dünyalar keşfettiriyor" sözleriyle özetliyor Erdil.
Bu bölümde; onun okul yıllarına, ailesiyle olan sıcak ilişkisine, hayata pozitif bakış açısına ve sanatın farklı dallarındaki yolculuğuna tanık olacaksınız. Kendi ağzından hayatının dönüm noktalarını ve içindeki bitmek bilmeyen merakı dinleyeceğiniz bu bölümü kaçırmayın!
Tüge Sungay, bu bölümde Prof. Dr. Acar Baltaş'ı ağırlıyor.
Bu sıcak sohbette, Baltaş Hoca'nın Arnavutköy'deki çocukluk yıllarından başlayan keyifli bir yolculuğa çıkıyoruz. Ailesiyle sıcak ilişkilerinden yatılı okul deneyiminin getirdiği bağımsızlığa ve okuma tutkusuna kadar pek çok değerli anısını dinliyoruz.
Sohbet koyulaştıkça, eğitim, disiplin, yeni nesil ebeveynlik anlayışı ve sosyal medyanın etkileri gibi önemli konulara da değiniyoruz.
Prof.Dr. Acar Baltaş'ın hayata bakışı, kırılma anlarından çıkardığı dersler, mesleki kariyeri ve bu ülkenin yetiştirdiği bir değer olmaya dair samimi paylaşımları için bu bölümü kaçırmayın!
Tüge Sungay'ın bu bölümdeki konuğu, Türk rock müziğinin en önemli markalarından Pentagram'ın kurucularından Cenk Ünnü.
Onun çocukluğuna gidiyor, samimi anlatımıyla Aksaray'daki renkli çocukluk günlerini, 80'li ve 90'lı yılların İstanbul'unu, müzik kariyerinin nasıl başladığını dinliyoruz... Aralarda daha pek şey de konuşuyoruz tabii. (Bu arada ilkokulda bale yapmış, başka yerde yok bu bilgi!!)
Kahvelerinizi hazırlayın...
İçten, neşeli, sıcak bir o kadar da keyifli bir zaman yolculuğuna çıkıyoruz...
Bu bölümde, Prof. Dr. Alpan Cura ile hayatına, akademik kariyerine ve denizle olan özel bağına uzanan harika bir sohbet yapıyoruz...
Hiçbir yerde dinleyemeyeceğiniz anılarla örülü sıcacık bir hayat hikayesi sizi bekliyor...